Sidelya Özkan'dan Geçmiş
20 yıl önce...
Salıncakta ayaklarımın yettiği kadar bir ileri bir geri sallanmaya çalışıyordum.
Yetmediği için çok yavaş sallanıyordum elbette.
O sırada birisi salıncağımı arkadan itti.
" Hii! " diye bir ses çıktı ağzımdan
o şaşkınlıkla." Benim Sidel. "
Kızgınlıkla dönüp ona baktım.
" Benim adım Sidel değil, Sidelya bir kere! "
Bilmişliğime güldü.
" Sende bana Karahanlı diyorsun. Benim adım da Korel. Onu ne yapacağız minik? "
" Ben senin ikinci adını daha çok seviyorum. Ayrıca sensin minik! "
Arkamdan beni sallarken güldü.
" O benim soyadım, adım değil ki. "
" Akıllım- " diye başladım cümleye salıncağın demirine tutunurken.
" Soy-ad. Üstünde adı. Ay o söz öyle miydi? Tam tersi miydi? "
Bir kez daha güldü.
Çok güzel gülüyordu.
" Adı üstünde. Ters söyledin. "
" Neyse işte. Adı üstünde soy-ad. Demek ki o da bir ad ki, içinde
ad sözcüğü var. "Kendimden emin bir şekilde kurduğum cümleye kahkaha attı.
" Çok komik bir kızsın Sidel. "
Bende gülümsedim.
" Neyse- " dedim utançtan kızaran yanaklarımı fark edip konuyu değiştirerek.
" Ben senin soyadını seviyorum o zaman. "
Dudağının bir kenarı kıvrıldı.
" Çok istersen ileride
senin olabilir. "Kaşlarımı çattım.
" O nasıl olacak ki? "
" Annem dedi ki; insanlar evlenince kocalarının
soyadlarını alıyorlarmış. Yani eğer benimle evlenirsen benim soyadımı alabilirsin. "Buna üzülmüştüm.
" Ne oldu minik? "
" Ama ben seninle
evlenmeyeceğim ki... " ayağımı yere sürttüm.Kaşlarını çattı çocuk.
" O niyeymiş, benden iyi koca mı olur kızım? "
" Ama ben Kuzey'i seviyorum. "
Bunu söylediğim gibi Korel beni sallamayı bıraktı.
" Ne demek Kuzey'i seviyorum?
O kim ki? "Derin bir nefes aldım.
" Okul arkadaşım. Bana silgi vermişti.
Yanımda oturuyor. Çok iyi birisi. "Korel'in kaşları iyice çatıldı.
" Benim de var bir sürü silgim. Bende veririm sana silgi, hatta daha çok veririm. Ne olacak? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldız Çiçeği
Genç KurguGözümdeki yaşlar, elimdeki minik fotoğraf ile önümdeki denizi izliyordum. İnsan kendi canından olan birini kendinden koparmak ister miydi? Ben istiyordum. Çünkü o aynı zamanda başka birine aitti. Olmaması gereken birine... Veya olmaması gerek...