Üç Erkek Bir Kız (Yarı Texting)✔️

32. Bölüm

(menzuniyetten 2 hafta sonra)

Batu ve İlke bu iki hafta içerisinde beraber olmuşlardı.

Kaan'ın morelini düzeltmiş ve eski neşesini geri kazanmıştı.

Ezgi ve Arda deseniz zaten onlar bildiğiniz gibi.

Ege ve bana gelicek olursak. Menzuniyet gününden sonra ne arkadaş gibi olduk ne de sevgili gibi. Tam ortası. İşte ne oluyorsa.

Şöyle bir durum da var ki biz daha bu olayı Arda, Batu ve Ezgi'ye söylemedik.

Ezgi ara ara anonimi soruyordu ama ben her seferinde onu geçiştiriyorum.

İki hafta oldu ve artık söylememiz gerektiğinin farkındayım ama çok geriliyorum. Ne tepki vericeklerini kestiremiyorum, özellikle Arda'nın.

Arda beni hep kardeşi gibi gördü. Onun da kardeşi olduğu için kardeşine nasıl davranıyorsa bana da aynı şekilde davranıyor. İşte bu yüzden beni bu olay daha çok geriyo.

Bizimkilerle konuşmuş ve bugün sahile inip piknik yapıcaktık. İşte o büyük an, herkese bugün açıklıyacaktık.

Ne kadar çok zaman geçerse o kadar çok sıkıntı yaşarız biz de bugünü değerlendirmeye karar verdik.

Evden çıktığımda ilk önce Ege ile buluştum. Onu görür görmez yüzümde istemsizce gülümseme belirdi.

İlk önce beni baştan aşağı süzdü. Sonra ise derince yutkundu.

Aslında bakılırsa üstümde beyaz crop vardı ama çok kısa değildi sadece birazcık tenim gözüküyordu ve altım da da açık gri bir şort vardı.

Kendine geldiğinde elimdeki poşeti aldı ve "Hoşgeldin güzellik" dedi. Yanımızda kimse olmadığında bana sürekli güzellik diye hitap ediyordu.

"Hoşbulduk" diyip gülümsedim ve yanağına hızlıca bir öpücük kondurdum. Hem onun hem benim yüzümde salakça bir sırıtış olmuştu.

Biraz utandığım için ve Ege de bunun farkında olduğundan dolayı üstüme fazla gitmemişti ve elini belime atarak beni kendisine yaklaştırıp yürümeye başladık.

Yol üstünden herkesi toparlayıp markete uğradık. İçecek abur cubur aldık ve sahile doğru yürüdük.

Zaten oturduğumuz site sahile yürüme mesafesi olarak yirmi dakikaydı ama bizimkilerle olunca bu süre biraz daha uzuyordu.

Piknik için ağacın altında serin güzel bir yer bulunca güzelce oraya kurulduk.

Annem limonlu cheesecake yapmıştı. Bizimkilerde kek, börek, kısır türevi şeyler yapmışlardı.

Şu anda bildiğiniz günde gibiydik ve ben aşırı mutluydum. Acaba söylemesem mi? Hem bu güzel anı bozmayız.

Bir saattir oturup tıkınıyor ve sohbet ediyorduk. Ege beni dürttü ve kaş göz işaretiyle konuyu açmamı işaret etti.

Bizi bu sırada yakalayan Batu "Hayırdır gardeşlerim bizden gizli saklı ne konuşmaya çalışıyorsunuz?" dediğinde dudağımı düşlemiştim.

Ege'ye döndüğümde ise dudaklarıma baktığını gördüm. O an boğazımı temizledim ve bizimkilere döndüm.

"Aslında evet bişey var ama bunu nasıl söyliyeceğimi bilmiyorum" dediğimde Arda "korkma kızım söyle" dediğinde daha çok gerilmiştim.

"Şey anonimin kim olduğunu ben menzuniyet günü öğrendim"dediğimde hepsinin dikkati benim üstüme daha çok toplanmıştı.