ATEŞ!

15/ Fire?

Zirve Bar!

  En yakın bara gelmişti sonra da aldığı içkiyle bir kenara geçip içmeye başlamıştı. Hâlâ da içiyordu ve sarhoş olmak üzereydi, bu yüzden yavaştan başı döner olmuştu. Ama yine de durmaksızın içmeye devam ediyordu. Bir şişe içki ve bardak vardı, o kadar içmişti ki şişede bile az içki kalmıştı. Ancak yarım bardaklık kalmıştı, onu da içerse bir şişeyi bitirmiş olacaktı. Hepsi de Ateş ailesi yüzündendi çünkü hepsi yalancıydı, hepsi üzgün numarası yapan pisliklerdi. Yani en azından o böyle düşünüyordu. Hele de şu son görüşle böyle düşünür olmuştu. Sonuçta tüm aile o gün mutluydu ve sanki o hayatlarına hiç girmemiş gibiydi.

Çok içiyordu, dertliydi. Aklındaysa babası vardı çünkü görür görmez ona sarılmak istemişti. Ama aklına son olay gelince bu isteğini görmezden gelip yanından ayrılmıştı. Içi acıyordu, her evlad gibi o da baba diyip sarılmak istemişti. Çok istemişti, onun gözünden akan yaşı silip ağlama demek istemişti. Fakat dili başka şeyler diyordu, bazen onun hislerine söz olamazdı. Nedense dili ve aklı onun aileye karşı olan duygusal hislerini umursamıyordu. Ağzından hep nefret sözleri dökülüyordu, artık onu görünce beybaba demek bile istemiyordu. Cümlelere o kelimeyi sokmuyordu sadece diyeceğini diyip çekip gidiyordu. Ama içinden baba diye feryat ediyordu, bu yüzden bazen delirecek gibi oluyordu. Çünkü kişiliği bozuk gibiydi ve o da farkındaydı ama psikolojik destek almazdı. Kişiliği bozuktu, neden derseniz şöyle ki:

1 - Aşırı kızgın olurdu, bu yüzden de ormanı talan ederdi.

2 - Duygusal vede her an ağlayacak gibi bir hâle gelirdi. Evden pek çıkmazdı, ağladığını kimse görmesin isterdi.

3 - Garipti ki o çok gülerdi, normalden bile fazla gülerdi ve bu gülüş insanı korkuturdu.

4 - Barcı, kız delisi biri olup çıkardı. Kızlarla fingirderdi, tabi çocuk olmasın diye de korunurdu. Ama son 2 birlikteliği aynı kızla olmuştur.

  Şimdi siz karar verin bakalım, onun kişiliği bozuk mu yoksa bu saydıklarım normal miydi? Herkes bu duruma gelebilirdi ama bence bu kişilik bozukluğu idi. Yada bir işaretti, ciddî bir işaret! Çünkü bu durum hiç normal değildi, onun yardıma ihtiyacı vardı. Yoksa sonunda çok kötü şeyler olabilirdi, mazallah kendine bile zarar verebilirdi. Yada cinnet geçirip yabani hayavanlara saldırıp ölüm fermanını imzalayabilirdi. Sonuçta burası ormandı, her an herşey olabilirdi.

Işte o anda yanına bir kız oturmuştu, tabi onunda gözü kaymıştı. Söyle bir bakıyordu da kız çok güzeldi, mini bir şort ve hoş bir gömlek giymişti. Ilk 4 düğme açıktı ve dudağında bordo bir ruj vardı. Onunsa bordo renge zaafı vardı ve renk kızın dudaklarına çok yakışmıştı.

Azad - Kızıl afet bir insan mıydı ya?

Dedi sarhoş bir sesle, bir yandan da onu süzüyordu. Birkaç dk sonra yeniden konuşmuştu.

Azad - Ben seni tanıyorum ama adını çıkartamadım. Neyse en azından tanıdık vede seksi bir vücut görmek iyi oldu.

Kız - Bende sana katılabilir miyim yakışıklı?Eskisi gibi yeniden eğlenelim mi?

Dedi cilveli vede hoş bir sesle, Azad ise sırıtarak ona yandan bakmış vede şunu söylemişti.

Azad - Içkim bitti yavrum, yenisini sipariş edelim. Sonra da seninle eğlenelim, bana kendini hatırlat ama bu sefer unutmam zor olsun!