| 1 : Surlar Ardında

11 0 1
                                    

Y/N :

: Uyan artık Y/N! Neredeyse öğlen oldu!

Gözlerimi birkaç kere kırptım ve aydınlığa gözlerimi alıştırdıktan sonra koltukta doğruldum. Evimizin önündeki etrafı süpüren annemi görebiliyordum.

Y/N : Burada mı uyuyakalmışım? Neden kimse beni uyandırmadı?

anne ( Sayu ) : Bütün gün Eren'le koşturup durdun ve eve geldiğin anda koltuğa serilip uyuyakaldın.

Y/N : Akşam yemeği bile yemedim mi?!

Annem hafifçe gülümsedi ve bana doğru döndü.

Sayu : Evet, ayrıca bütün sabah boyunca uyuduğun için kahvaltıyı kaçırdın.

Hafifçe karnımı ovdum ve ayağa kalkarak mutfağa yöneldim. O sırada annem bağırışıyla beni durdurdu.

Sayu : Hey, küçük hanım! Ellerini yüzünü yıkamadan hicbir yere gidemezsin!

                                  ...

Günlük işlerimi halledip evin önüne çıktım. Annem etrafı süpürmeyi bırakmış, şimdi de çamaşırları asıyordu. Derin bir iç çektim ve karnımı ovarak konuştum.

Y/N : İşin ne zaman bitecek anne? Karnım gerçekten çok aç.

Sayu : İstersen kahvaltı için Eren'lere git. Eren'in annesini az önce gördüm, az sonra kahvaltı yapacaklarını söyledi.

Yerimden kalktım ve yaklaşık 15 adım uzağımızdaki evin merdivenlerini çıktım. Kapıya 2 kere vurdum ve biraz geriye çekilerek beklemeye başladım. Ardından kapı açıldı.

Eren : Y/N!!! Günaydın!

Y/N : Günaydın, Eren. Şey... sorun olmazsa kahvaltıda size katılabilir miyim? Annem kahvaltı hazırlayamayacak kadar meşgul-

Eren : Tabikide!!! Biz de şimdi kahvaltı yapıyorduk!

Eren kolumdan tutup beni içeriye çekiştirdi ve beni kahvaltı masasındaki bir sandalyeye oturttu.

Y/N : Günaydın, Bayan Yeager ve Mikasa

Bayan Y. : Günaydın tatlım~

Mikasa : Günaydın.

Bayan Y. : Sabah sabah bu ne hoş bir sürpriz! Ne yemek istersin?

Y/N : Fark etmez...

Bayan Y. ayaklanıp birşeyleri tabağa koymaya başladı aynı zamanda da gülerek birşeyler anlatıyordu.

Bayan Y. : Eren bütün akşam boyunca seninle yaptığı şeyler hakkında konuştu! Dün gerçekten çok eğlenmişsiniz.

Y/N : Evet, gerçekten eğlendik. Mikasa'nın da bizimle olmasını isterdim.

Mikasa cevap vermeden önündeki ekmekten bir parça koparıp ağzına attı. Ardından Bayan Y. önüme dolu bir tabak koydu ve yerine geçti.

Bayan Y. : Bilirsin tatlım, Mikasa tam bir hanımefendidir. Eren gibi dışarılarda koşturup çamur içinde eve dönmez!

Eren : Anne! Dün gayet temiz bir şekilde eve döndüm!

Bayan Y. : Evet evet... Çünkü yanında başka bir hanımefendi olan Y/N vardı!

                                  ...

Kahvaltıdan sonra Mikasa'yı da ikna edip üçümüz nehrin kenarına gitmiştik. Nehrin kenarında oturmuş gelecekte yapacaklarımız hakkında konuşuyorduk.

Y/N : Ileride keşif birliğine katılmak istiyor musun Eren?

Eren bir süre cevap vermedi. Uzun bir süre gökyüzüne baktı ve gözlerini ilerideki surlara çevirdi.

Eren : Dış dünyayı görmek hep hayalim olmuştur. Armin bana orada suyu asla bitmeyen okyanuslar ve çeşit çeşit bitkiler olduğunu anlatırdı.

Y/N : Vay canına, Armin gerçekten-

Mikasa : Öhm! Armin demişken, Armin'i hiç etrafta gördünüzmü?

Ikimiz de dönüp Mikasa'ya baktık. Lafımı kesmesi biraz kabacaydı sorduğu soru bu kabalığı göz ardı etmeye yeterdi.

Eren : Dün akşamdan beri onu hiç görmedim...

Y/N : Sahi, dün ona veda edemeden ayrılmak zorunda kalmıştık...

Bir süre sessizlik oldu. Eren aniden doğruldu ve korku içinde sözümün gerisini getirdi.

Eren : ... çünkü o serseri çocuklardan kurtulmak için dört bir yana doğru koşmuştuk!

Kafamı çevirip Eren'e baktım. Onun gibi ben de şuan çok endişeliydim.

Y/N : Ya o serseri çocuklardan biri onu yakaladıysa?

Mikasa kollarını kavuşturdu ve köye doğru bakarak konuştu. O, bizim aksimize gayet soğukkanlıydı.

Mikasa : Sanmam, Armin için kaçacak çok fazla yer var. Fakat bahsettiğiniz çocuklar onun yaşadığı evi biliyorsa sabah evinin yakınlarında onu bekleyeceklerdir.

Eren hemen ayağa kalktı ve köye doğru koşmaya başladı. Ben ve Mikasa da peşinden geliyorduk. Kısa bir süre sonra ben ikisinin gerisinde kalmıştım ve ister istemez düşüncelerime dalmıştım.

Mesela... Mikasa.

Mikasa benim aksime herşeye korkup endişelenen bir kız değildi. Ayrıca benden daha hızlı koşuyordu ve benim taşıdığım odunların iki katını mola vermeden sırtlayabiliyordu.

Armin ise benden daha pısırıktı. En küçük bir olayda bile bize binlerce nasihat verir ve endişeyle kavga çıkarmamamızı tembihlerdi.

Eren ise...

Eren, hepimizden daha farklı bir çocuktu. Biz koşup oynama derdindeyken o hep surlar hakkında konuşur, keşif birliğinden bahsederdi. Çok aceleciydi ve çoğunlukla düşünmeden hareket ederdi, tıpkı şuan yaptığı gibi.

Y/N : Ereeen! Mikasaaa!

Artık onları göremiyordum. Tanrım, neden bu kadar yavaş olmak zorundaydım ki?!

Y/N : Ereeeen! Armiiiin!

Sokakların arasında dolana dolana onların adını bağırıyordum fakat duvarlara çarpan sesimin yankısından başka bir cevap alamıyordum. O sırada bildiğim sokaklardan daha farklı bir yerde olduğumu fark ettim.

Y/N : EREEEN!

  Biraz korkmaya başlamıştım. O sırada karşıma çıkan iki yolu fark ettim. Ikisinin de ucu bilmediğim sokaklara çıkıyordu. Arkama baktım ve bir anlığına geri dönmeyi düşündüm. Fakat evden yeterince uzaklaşmıştım, böyle giderse iyice kaybolacaktım.

Hiç hareket etmeden bir süreliğine etraftaki sesleri dinledim ve kalabalığın sesinin geldiği yola doğru koşmaya başladım ve onları gördüm.

Keşif Birliği geri dönmüştü.

 Keşif Birliği geri dönmüştü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 27, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

❤️‍🩹 | EREN YEAGER İLE HAYAL ET | ( AOT S1 )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin