Sabah kapı tıklatma sesiyle uyandım."Bir dakika,geliyorum"diye bağırdım kapıya doğru.Yüzümü yıkayıp,giyinip hemen kapıyı açtım:Özgür."Selam."dedi."Selam,sabah sabah hayırdır?"dedim."Saat 12:30.Dün geceki olaylardan sonra herhalde uyuyamadın."dedi.Başımı salladım.
Hava çok güzel ve güneşliydi.Özgür'ün elinde bir sepet vardı."Ben düşündüm ki.Hani kahvaltı filanda etmemişsindir.Piknik yapalım mı?Ege'yi de çağırdım ama gelmedi.Depresyona girmiş."dedi."Elbette.Ama ilk önce hazırlanmalıyım.Bilirsin.Kız işi. :)İçeri giresene.Ayakta kaldın."dedim.İçeri girdik.Odama çıktık."Yatağıma oturabilirsin."dedim."Ama,yatakta zaten birisi oturuyor."dedi Özgür.Arkamı döndüğümde canlı/cansız (emin değilim) bir şey yatağımda oturuyordu.Saçları Duygu'nun saçlarıyla aynı renkteydi ama kırmızılıklar vardı.Fısıldayarak "Kaçalım!"dedim.O şey "Nereye gidiyorsunuzzzzzz?Daha yeni geldiniz zz zz..."diyerek yüzünü döndü ve yan komşunun,kızının,amcasının,kiracısının,aile hekiminin,en küçük kardeşinin,oğlunun,minik kızı olduğunu gördüm."Ne yapıyorsun burada Zeynep?Sabah sabah...Korkutmaya mı çalışıyorsun bizi!"dedim.Kızmıştım.Çünkü çok korkmuştum."Ama ben sadece...."dedi ki hemen sözünü kestim:"Cevap verme!ÇIK DIŞARI!"dedim."Sakin ol İpek.(Zeynep'e dönerek)Adın Zeynep demek.Tamam.Şimdi sen gitmelisin.Abla sana çok kızdı.Çünkü bizi çok korkuttun.Biliyorum oyun oynamak istiyorsun.Ama bir dahaki sefere oyuncak bebeklerde filan oyna.Anlaştık mı?"dedi Özgür.Özgür'ün daha önce hiç bu yönünü görmemiştim.Genelde hep havalı,yakışıklı,mükemmel davra...Bir dakika ne oldu ya.Neyse unut gitsin.Zeynep gitti.Hemen giyindim ve yola çıktık.Özgür yolda gülmeye başladı."Niye boş boş gülüyorsun?Komik birşey mi var?!"dedim.Niye bir insan boş boş güler ki?! "Hiç.Hiç canım...Hiç."dedi.Birşey sakladığı çok belliydi.Ama ısrar etmek istemedim."Peki."dedim geçtim.
Sonunda vardık.Örtüyü serip yiyecekleri koyduk ve tıkınmaya başladık.Çok güzel şeyler vardı:Sandiviçler,reçeller,bal,krepler,pankekler...Tıkınmamız bitince evin yolunu tuttuk.Yolda"Birşey sorabilirmiyim?Ama yanıt vermelisin."dedi Özgür."Pekala.Sor."dedim."Sormak istemiyorum."dedi.Üf gıcık oldum."Sormak istemiyorsan neden Bir şey sorabilirmiyim miyim? Dedin"dedim."Tamam gaza geldim soracağım.Daha doğrusu birşey söyleyeceğim.Sınıftaki bir çocuk seni 'Tatlı' buluyor ve sanırım senden hoşlanıyor.Ne yapacaksın?"dedi.Bir dakika soruyu anlamadım.Noluyor daha yeni geldim bu okula.Ama daha önemlisi bu kişinin kim olduğu.Kimler olabilir:Demir,Ege.Başka kimseyi tanımıyorum.Birde şey var:Özgür...Özgür...Özgürrr...."Ne oldu?Cevap alamadım?"dedi.Aah kendi dünyama dalmışım yine."Kimlerin olabileceğini düşünüyordumda:Sen,Ege,Sen,Demir,Sen...Başka kimseyi tanımıyorum zaten."dedim.Bir dakika kaç kere 'Sen' dedim? "Pekala...Sana verebileceğim ipucu şu;Senden 'hoşlanan' bu kişi saydığın kişilerin arasında.Neyse bu konuyu sonra konuşuruz."dedi."Neden?"dedim."Çünkü birazdan şu ağaca çarpab..."dedi.PAT.Ağaca çarptık.Özgür'ün çok az olsada sesini duyabildim:"O kişi,senden hoşlanan kişi ....................(Nasıl?Vote ve Yorumları unutmayın...Şu küçük koz sahnesinde korktunuz mu???)
