"Beyaz elbisen ne kadar güzel
Qué bonito tu vestido blancoDans ettiğini, alanla dans ettiğini
Que ella baila, que ella baila con el campoBak, bak, gönül, içindeki korkuyu unut.
Mira, mira, corazón, olvida el miedo que hay en tiAcı çekmeyi bırakması, zaten olan her şey
Es que deja de sufrir, todo aquello ya pasóBağır ve şimdi her şeyin daha iyi olacağına göre yaşamaya başla
Grita y ponte ya a vivir que todo va a salir mejorŞimdi hayatımdan kaçarsan, odanda hep ağlayarak
Si escapas de mi vida ya, llorando siempre en tu habitaciónAilene şimdi geri gelmeyeceğini söyle
Dile ya, a tus papás, que no vas a regresarSeni sevmekten vazgeçmeyen deli biriyle gidiyorsun
Te vas con un loco que no te para de amarSan Lucas'ta vahşi, özgür, özgür yaşamak için
A vivir salvajes, libres, libres, allá en San Lucas"Gözlerimi araladım, dudaklarım susuzluktan çatlamıştı.
"Nasıl," dedi alayla. Beynim o kadar uyuşmuştu ki dilini algılamakta zorluk çekmiştim. "Tam sana göre bir şarkı değil mi?"
Yutkundum.
Sanırım öyleydi.Uzandığım beton zeminden kalkmaya çalıştım ama tüm vücudum darbelerin şiddetiyle mahvolmuştu. Hissettiğim şeyler neydi bilmiyorum ama gözlerimin önünü bulanıklaştırıyordu. Ağlıyor muydum? Sanırım evet. Bunu hissetmem bile uzun zaman alıyordu. Bedenim karıncalanıyordu. Çırpınmayı bıraktım ve yerde baygın vaziyette kalmayı tercih ettim.
"Bana pahalıya patladın," dedi oturduğu alanda ki masanın üstünden küçük bir paketi yanına çekerken.
Ona anlamsız boş bakışlarımı attığımda, "Dilimizi biliyorsun diye biliyorum," dedi.
Masanın üstüne paketin içinde ki tozu yaydı. Kenarda duran kartı aldı ve tozun içine bastırmaya başladı. Hareketlerini izlemeye başladım. Sabırsız davranıyordu.
"İçmek ister misin?" Diye sordu. Kartın üstünde ki tozu göstererek. Kaşlarımı çattım. Dalga mı geçiyordu? Bir süre bana kilitlenmiş gibi baktı ve burnunun bir tarafını kapatıp içine çekmeye başladı.
"Ne bu?"
Sonunda konuşabilmiştim. Sesim pürüzlü çıkmıştı.
Konuşmama şaşırmış gibi duraksadı. Kartı masanın üstüne bıraktı ve oturduğu yerden kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SINIRDAKİ YABANCI +18
General FictionBU HİKAYENİN BİR ÇOK KISMINDA RAHATSIZ EDİCİ İÇERİK BULUNMAKTADIR. "Teninde bir ilkbahar havası ama için kar kış. Gözlerin yorgun, ruhun darmadağın. Korkuyla baktığın bu yollar senin kaderin, bu gözler senin katilin." Bakışlarında bir kasvet, kehane...