pazar 01.04seii_nagi
i just wanna stay in that lavender haze.bu gönderinin yorumları sınırlandırıldı.
>< >< ><
nagi'nin gönderisinden sonra reo merak içindeydi.
belli ki birine karşı duyguları vardı. oyun oynadıkları günlerden birinde laf arasında sevgilisi olmadığını söylemişti ama daha fazlasını bilmiyordu.
mutfaktan sesler geldiğini duyunca ayaklandı. anlaşılan nagi hala uyanıktı. kim olduğunu sorup merakını giderebilirdi değil mi, arkadaşı(!) olarak bilmeye hakkı olduğunu düşündü.
yavaş adımlarla, su içen nagi'ye yaklaştı. ortadaki tezgaha yaslanıp kollarını kavuşturdu.
"lavender haze? birinden hoşlandığını bilmiyordum." sesi hesap sorar gibi çıktığı için içinden kendine lanetler okuyordu.
"evet çünkü hiç söylemedim, kim olduğunu bilmek ister misin. " nagi'nin çapkın ses tonu reo'nun hiç hoşuna gitmedi onu felakete sürükleyecek bir tondu.
nagi bardağı lavaboya bırakıp reo'ya döndü. mutfak çok büyük değildi, aralarındaki boşluk da öyle.
nagi bir adımda reo'nun önündeydi. çok da büyük olmayan boşluğu da kapatmıştı. nefeslerini birbirine karışacak kadar yakınlardı.
yakınlık yüzünden reo'nun yanaklarında gecenin karanlığında kaybolan bir kızarıklık vardı, Nagi gözlerini ondan alamıyordu. baştan aşağı her şeyine o kadar hayrandı ki.
özellikle gözlerine, lavanta rengi rüya gibi gözleri... naginin hiç uyanmak istemeyeceği bir rüyaydı.
dolapların altındaki ışıklandırmadan başka ışık yoktu ama reo'nun nagi'ye bakan gözleri, hayran oldukları yıldızlar gibi ışıldıyordu.
reo ona böylesine güzel bakarken nasıl kendine hakim olabilirdi ki.
nagi'nin sanki en çok sevdiği şeymiş gibi onu izleyen yoğun gözleri reo'yu telaşlandırdı.
"bir sorun mu var nagi ? iyi görünmüyorsun" birbirlerinde kaybolmadan önce son kez konuştu reo. kaçış yolu aramak için geçti.
Nagi cevap vermedi, bakışları Reo'nun gözlerinde erimek istiyor gibiydi ve bu onu giderek daha fazla endişelendiriyordu. yüzünde sıcak bir şey hissetti ve hemen nagi'nin elinin yanağında olduğunu anladı.
uzun ince parmakları saçının bir buklesine dolandı ve kulağının arkasına sıkıştırdı, reo yüzünün yandığını hissedebiliyordu. Kısa süre sonra başka bir el yüzünü tutmak için katıldı ve o sadece nagi'ye şaşkınlıkla bakabildi.