first and last part

769 54 5
                                    

Hızlı adımlarla sınıfa girdiğimde Remus'u çantasını sıraya koyarken gördüm. Erken geldiğimiz için sınıfta pek insan yoktu. O yüzden rahatça bağırabilirdim. "Remus'un yanında ben oturuyorum haberiniz olsun, özellikle senin haberin olsun Sirius!!"

Remus gülerek sırada kenara kaydığında bende gülerek yanına oturdum.

"Patiayak üzgünüm bende zambağım ile oturacağım."

"Hepiniz sattınız beni. Yazıklar olsun size!" Sirius çemkirirken kendine en arkada bir sıra bulup oturdu. O sırada James, Lily'nin yanına giderken birden oturacağı yere başkasının oturmasıyla kaşlarını çattı.

"Zambağının yanı bugünlük dolu kusura bakma Jamie"

Marlene sırıtarak James'e baktığında, James'in somurtmasıyla güldü. "Yine bana kaldın demek Çatalak." James, Sirius'un dediğini takmayıp yanına doğru ilerledi. Fakat Sirius iyice yayılarak James'in oturmasını engelledi.

"Hayır oturamazsın. Beni satmadan önce düşünecektin onu." James iyice somurttuktan sonra Sirius'un bir önündeki sıraya oturdu.

Sınıf yavaşça dolarken aklıma gelen şeyle Remus'a döndüm. "Bugün dolunay var Remus."

"Evet ve sen kesinlikle gelmiyorsun." Remus'un kurtadam olduğunu yeni öğrenmiştik. Marlene, Lily ve ben. Erkekler zaten biliyormuş yani.

"Tabii ki gelicem."

"Hayır gelmeyeceksin."

"Saçmalama, sen ormanda o haldeyken benim rahat rahat uyumamı beklemiyorsun değil mi?"

"Senden tam olarak bunu bekliyorum."

Kafamı iki yana salladım. "Hayatta olmaz, bunu düşünme bile. Geleceğim." Remus derin bir iç çektikten sonra önüne döndü. Profesörün sınıfa girmesiyle dersi dinlemeye başlamıştık.

Remus'a bir şey olur korkusu içimi yiyip bitiriyordu, endişeliydim. Stresten istemsizce bir bacağımı titretmeye/sallamaya başlamıştım. Remus bunu görünce daha fazla yapmamam için elini bacağıma koydu.

O an başımın aşırı ağrıdığını hissettim. Hızla kafamı yere doğru eğip gözlerimi kapattım. Bacağım daha fazla titremeye başlayınca Remus durmam için elini bacağıma bastırdı.

Remus'un elini itince kaşlarını çatıp bana bakmaya başladı. Gözlerim hala kapalıydı. Ne yaptığıma bakmak için bana daha da yaklaştı. "İyi misi-"

Nefes darlığı çekmeye başladığımı anladığımda hızla sıradan kalkıp profesöre söyledim. Sınıftan koşar adımlarla çıkıp revire gittim.

-

"Sebebini pek anlamasamda kalbi çok hızlı atmaya başladı, çok stresli ve uzun zaman yemek yememiş sanırım onun dışında her şey normal görünüyor."

"Pekala, teşekkür ederiz." Lily'nin sesi duydum ardından ayak seslerini. Bana doğru yaklaşıyorlardı. Uyanmıştım ama uyanamamıştım. Etrafı duyuyordum ama hareket edip konuşamıyordum. Hiç halim yoktu.

"Aylak, sınıfta ne oldu öyle hızlıca çıktı?" Sirius konuşmuştu şimdi de.

Kolumda hissettiğim iğne tarzı şeyle serum verdiklerini anladım. Büyük ihtimalle beni doyurması içindi. Bayadır doğru düzgün yemek yiyemiyordum çünkü. Sirius ağzıma bir şeyler sokuşturmasa hiç yemezdim aslında.

"Bilmiyorum bende tam anlayamadım." Söylenilen şeyi duyunca kulağıma gelen bip sesleri artmaya başladı.

"Bakın! Kalp atışları hızlandı. Remus tekrar konuş." Marlene'nin sesini ayırt ettiğimde sesler azaldı.

remus lupin || one shotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin