Üç Erkek Bir Kız (Yarı Texting)✔️

33. Bölüm

Bizimkilere açıklamamızın ardından iki gün geçmişti ve artık herkes bu duruma alışmıştı.

Bugün bütün gün evde durmuş dışarı dahi adım atamamıştım. Hava kırk derece olunca insanın bayılası geliyordu.

Şu anda ise akşam saat on iki ve ben daha yeni odama çıkmıştım. Herkes uyumuştu ama ben aşağı da Dr. Strange izlemiştim.

Şimdi de odama çıkmış üstümü değiştiriyordum. Genelde bu havalarda giymek için aldığım pijama takımımı giydim.

Siyah kalçanın iki parmak altında biten bir şort ve üstüme beyaz crop giymiştim ama crop da kısaydı. Kısaca sadece uyumadan uyumaya giyeceğim kadar açık giyinmiştim.

Dışarı çıkarken bu tarz şeyler giymiyordum çünkü rahat edemiyorum ama odamda istediğim gibi hareket edebilceğim için bu tarz şeyleri odamda uyumadan uyumaya giyorum.

Yatağıma girmiş komidimin üstündeki prize şarj aletini takıp telefonu şarja koyduğum an odamdaki büyük boydan boya olan cam tıklatıldı.

Anlık olarak gerilsem de hırsızın kapıyı tıklayıp girmek gibi bir saçmalık yapmayacağını bildiğim için yatağımdan kalkıp hemen perdeyi çektim.

Karşımda bir adet Ege görmeyi beklemiyordum. Onu görür görmez yüzümde şapşal bir gülümseme belirmişti. Hemen kapıyı açıp içeri girmesi için yer bıraktım.

Araba koleksiyonunun olduğu raflarda ledler olduğu için odam loş aydınlıktı ve yüzünü net görebiliyordum.

Ege baştan aşağı beni süzmeye başlayınca utanmıştım çünkü tüm fiziğim onun gözleri önündeydi.

İkimizde derince yutkundukatan sonra Ege'ye doğru yaklaşıp kollarımı boynuna sardım.

O da hemen ellerini belime koyup orayı okşamaya başlamıştı.

"Hayırdır bu ne güzel sürpriz de sen buraya nasıl çıktın?" sorduğum soru ile gülümseyip yanağımı öptü ve "Ben aslında İron Man'im ve demir adam kıyafetimle çıktım sonra da onu çanta şekline getirip dışarda bıraktım" dediğinde gülmeye başlamıştım.

Nerdeyse kahkaha atıcaktım ki Ege hemen elini ağzıma koydu ve gözlerini açarak "Sessiz ol bak gelirlerseler benim kelleni Batudan önce alırlar" dedi. Endişeli sesi ve bu duruşu o kadar tatlı gelmişti ki elini çeker çekmez yanağından öpüp kenara çekildim.

"Sen baya terlemişsin bekle ben sana aşağıdan peçete fln getiriyim bir de Egemen'in odasına girebilirsem tişört alıp geliyim tamam mı? Bekle beni" dediğimde gülüp başını salladı ve "Bu görevde sana başarılar dilerim asker" dediğinde yüzümdeki gülümseme büyüdü ve asker selamı verip odadan çıktım.

İlk önce Egemen'in odasına girmeye çalıştım ama kapısının önüne geldiğimde içeriden oyun sesi geliyordu bu da demek oluyor ki Egemen sabahlıyacaktı. Hadi hayırlısı.

Sonrasında aşağı indim ve peçeteliği aldım sonrasında ise dolaptan soğuk su alıp bir tane de bardak alıp geri yukarı odama çıktım.

Odamın kapısını açtığımda bir adete üstünü çıkarmış bir Ege görmeyi beklemiyordum.

Şimdi şey diyecek olabilirsiniz 'zaten denize, havuza girerken gördün çocuğu' ama işte o iş öyle değil. Ben hiç bir zaman bizimkilerin vücutlarını incelemedim ama şu anda ne yapıyorum?

EGENİN VÜCUDUNU KESİYORUM!!

Ege tabi bu halime gülüp "Sanırım çok hoşuna gittiler" dedi. Ben ne yaptım o anki aptallığımdan dolayı kafa salladım.