Saat gece yarısını geçmişti. Sen ise evden kaçmıştın. Sırtın ağrıyordu. Yanağın da.
Baban, sınavdan tam puan yapamadın diye seni duvara çarpmıştı. Yanağına da bir tokat atmıştı.Saat gece yarısını geçmişti ama dışarıda hala insanlar vardı. Yanından geçen insanlar sana acınası bir şekilde bakıyordu. Sen bundan nefret ettin. Telefonunu çıkarıp kendine baktın.
Gerçekten de acınası bir haldeydin. Yanağında kızarıklık vardı ve saçın başın dağınıktı. Bir tane restorana girdin ve lavaboya yöneldin. Elini yüzünü yıkadın ve saçını elinle düzelttin.
Lavabodan çıkıp kendine kahve aldın ve sahile gittin. Bir bank bulup oturdun. Kahvenden bir yudum alıp yanına koydun. Şehir ışıklarının suya yansımasını izledin.
Eve dönmek istemiyordun. Fakat eğer dönersen bu saatte çıktın diye dövüleceğini adın gibi biliyordun. Sözde yetişkinsin. Ama istediğin yere gidemiyordun. İstediğin saatte çıkamıyordun.
Sadece Üniversite'ye gidip geliyordun. Çocukken tek kurtuluşunun okul olduğunu düşünürdün. Fakat hiç öyle olmadı. Hiç arkadaşın olmadı. Hep zorbalığa uğrayan kişi sen olurdun.
Bu kadar nefret edilmen için ne yaptığını çok merak ediyordun. Ama geçmişine baktıkça hiçbir hata yapmadığını görüyorsun. Kısaca tek suçun doğmaktı.
"Bakın burada kimler varmış~"
Tanıdık gelen bu sesi duyduğunda içinden küfür ettin. Yine de umursamadın.
"Oi, Mira nasılsın?~"
Bu sesten nefret ediyordun. Duydukça yüzün buruşuyordu. Bu sesi duydukça miden bulanıyordu. Onu takmadan kahvenden bir yudum aldın. Sinirlenmişti. Nasıl olur da bir Krala cevap vermezsin?
"Sana seslendiğimde cevap vermek zorundasın anladın mı?"
Tehditkar sesi senin irkilmene neden oldu. Onunla uğraşacak psikolojide değildin. Hala cevap vermediğini gördüğünde yanındaki kahveyi alıp başından aşağı döktü.
Bunu yaptığında arkadan gelen kıkırtılar duydun. Sıcak kahvenin tenini yakmasına aldırış etmedin. Önünüzden geçen insanların sana olan küçümseyici bakışları bardağa taşıran son damla oldu.
Yerinden kalkıp İzana'nın yanına adımladın. Tam karşısında durduğunda sıkmış olduğun yumruklarından bir tanesini kaldırıp ona geçirebileceğin en sert tokatı geçirdin.
Sert tokadın etkisiyle yüzü yana düştü. Bakışlarını sana çevirince irkildin. Kurokawa İzana'ya vurmak? Kim ona vurmaya cesaret edebilir ki?
İzana senin bu cesaretine hayran kaldı. Onun sırıttığını gördüğünde miden bulandı. Sana doğru adım attığında gerilemedin. Gözlerini gözlerinden ayırmadın.
Ellerini cebine koydu ve yüzüne eğildi. O kadar çok yakındınız ki sıcak nefesini yüzünde hissediyordun. Kıkırdadığını duydun.
"Cesaretine hayran kaldım. Sana bir soru soracağım."
Kulağına yaklaşıp devam etti.
"Nasıl ölmek istersin?"
Bu soruyu duyduğunda gerileyip küçük bir kahkaha attın.
"Bilmem. Benim için fark etmez. Her türlüsü hoşuma gider."
Kafayı yemiştin. Arkandan gelen biri bir anda seni yakandan tutup çekti. Yüzünde tek bir ifade yoktu. Yüzünü yüzüne yaklaştırdı.
"Sen kime böyle davranıyorsun kahrolası sürtük."
"Elini çek."
Sakinliğini koruyarak uyarmıştın. Buna aldırış etmeden kahkaha attı. İzana'nın arkasındaki bir kaç adam da kahkaha atmaya başladığında sinirlendin.
YOU ARE READING
《♤Zorba♤》~Kurokawa İzana x Reader
FanfictionUyarılar °°°°°°°°°°°°° ▪︎Çete, silah, silah kullanımı, keskin alet, kan, cinayet, sigara, alkol, uyuşturucu vb. ▪︎Şiddet, aile içi şiddet, Psikolojik unsurlar, yetişkin içerikler içerebilir.