"Kanka seni de rahatsız ediyorum ama, başka kime gideyim bilemedim." dedi Şehmus sandalyede arkasına yaslanırken.
"Ne olacak oğlum! Hem biz arkadaş değil miyiz?" dedi Tarık, buzdolabını açarak kahvaltılık bir şeyler çıkartmaya başlamıştı.
"Yine kavga ettik, sonra 'niye benimle aynı evde kalıyorsun sen?' diyerek kızdı, dedim ben de 'evliyiz biz nerede kalayım?'"
Tarık kahkaha atarken, Şehmus suratını asmıştı.
"Yani anladığım kadarıyla, evden kovuldun. Öyle mi?"
"Tam olarak öyle Tarık, ve ben birkaç gün kalmak için kendime senin evini seçtim."
"Kal ya ne olacak, tek başımayım zaten."
"Evde kaldın sen de, Yaprak beni boşarsa seni alacağım kendime. Hem pankek de yapabiliyorsun, yaşar gideriz birlikte."
"Yok, ben sonsuza kadar bekar kalacağım kanka." dedi Tarık büyük bir kap çıkartırken, içine pankek malzemelerini koyup karıştırmaya başlamıştı.
"Tüh ya, seninle iyi ikili olurduk."
"Sen bence kendini karına affettir, ne bok yediysen artık bilemiyorum."
"Zaten şunun şurasında iki aylık evliyiz amına koyayım, ne yapmış olabilirim de iki ayda evden kovuldum?"
"Aldattın mı?" dedi Tarık, elindeki kabı tezgaha bırakırken, karıştığında pankek tavasını çıkartmış ve hafifçe yağlamıştı.
"Pankeklerle mi.. Birkaç kez.."
Tarık gözlerini devirmişti. "Ciddi olarak soruyorum gerizekalı, senden her şeyi beklerim çünkü ben."
"Aslında şöyle oldu.. Kendime dürüm söyleyip ona söylemedim, ama dışarıdan geldi. Arkadaşı Yağmur ile buluşmuştu, bir şeyler yeriz demişti. Yememişler."
Tarık karnını tutup gülmeye başladığında Şehmus oflayarak kafasını masaya koymuştu.
"Vizyonunuza bayıldım kanka, biriniz dürüm söylüyor eve diğeriniz de 'niye bana söylemedin' diye trip atıyor."
"En azından bizim eşimiz var, ve evliyiz. Senin gibi sap olsaydık ne olacaktı?"
"Hemen yüzüme vur zaten, hakettiysem eyvallah." dedi Tarık pankeklerin bir diğer yüzünü çevirirken.
"Güzel yap, yakma onları."
"Emredersin paşam."
Birkaç dakika sonra Tarık pişen pankekleri tabağa koymuş, ve tabağı Şehmus'un önüne resmen atmıştı. Kendine de bir tabak hazırladıktan sonra oturdu.
"Bizim düğünde çiçeği sen yakalamıştın, nasıl oldu da hâlâ birisini bulamadın. Gerçi sarhoştun, çiçeği gidip Yaprak'ın arkadaşına verdin."
"Hatırlatma, çok rezil bir andı. Kız çiçeği nasıl kafama vurmadı bilmiyorum, aksine aldı birde."
"Asıl kısmet o mu lan yoksa?"
"Valla bilmiyorum ama, sen acilen Yaprak yengemle barışıyorsun. Ben de kızla tanışıyorum."
"Yaprak ikimizi de dövecek desene.."
"Boyumuz uzun, yetişemez o." dedi Tarık gülerek, Yaprak bunu duysa kafasına frizbi firlatır gibi tabak fırlatmıştı bile.
"Karımla dalga geçme it."
"Olur paşam olur, siz beni evlendirin de, geçmem dalga falan."
merkezenokta <2