En büyük zafer düşmanına benzememek mi sahi? Ya da bunu sadece güç sahiplerimi uydurdu? Belki de yalnızca yanlış bir önerme... O kibirli adam, acımasız ve güçlü... Tam tersi mi olmak gerekir? Kuralları olmayan insanlara karşı adil mi olmak gerekir? Çok düşündüm... Canavarları yenmek için canavar olmak gerekti. Daha acımasız oldum. Çocukken korktuğum o adam oldum. Ama hala doğru hissediyorum. Yanlış insanlara kapıldım. İtiraf etmeyelim, hiç bu kadar eğlenmemiştim. Tek beni sevsin istediğim insanlar... Artık adlarını hatırlamakta zorlanıyorum. Hayır, unutmak değil, hissizleşmek sanırım. Yine de gülümsüyorum hala insanlara, benden umudu kessinler istemiyorum. İstemesem bile devam ediyorum denemeye. Hep plan yapardım önceleri... Şimdi günlük yaşıyorum. Zihnim boş, kalbim de. Çok yük vardı sırtımda, yıllarca taşımışım farketmeden şimdiyse hafifledim. Bir hikayede olduğumu düşünürdüm. Sonu belli ve kesin... Sonraları farkettim. Sadece sıradan bir insanım bir asırdan daha az yaşayacak. Bir hikayem yok. Benim sonumu mutlu yazacak bir senaristte. Aldığım kararların sonunu bilemem. Yaşadığım hayatın garantisini veremez kimse. Peki ya başaranlar? Bir adım sonralarını görebiliyorlar mıydı? Ya da sadece yolda mı karar verdiler? Sonlarını düşündüler mi? Bilemezlerdi, sadece inanç. Peki beni alıkoyan ne inanmaktan? Sadece gençliğin verdiği karamsarlık mı? Ya da zayıflığın verdiği korku? Çocukken korktuğum o acımasız ve kibirli adamlar, hiç korkmaz mıydı? Ki ben hep onlardan daha üstün olduğumu düşündüm. O zaman neden atmıyorsun o adımı? Yalnız olmaktan korkma. Yanlış yapmaktan da... 10 yıl sonra nerde olacağımı sordu birisi. 10 yıl sonradan kendime ne tavsiye verirmişim. Sadece rahatla. Bugün yapman gerekenleri yap ve bolca gül. O kadar rahatladım ki... 10 yıl sonradan geriye baktığında insanın umrunda olan tek şey bu sanırım. Yine de devam edeceğim. Daha iyi bir seçenek yok. Kafama koyduğumu yapmayalıyım. Kendimi zorlamalıyım. Hatalar yapmalıyım. Ve hayatıma yetişmeliyim. Bu sıra tek bildiğim bu.