🛞🛞Bölüm 2🛞🛞

436 56 21
                                    

(Adam Akıllı Göz Dağı bölümünden genişletilmiş alıntıdır )

Genç adam yorgun bedenini uç köşedeki masaya atıp yeride yayıldı. Tayfa sonradan gelecekti. Caelan yirmi kişilik izbandut sürüsü ile tanımadığı topraklarda dikkat çekmek niyetinde değildi. Bu yüzden de tek tek gelmelerini söylemişti. Üç aydan fazladır İskoçyadaydı. Gelmez olaydı!  Babası öleli haftalar olmuş olmasına rağmen ihtiyarlar başta susmuş klanın ileri gelenleri ile birlikte bir karara vararak onu başa geçirmeye niyetlendirmişlerdi. Eh, ne yapsınlardı değil mi? Yeni bir bey tayin etseler İrlanda kralı sıkıntı çıkartacak babasının vakti zamanında yaptığı anlaşmaları fes ederek McNeill adalarını rahat bırakmayacaktı. Gelişi de onların işlerine gelmemişti. Normanlar İngilizlerle İskoçlardan daha iyi anlaşıyorlardı. İngiliz yanlısı bir adalar sular hakimi... Caelan kendi kendine gülerken tepesinde beliren kadına gözlerini kaldırarak bakması ardından "Ben adalar ve sular hakimi" diyerek şöyle bir uzattı. 

"Bana da hakim olun isterim" 

Caelan kadını baştan aşağı süzüp "Toprak bütünlüğün bozulmuş güzelim biri kuzeyde biri güneyde" dedi kadının göğüslerini işaret ederek. "Git bana güzel bir şeyler getir. Beğenirsem söz sanada bir bayrak dikeceğim..."  Genç adam kendisine sırıtan kadının kalçasına şaplak indirdikten sonra eline baktı. "Ora da da biraz heyelan olmuş sanki..." Kadın uzaklaştığında onu pek sıkan düşüncelerine geri dönmüştü. Burayı sevmiyordu Caelan açıkçası sevip sevmediğinden de emin değildi. İlgisi yoktu. Bir bey oğlu olarak büyümemişti. Hiçbir vakitte öyle olmamıştı lakin bir zamanlar erkek kardeşi gibi olabilmek, babasının gözüne girebilmek için çok mücadele vermişti. Lakin o adamın kendisine kıymet verdiğini düşünürken tek yaptığı onu kullanmak olduğunu neredeyse yirmilerinde idrak edebilmişti. Caelan elini havada çevirip kaşlarını kaldırarak önüne konan içkiyi yudumlarken çok da önemsemediğini biliyordu. Onu McLeod leydisi ile nişanlamak istemelerini de babasının ona bıraktığı dehşet verici mirası da kabul etmek zorundaydı. Kızı korumak zorundaymış gibiydi. Yemekleri servis edilmesi ardından karnını güzelce doyurduktan sonra tatlı faslına geçtiği vakit gözlerini içeri doluşan adamları üzerinde gezdirdi. Leif başıyla kapı önünü işaret edip önüne döndü. Demek ki onu karşılayacağını düşündüğü beyler buralardaydı.  Caelan eliyle yeni traşladığı lakin çabucak dikenlenen sakallarını yoklaması ardından elini saçları arasından geçirdi. Dublindeki kasabasında bulunan köylülerini eşini dostunu geçindirebilmek için ticareti hobi edinmişti tabii bu karanlık sulardaki yüzünü de gizlemek için bir maskeydi. Caelan gözlerini kısarken şu tanışma faslında en çok da Gölgeyi bulabilmek istediğini düşündü. Okyanusun güneyinde adalar arasında dolanan bir gölge olduğunu dahası Sİmon McLeodun ruhunun sularda dolanıp gemileri batırdığını işitmişti. Ne yaptığını bilen gören yoktu. Kayıp gemiler okyanusun dibini boylayan tayfalar vardı. McNeilden de son yıllarda pek çok gemi kaybolup gitmiş parçalarına bile zor rastlanır olmuştu. Simon McLeodun oğlu Aloinin bu işi yapabileceğini varsayıyordu lakin kanıtlayabilen çıkmamıştı söylenenlere göre... Zaten de kalenin bulunduğu bir ada ve ana karada bir liman köyüne bekçilik ettiğinden adamı önemseyen de yoktu anladığı kadarıyla. Kendi kendine gülerken peşinde gezecek tek delinin kendisi olduğunu biliyordu. Eh, Caelanın işi gücü de yoktu...

Genç adam tavernadan içeri hışımla giren ve bir soylu olduğu her halinden belli olan adamın yan masaya geçmeden evvel kendisine verdiği baş selamına karşılık verdi. Adam oturduktan hemen sonra ise peşinden dört iri kıyım daha içeri girdi. Üzerindeki giysiler ve klan renkli ekoseli kemerler bu adamların da soylulardan olduğunu gösteriyordu. Tanrım Caelan o kadar ilgisizdi ki kimin kim olduğu umurunda değildi. Yerinde yayılıp  önden gelen adam ile konuşmalarına odaklandı. Bir leydinin ismi ortalıkta dolanıyordu... Dolandı doladı ve iri mavi gözlü olanın koltuğunun altındaki herifin patlak vermesiyle Caelan da Sinclair leydisi ile hiddetlenen adamın arasındaki cilveden ve dahi Oliphanslıyı ellerinin tersiyle kenara itivermelerinden davet edildiği nişanın bozulmuş olmasına kaş çattı.  Genç adam biraz daha yayılıp dudaklarını büzerek  adına edilen hakaretleri dinlemeye koyuldu. 

KÖRDÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin