9

12 3 1
                                    

Sarper

Her şey bir anda oldu.

Sonraki birkaç saniyede kıyamet kopmuş gibiydi. Garson kız havuza düşmüştü ve omzum kesinlikle fena moraracaktı. Canım acısa da dönüp çırpınmaya devam eden kızı yakaladım ve yönünü bulmasına yardımcı oldum.

Islanmış saçları karman çorman bir şekilde yüzüne yapışan kız sürekli öksürmeye ve özür dilemeye başlayınca canım daha çok acıdı. Sırf havuza düştüğü için bu kadar mahcup olan bir çalışanla gönül eğlendirmeyi düşünen Jonas'a daha çok kızdım.

Ama bir konuda haklıydı. Kız güzeldi. Gerçekten güzeldi.

Saçlarını yüzünden uzaklaştırıp onu sakinleştirmeye çalıştım ama vurulmuş bir av hayvanı gibi gözleri panik doluydu. Onu bu kadar üzen veya endişelendiren şey neydi anlamamıştım. Altı üstü herkesin ıslak olduğu bir havuza düşmüştü. Kimseyi daha fazla ıslatarak rahatsız edemezdi. Ortada mahcubiyetten çok daha fazlası var gibiydi.

Göz teması kurabilmek için yanaklarını tutarken tereddüt etmedim.

"Sakin ol, sadece su. Gördün mü? Sadece yüzme havuzundasın."

Panik dolu deniz yeşili gözleri yavaşça sakinleşti ve düzgün nefes alabilmeyi başardı. Yüzü kızarmış olsa da mükemmel burnunun üzerindeki minik çilleri bile görebilecek kadar ona yaklaşmıştım. Islak dudakları fazla denilemeyecek kadar dolgun ve düzgün şekilliydi.

Sanırım kalbim onun korkusunu hissedermiş gibi hızlı atmaya başladı.

Ellerim yapmam gereni yaparak onu bırakmadı ama kız bunu benim yerime yaptı. Acı dolu bir ifadeyle bana bakıp özür dileyerek havuzdan çıkarken ifadesinde kalp kıran bir şeyler vardı.

Öğrenmeyi isteyebileceğim bir şeyler.

Kahkahasını boğazından kaçıran Jonas "Nazar değdirdim galiba kıza." derken ben hala gittiği yere bakıyordum. 

Güneşin Gülümsediği YerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin