Yaz tatili gelmişti. Ve biz de her yaz olduğu gibi yine köye gidecektik. Ve malesef ki köye her gittiğimizde yaz tatili bitene kadar dönmüyorduk. Hatta bu sefer bir kaç gün geç bile gidecektik. Tabi bu benim için çok büyük bir dezavantajdı. Çünkü hiçbir yerden konuşmadığımız için hem üç ay boyunca Barış'ı göremeyecek ve onunla konuşamayacaktım hem de bu sene 8. sınıf olduğum ve lise sınavına gireceğim için derslerime daha çok ağırlık vermem gerekecekti. Elbette geç gitmem de ilk konuları geç öğrenmeme neden olacaktı.
Açıkçası bunlar benim için sadece bahaneydi. Çünkü ben köye gitmekten nefret ederdim. Elbette orada sevdiğim insanlar vardı ancak büyüdüğüm ve olgunlaşma çağımda olduğum için
" Sizin kız kocaman olmuş.Seni oğluma/ torunuma alacağım." diyen teyzeler ve amcalarla mücadele etmek bir hayli zor olduğu için köye gitmeyi sevmiyordum. Ama mecbur gitmek de zorundaydım. Umarım bu yaz çok çabuk geçip giderdi...3 ay sonra...
Sonunda. Artık köyden dönmüştük ve evdeydik. Şuan o kadar mutluydum ki... Okula yaklaşık dört gün geç gitmiştik ancak Adora bana bu süre zarfında yazılan notları atmış ve konuları az çok anlatarak bana yardımcı olmuştu. Okul çıkışına daha çok olduğu için okula gitmeye karar verdik. Okuldan içeriye girdiğimde bir çok şeyin değişmiş olduğu fark ettim. Duvarlar boyanmış, kapılar değişmişti... Sınıfın kapısının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve kapıyı tıklayıp içeriye girdim. Şuan fen dersinde olmaları gerekiyordu ve fen öğretmenimiz Arzu Hoca benim bu okulda sevdiğim sayılı hocalardandı. İçeriye girdiğimde başka bir öğretmeninin, öğretmen masasında oturduğunu gördüm. Sınıftakiler beni görünce " ooo kimler gelmiş." ,
"oo süngerimiz gelmiş." gibi şeyler söylemeye başladılar.
O an mutluluğumu o sözcükler bile bozamazdı. Daha sonra en önde oturan Selin'in yanına oturdum. Sonradan öğrendim ki ders boşmuş. Arzu Hoca gelmediği için başka bir hoca derse gelmiş.
Ayrıca sınıfa yeni öğrenciler de gelmişti. Hemen yan tarafımda kalan kıvırcık saçlı kısa boylu tatlı bir kız vardı. Göz göze gelince ona gülümsedim. O da bana gülümseyerek karşılık verdi.
Kıza" Yeni mi geldin? Adın ne?" dedim.
"Evet. Adım Öykü."
"Memnun oldum. Ben de Ayça."
"Ben de memnun oldum."
"Sen şu Ezgi'nin arkadaşı değil misin?"
"Evet, ama sen kimsin ki?"
Ben Ezgi'nin ilkokulda bindiği servis şoförünün kızıyım. İlkokulda seninle de konuşuyorduk."
"Aaa. Evet hatırladım. Ben de seni kime benzetiyorum diye düşünüyordum."
Öykü 'yle birbirimize gülümsedik ve ben önüme geri döndüm..
Daha sonra zil çaldı. Zil çalar çalmaz koşarak Adora'ya sarıldım. Onu gerçekten çok özlemiştim. Yeri bende hep ayrı olacak insanlardandı.
Ben Adora' ya sarılınca Ezgi'nin en yakın arkadaşı Beyza koşarak Öykü'ye sarıldı. Aklı sıra beni taklit ediyordu.
Daha sonra Beyza ve Ezgi, Öykü'yü yanlarına alıp kulağına bir şeyler fısıldayarak dışarı çıktılar. Kızı bana karşı doldurduklarına o kadar emindim ki.
Çünkü biz geçen sene yıl sonunda Ezgi'yle tartışıp arkadaşlığımızı bitirmiştik. Ancak Ezgi hala instagramdan bana göndermeli storyler paylaşılıyor ve kendisinde asla suç aramıyordu.
Aslında olay tam olarak şöyleydi:
Ezgi bana okumam için bir kitap vermişti. Kitabı ona getirdiğimde "Kanka kitapta ısırık izi var. Naptın kitabı mı yedin?" diyip gülmüş. Üstüne üstlük tüm sınıfın önünde beni bunun için rencide edip köpek muamelesi yapmıştı. Daha sonra da sosyal medya hesaplarından bu durumu paylaşmıştı. Biz konuyu kendi aramızda kapatmamıza rağmen bunu yapmıştı. O videolara gelen yorumlar bile o kadar berbattı ki...
Ben de artık bunlara dayanamayıp kitabın aynısını ona alıp arkadaşlığımızı bitirmeyi teklif etmiştim. O da kabul etmişti. Daha sonra ortada hiçbir şey yokken bana göndermeli storyler paylaşmaya başlamıştı. Resmen durduk yere beni düşman bellemişti.Daha sonra ben , Adora, Ceylan ve Selin dışarı çıkıp dolaşmaya başladık.
Bahçeye baktığımda onu gördüm. Onu görünce gözlerimin parladığına yemin edebilirdim. Saçlarını kestirmişti. Aslında çok da fena durmuyordu.
O an o da bana baktı. Bakışlarında tarif edemediğim bir ifade vardı. Sanki beni görünce şaşırmış gibiydi ama orada ufak da olsa bir mutluluk görüyordum.
Umarım o da beni, benim onu özlediğim kadar özlemiştir dedim içimden...Keyifli okumalar. Sizleri seviyorum....

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZLIĞIN ÖTESİ
General FictionTek yaptığı ailesini gururlandırmak, onların başını önlerine egmemek için çalışıp iyi bir yerlere gelmeye çalışan bir kızdım ben. Elimden geldiğince her dediklerini yapmaya , koydukları yasaklara uymaya çalışan. Ama daha sonra şunu anladım... Hayatt...