Gardiyan beni ters kelepçe yapmak üzereyken bir daha ileriye fırladım ve kafam Deren'in göğsüne denk geldiğinde, onu omuzlarından sertçe arkaya ittim. Yumruklarımı göğsüne doğru vurup tekmelerken saçlarım sürekli yüzüme düşüp duruyordu. Deren hâlâ a...
Sizi hiç oyalamayayım, direkt bölüme geçin. Ama rica ediyorum oy verip yorum yapın. Size her hafta bölüm yayımlıyorum, bu istikrarım karşısında sizden de yalnız oy ve yorum bekliyorum <3
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu fotoğraf bana Gece ile Karmen vibe veriyor. 🖤
19. ❝KAVUŞMAK.❞
Rusya, Samara.
İlahi Bakış Açısı.
Mark'ın ahbaplarından olan Andrei, onu malikanesinde ziyaret ettiğinde saatler akşam dokuzu gösteriyordu. Adam, Mark'ın malikanesinde bulunan asansörden inip koridorda yürürken Rusya soğuğunda buz tutan ellerini ovuşturuyordu. Burası, Rusya'nın en soğuk şehirlerinden birisiydi. İçini ısıtacak bir içeceğe ihtiyacı vardı.
Mark'ın vakit geçirdiği odanın kapısı önünde durunca nezaketen tıklattı ve gelen Rusça komutla beraber kapıyı açıp içeriye girdi. Geniş, zengin döşenmiş koyu renkli mobilyalardan sonra göze çarpan şey Mark'ın kendisi olmuştu. Elinde bir maşayla harıl harıl yanan şömineyi karıştırıyor, diğer bir yandan her misafirine ikram ettiği o lezzetli viskisini içiyordu. Kendisine dönünce yakışıklı yüzünü bir gülümsemeyle aydınlatıp, "Kardeşim," dedi. "Kapıyı neden çalıyorsun, her zaman girebilirsin."
Geniş bir gülümsemeyle parlayan parkelerde ilerleyip Mark'a yaklaştı ve iki dost birbirini kucaklarken, "Seni özlemişim," dedi adam.
Mark ellerini adamın sırtına iki kez vurup uzaklaşırken, "Ben de seni," dedi içtenlikle. "Titriyorsun, Rusya'nın soğuğuna tekrar hazırlıksız yakalanmışsın anlaşılan."
Adam omuzlarını silkerek geriledi ve yaylı görünen, beyaz deri koltuğa oturup kollarını arkaya attı. "Bırak şimdi Rusya'nın soğuğunu, sana haberlerim var."
"Telefonda da biraz bahsettin, bu kadar acil olan nedir?" Mark odanın içinde biraz ilerleyip içecek tezgâhına yürüdü ve arkadaşı için bir bardak viski koydu. "Yeni bir iş mi yakaladın? Paranın kokusunu mu aldın?"
"O da var tabi," dedi Andrei, arkadaşını incelerken. Mark viskiyi kendisine getirdiğinde yanına vurup, "Otur," dedi. "Önemli bir mevzu bu."
Mark arkadaşının yanına oturup koltukta geriye yaslandı ve kolunu arkaya atıp viski bardağını dizine koydu. "Merak ettiriyorsun."
