İyi okumalar🦋
Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayalım😔***
Tanrı, Adem ile Havva'yı yarattı.Sonrasında ise yasak koydu. Cennete bulunan o yasak meyveden uzak durun dedi. Yapmadılar. O yasak meyve onlara öylesine cazip gelmişti ki kendilerine hakim olamadılar. Orada duran ve her an onlara bakan meyve bir zehir gibi, bir uyuşturucu gibi kanlarına işledi. Beyinlerinde dönen tek bir ses vardı. 'Ye onu. Sorun yok. Sadece bir ısırık. Kim zararlı çıkacak ki bu durumdan.' Sağında, solunda, önünde ve arkasında.. nereye dönseler bu irite edici ses onları bırakmadı. Ta ki Adem ve Havva dirayetlerini kaybedene kadar. 'En fazla ne olabilir?' dediler. Yıllardır 'yasak' konulan ölümsüzlük ağacına uzanıverdiler. Tek bir ısırık kimseyi zararlı çıkartmazdı. Değil mi?
Ah şu merak.. Nasıl tehlikeli ama.. Sinsice kanına sızıyor, oradan da tüm beynini ele geçiriyor. Sonunu görmen gerek. Sonucu bilmen gerek. İçindeki o dürtüden kurtulman gerek. Peki ne bu dürtü? Evet, şeytanın ta kendisi. Nefes alanlarla resmen birer bilye oynar gibi oynayan, bir zamanlar melek olan o canlı. Küstah, kibirli, sinsi aynı zamanda da oldukça da azgın ve kaypaktır. Kışkırtıcıdır. En büyük düşmanına dost gibi yaklaşır, güven verir ve onu yapabildiği tüm yanlış yollara sürükler, parmağında oynatır ve sonunda ise nefretini kusar, bir kenara atar karşısındakini. Çekip gider beyninin içinden ve geriye insanoğlunda sadece pişmanlık bırakır. Ne zaman gideceği ise, işte bu tamamen onun insafına kalmıştır.
'Bum'
Önümüzdeki antrasit, üstü cam sehpanın üzerine sertçe bıraktığı silahı ile oturduğum koltukta sıçradım ve gerçek dünyaya döndüm.
Yaklaşık yarım saat önce şehrin çıkışına yakın bir ev demek çok az kalır koca bir villaya getirmişti. Etrafta sanki tek burası var gibiydi. Kocaman bir bahçesi ve arka tarafta boş bir havuz vardı. Sanırım uzun süredir gelmedi diye düşündüm.
"O silahın sende ne işi var?"
Sesim sakin ama derin çıkmıştı. Sakin olmalıyım. Elbette mantıklı bir açıklaması var. Sakin ol Bui. Evet, her şey yolunda. Güvendesin. Sana bir şey yapamaz.
Yalan.
Kocaman bir yalandı. Önümdeki silah ve yanımda oldukça sakin bir şekilde oturan adam yüzünden koltukta gerim gerim gerilmiştim. Korkuyordum.
"Bunu sana söyleyemem."
Verdiği cevapla birlikte vücudumun ısınmaya başladığını ve kanımın damarlarımdan akışını hissettim. Ani bir hareketle yan tarafımda oturan adamın yakalarına yapıştım. "Bana bunu söylemek zorundasın. Bana açıklama yapmak zorundasın."
Her bir kelimemle sanki dövüyordum onu. Ellerimden kurtulma imkanı olsa da sadece durmuş bana bakıyor ve tek tek hareketlerimi izliyordu.
Hâlâ ellerim yakalarında sıkıcı dururken sıcak parmaklar bileklerimin etrafına sarıldı. "Sakin ol ilk önce." Sakin olmak mı? Tanrı aşkına! Sürekli benimleydi. Şu son üç haftadır peşimde bir gölgem gibi dolanmıştı ve en sonunda beni eski sevgilimin ellerinden kurtarmak için nereden çıkarttığını anlamadığım silahını kullanmıştı. Bana gelip sakin olmamı mı söylüyordu? Bu kaçık herif ölmek mi istiyordu? Seni şerefsiz!
Benimle oynuyordu. Sabrımı zorluyordu.
Son kez ona öfkeyle bakıp ellerimin altındaki bedeni geriye ittirdim ve yorgun düşen bedenimi yan tarafa attım. Sadece birkaç saniyelik kendimi toparlamak istedim. Gözlerimi kapattığım vakit onun sesi çok geçmeden kulaklarımı doldurdu. "Bence birkaç kadeh bir şeyler içmeliyiz. Biraz gevşersin ha?" Pekala, sakinlik bize göre değil.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cigarette After Sex || BibleBuild
Fanfiction''İğne en hassas noktandayken bile altımda kıpırdamamak zorundasın. Yanlış çizmemi istemezsin değil mi?'' Ib: Ig @/laurallix