Bana bir şey olur mu? Tabiki olmaz. Dokuz canlıyım herhalde. Ama kafam aşırı derece acıyordu. Ben daha yerden kalkmadan Sinan tepeme geldi. Biraz bana doğru eğildi.
"Ne oldu Ömür? Bakıyorumda az önceki laflarını yuttun. Yerlerde sürünüyorsun" dedi ve ayağımın olduğu yere doğru ilerledi.Bende iki ayağımla onun ayağını tutup onuda yere yapıştırıp hızlı bir şekilde ayağa kalktım. Sonra onun bana yaptığı gibi bende onun tepesine dikildim.
Ayağımla karnına bastırdım. Biraz da eğildim."Sinan'cım ne oldu? Bakıyorumda şimdide sen yerlerdesin" Ayağa kalkamaya çalılştı ama çok fazla karnına bastığım için kalkamadı.
"Sen benle baş edemezsin Sinan. Çünkü ben Ömür Duru Başar'ım. Beni sakın kimseyle karıştırma"dedim ve gülümsedim. Sonra bir alkış sesi duydum. Kafamı sese doğru çevirdim. Kuzey ve Güney'i gördüm. Bana doğru yaklaştıllar.
"Aferin sana Prensesim" dedi Güney gülümseyip.
Kuzey"Ömür'üm iyimisin güzelim?"
Sinan var diye onlara gülümseyip"hiç olmadığım kadar"dedim.Güney beni kolımdan tutup kenara çekti.
"Bundan sonrası bizde prensesim" diyip göz kırptı.
Kuzey'de yerde yatan Sinan'ı kaldırdı."Bir daha bu kıza el kaldırmıyacsksın. Beni anladın mı?Sana burda çok güzel küfürler ederdimde sen dua et ki kız kardeşim yanımda" dedi Kuzey.
"Kuzey sen onu bana bırak. Sen Ömür'ün dudağındaki kanı temizle" dedi Güney ve Sinan'a doğru ilerledi. Sinan beni onlara verme der gibi bakıyordu.
"Hiçbir şey yapmayın sadece kapıya kadar eşlik edin. Dediğim şeyi yapın yapmazsanız öğrenirim zaten"dedim Güney kafa sallayıp Sinan'ı alıp gitti. Bende koltuğa oturdum.Kuzey ilk yardım çantasından pamuk ve tendirdüyot alıp geldi. Elindekileri aldım.
"Ben yaparım teşekkür ederim" dedim.
"Ömür'üm ya-"Cümlesini tamamlamasına izin vermeyip böldüm.
"Ömür'üm değil.Ömür" dedim.
"Ömür izin ver yanında olalım"
"Kimseyi yanımda istemiyorum. Bu arada Sinan var diye az önce size eskisi gibi davrandım. Şimdi evinden gidermisin?"kafasını saladı ve gitti.Kan damlayan halıma baktım.Kan lekesi çıkarmı acaba?Ay inşallah çıkar. Düşüncekerimi bir kenara bırakıp halıyı topladım.Kapının önüne bıraktım halıyı. Yarın yıkamacıya veririm. İnşallah çıkar lekesi.
Tekrar salona geldim. Koltuğa oturdum. Koltuğa oturmamla telefonumun çalması bir oldu.
Arayan Yaren'di.Kuzey'le aramızı iyice açmak için arıyordur kesin."Efendim Yaren"
"Alo Ömür'cüm nasılsın?"öyle bir yapmacık konuşuyor ki midem bulandı.
Bende durur muyum? Tabikide durmam. Bende onun gibi konuştum.
"İyiyim Yaren'cim sen nasılsın?"dedim."İyiyim bende Ömür'cüm. Ya şey ben sana bir şey diyece-" Lafını böldüm.
"Dur ben söyleyeyim Yaren'cim. Kuzey'le tartıştığımızı duydun onun için aradın. Her zaman ki yılanlığını yapacaksın yine.
Ama uğraşma. Sen bizimle uğraştığın kadar keşke birazda ken-"Biraz sinirlendi ve lafımı böldü."Ya aşk olsun. Ben hiç öyle bir insanmıyım Ömür'cüm?"
"Yaren sen tamda öyle bir insansın. Yılanın tekisin.Ayrıca bir daha benim lafımı bölme. Benim lafıma bölebilecek kapasitede değilsin" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Hayaller
PertualanganBir kız düşünün. Öz olmadığı halde öz abisi gibi olan 2 polis adam. Hem oyuncu hemde doktor olan bir kız. Her doktor gibi hep hayat kurtaran o doktor bir gün birini hayattan aldı. Hemde isteyerek. Sizce herkesin hayatını kurtaran o doktor neden o a...