4.13 Kanla Mühürleyen✤

331 17 10
                                    

Herkese Merhaba! Bölümü okuyanlar en azından kendilerini belli etmek amacıyla oy verebilir mi? Ayrıca yorum görürsem çok mutlu olurum. Lütfen varlığınızı belli edin, gösterin!

●EĞER GÜNCELLEME BİLDİRİMİ GELMİYORSA BENİ TAKİP EDİN! BÖLÜM DUYURUSU YAPIYORUM!

Yayın Tarihi: 31.07.2023 (22:50)

Bölüm Şarkısı: David Kushner- Daylight ·

Lussamus Krallığı - Omae

Paiman

Lanet olsun!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Lanet olsun!

Koşuyordum.  Kurtulmak istiyordum,  yanımdaki insanları kurtarmak istiyordum.  Kamren'i, Negin'i, Azem'i,  Dijan'ı. Onlarla bize zindan olan bu saraydan  gitmek istiyordum.  Hepsini kurtarabilir miydim? Evet! Ben Paiman'dım ve  hep kazanırdım.  Benim kazanmadığım bir savaş yoktu. Kaybederken bile  kazanmasını  bilmiştim. Şimdi de kazanacaktım. Önümüzdeki kapıya  ulaşacak,  Khahra'dan kaçacaktık. Omae bize kucak açardı değil mi? Kaveh,  bizi  yanına kabul ederdi herhalde. Etmese bile Tamerin yardım ederdi.  Onun  bana sırtını çevirdiğini düşünmüyordum.

Koşarken  diğerleri  önümüze geçmiş, kapıya ulaşmışlardı. Geriye ben ve Kamren   kalmıştı.  Kamen durmuş, soluklanıyordu. Duracağı yeri ne güzel bulmuştu,  budala  adam. Arkamızdan geliyorlardı. Bizi yakalarlarsa öldürürlerdi.  Şu an  durmanın ne yeriydi, ne zamanı. Ona kaşlarımı çatmıştım. O ise  güzel  ela gözleriyle beni süzüyordu.

Kapıyı işaret edip "Hadi, koşmaya devam edelim. Aksi halde bizi yakalayacaklar." dedim.

Kamren "Koşacak gücüm kalmadı, Paiman. Sen gitmek istiyorsan git."

"Olmaz, seni almadan bir yere gitmeyeceğim."

"Beni   bu kadar çok mu seviyorsun? Gözlerim yaşardı." dedi. Kaşlarımı  çattığım  zaman gülmüştü. "Bakma, öyle. Gerçeği diyorum. Sen kendin  dışında  kimseyi sevmezsin."

"Seni sevdim, Kamren. Bunu çok iyi biliyorsun. Bildiğin bir şeyi sorgulaman kalbimi incitiyor."

Dudakları   hafifçe kıvrılmıştı. Muzip bir şekilde bana bakıyordu. Yanıma  gelmişti.  "Hiç şaka sevmiyorsun, eğlenmeme izin vermiyorsun." dedi.  Elini göğsüme  koymuştu."Kalbinin varlığını biliyorum, sevgilim. Bana  onu verdin ve  hayatımın en değerli hazinesi oldu."

"Şimdi o hazineyi korumak için buradan çıkıyoruz. Beraber gidiyoruz. Bizi daha mutlu bir hayat bekliyor."

"Peki, gidelim. Yeterince dinlendim." dedi.

Onun   bu tavırlarını anlamakta güçlük çeksem de şu an düşünecek değildim.   Beraber kapıya doğru koşmuş, o kapıdan geçmiştik. En sonunda o lanet   sarayı arkamızda bırakmıştık. Şükürler olsun! Kamren benimleydi, onu   yanımda tutabilmiştim. Benimle kalmıştı. Diğerleri neredeydi? Herhalde   önden gitmişlerdi, arkalarından yetişirdik. Şükürler olsun, 4   Yaratıcı'ya şükürler olsun. Bitmişti. Bundan sonra Kamren'le mutlu   olacaktım. Lussamus'da güvende olurduk. Farzad'ın canını yakardım   elbette bundan vazgeçecek değildim fakat şu an meselem sevdiğim herkesi   kurtarabilmekti. Onları kurtaramazsam ömrüm boyunca taşıyacağım yük   büyük olurdu.

Gazap Tanrısı'nın ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin