"Siktir" diye fısıldadı Geto, ikinizin
arasındaki öpücüğü bozarken.
Siz ikiniz önümüzdeki hafta yapılacak bir sınav için birlikte çalışmak istediniz, ama işte buradaydınız, onun güçlü kolları arasında sıcak bir karmaşa vardı.
Geto'nun gözlerinin içine derinlemesine baktın. Geto'nun gözleri şişmiş, kırmızı dudaklarına indiğinde yüzünde bir kızarma hissettin.
Omurganızdan aşağı bir ürperti yayılırken, ikinizin arasındaki boşluğu kapattı, dudaklarınızın
yumuşak tenini hafifçe kemirdi.
"H-hey, ders çalışmaya
odaklanmalıyız." diye fısıldadın, sesin biraz çatladı, tüm vücudun onun dokunuşu için can atıyordu.
Dudaklarının kenarını öpmeye başladı,
yavaşça boynuna doğru ilerledi ve yol
boyunca ıslak öpücükler bıraktı. Hassas
cildini emdi ve şakacı bir şekilde ısırırken cildinizde küçük kırmızı izler bıraktı.
"Çalışmak biraz bekleyebilir, değil mi?"
Başparmağını dudaklarına koyup yumuşak kırmızı dudaklarını aşağı iterken ve yüzün ateşle parlarken hafifçe onunla oynarken, alçak sesi daha da derinleşiyor gibiydi.
Ona cevap veremedin, ses tellerin
boğazında sımsıkı düğümlendi, yumruyu yutmaya çalıştın ve yanındaki erkekten hafif bir kıkırdama aldın.
kırmızı deriyi kemirerek başını kulaklarına indirdi. Ufak bir inilti çıkardın, vücudun içgüdüsel olarak ikinizin arasındaki küçük mesafeyi kapattı.
İri ellerini küçük beline yerleştirdi, gömleğinin kumaşını yukarıya doğru iterken ellerini yumuşak tenine dokundurdu ve parmak boğumların beyaza dönerken gri eşofmanını kavramana neden oldu.
Gömleğini hızla çıkarırken, hızlı bir şekilde ellerini sırtına kaydırarak sütyeninin kopçasını açtı. Elleriniz onun topuzunu çözüp uzun siyah saçlarını ortaya çıkarırken, otomatik olarak köprücük kemiğinize öpücükler
yerleştirdi ve teninizi emdi.
Hava ikinizin etrafında titreşirken,
göğüs uçlarınız Geto'nun erotik
hareketlerinden sertleşirken, göğsünüze tutkulu öpücükler bıraktı. Meme uçlarından birini ağzına aldı, ıslak ve yumuşacık dili meme ucunu ısırıyordu. Dili uyanmış tomurcuğunun
etrafında dönüyordu, bu duygu
kafanı geriye atmana neden oldu.
Zaten karnınızı o kadar sıcak hissettiriyordu ki, o sizi kucağına çekerken bu zonklama hissi onun kaslı kalçasını ezmenize neden oldu.
"Zaten bu kadar azgınsın, ha?
Çalışmaya geri dönelim, olur mu?"
dedi yüzünde arsız bir sırıtışla, sıcak
vücudunu hafifçe iterken.
"Hmhh. H-hayır, Geto." Uyluk kasını
esnetirken, şişmiş tomurcukunuzla vücudu arasında sürtünme yaratırken, kalçalarınızı ona doğru sallamanıza neden olurken mırıldandınız, sırıtışı sadece genişledi.
Dudaklarına yaklaştı ve alaycı bir şekilde yaladı. "Ha? Ama çalışmamız gerektiğini söyledin. Hadi, ders çalışmaya geri dönelim prenses." saçlarını karıştırıp gevşek bir
topuz yaptı.
"Lütfen." o güzel gözleriyle sana bakarken fısıldadın, elini onun sıkı kasığına yaklaştırdın, ereksiyonuna
hafifçe dokundun ve küçük elini kumaşın üzerinde aşağı yukarı hareket ettirdin.
İçini çekti, "Güzel. Sadece çok kibarca sorduğun için prenses." sizi sert, tutkulu bir öpücüğün içine çekti, bedenleriniz birbirine sıkıca bastırdı, onun kalbinin göğsünde daha hızlı attığını hissedebiliyordunuz, sizinki de aynısını yapıyordu.
Avuçları göğüslerini kavrayıp
onlara güzelce masaj yaparken, sen
onun uyluğunu daha hızlı ezdin. Çalışmama karşı planının tam da planladığı gibi gittiğinden emindin, orgazm yaklaşırken daha fazla tutamayarak öpücüğün içine inledin. Geto da bunu hissedebiliyordu,
kalçalarının vücudundaki sert hareketini, onun altında tam bir
karmaşa olduğun için onu her saniye
daha da sertleştiriyordu.
