Bölüm Şarkı Önerileri ;
Cem Özkan : Acaba
Ezginin Günlüğü : Yastıklı Şarkı
_________________________________________________________
Ertesi sabah yanaklarımda hissettiğim ince küçük parmaklar gözlerimi açmama neden oldu. Ve aynı anda Duru ile göz göze geldik. Gülümseyerek yanağımı okşuyordu miniğim. Yanağımdaki elini tutup avcundan öptüm. Dudaklarından bir kıkırtı kaçınca bu sefer daha fazla dayanamayıp onu kendime çektim ve her yerini öpmeye başladım. Ben öptükçe onun kahkahaları büyüyordu tabi.
O kadar dalmıştım ki Duru'ya Yusuf'un elinde tepsiyle odaya girdiğini çok sonra fark ettim. Yatapın kenarına oturarak tepsiyi dizlerime bıraktı. Bu sırada Duru dizlerinin üzerinde oturmuş merakla yüzüme bakıyordu. Sırf bu tepkisi bile bu kahvaltının altında onun olduğunu anlamamı sağladı. Çünkü miniğim benim mutlu olmamı istiyordu. Gülümseyerek tepsideki tek kır papatyasını kokladım. Her ne kadar bunun Duru'nun planı olduğuna emin olsam da papatyanın Yusuf'un fikri olduğu açıktı.
-Siz baba kız beni çok pis şımartıyorsunuz ama bak sonra ama mama dinlemem. Dedim gülerek.
Yusuf da gülmeye başladı bunun üzere. Duru ise sadece bana daha çok yaklaşıp bir tepsi bir de beni işaret etmekle yetindi.
-Evet bir tanem çok beğendim. Teşekkür ederim. Dedim. Çenesinden tutarak başını yukarı kaldırdım ve anlına sulu bir öpücük bıraktım. Duru anında anlını silerken gülerek devam ettim sözlerime.
-Benim kızım bana kahvaltı da mı hazırlarmış?
-Ya ne demezsin. Kızın tabi kızın. Diye mırıldandı Yusuf.
-Bir şey mi dedin? Diye sordum safa yatarak. Gülmemek için dudaklarımı dişliyordum.
-Kahvaltı diyorum. Ben hazırlıyorum ama Duru hanım üstüne konuyor. Bak geçen sefer de aynısı oldu. Ben burada Şam babası mıyım?
Duru Yusuf'un dediklerinden bir şey anlamadığı için yüzünü buruşturup bize bakarken ben daha fazla kahkahalarımı bastıramadım. Kocam beni kızımdan kıskanıyordu. Ya da şöyle mi desem, koca bebek küçük kızla yarışıyor.
-Yusuf sen ciddi misin? Dedim kahkahalarımı bastırmaya çalışarak.
Omuzlarını silkmekle yetindi sadece.
-Ya ciddisin.
Cevap vermedi. Şaşkınca gözlerimi açarken Duru'ya döndüm yavaşça. Dudaklarını büzüp bilmediğini belirtircesine omuzlarını silkti. Derin bir nefes alarak tepsiyi kenara bıraktım ve aynı Duru gibi dizlerimin üzerinde oturur pozisyona geçip Yusuf'a yaklaştım. Sonra yanağına sulu bir öpücük bıraktım. Anında başını bana çevirip kocaman gülümsedi.
-Koca bebek. Dedim gülümseyerek.
-Kim bebekmiş? Diyerek Duru'yu kucağına çekti ve iki yanağına birer öpücük bırakıp gıdıklamaya başladı.
-Koca bebek bunu yapabilir mi ki? Dedi gülerek. Bu sırada miniğim kahkahalarıyla boğuşuyordu.
Bu şekilde yatakta bir süre boğuştuk durduk.
Yatakta kahvaltımızı da yaptıktan sonra evden çıkmak için hazırlanıyorduk ki telefonum çaldı.
Arayan Melisa'ydı ve bize sürprizi olduğunu söylemişti. Bu nedenle hızla hazırlanıp onun stüdyosuna gittim. Beni kapıda karşıladı. Yüzünde kocaman bir gülümseme vardı.
-Günaydın. Dedim merakla.
-Günaydın. Dedi saf bir mutlulukla. Sonra elimden tutup beni içeri çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUĞU GÖLÜ BALESİ
ChickLitAcının geri de kaldığı sıcacık bir aile hikayesine var mısınız? Bir baba, Dansa aşık bir kız çocuğu, Ve bir balerin... Yusuf, Duru, Ve Güneş... Huzur nedir bilir misiniz? Huzur Bir adam... Bir kadın... Bir çocuktur. Huzur derin bir nefes aldı...
