kiss me beneath the milky twilight
∴
"Kim o?"
Lisa'nın acele dolu sesi kapının arkasından duyulduğunda Jungkook ağırlığını tek ayağına verdiği duruşunu düzeltip dik bir şekilde dikildi kapının önünde, "Ben, Jungkook."
Jungkook tam kararlaştırdıkları gibi saat 8'de hazır bir halde, dakikliğin kitabını yazmışçasına dijital saatteki dakika 59'dan 00'a döndüğü anda direkt olarak Lisa'nın kapısının önünde belirmiş ve randevuları için Lisa'nın kapısını çalmıştı.
Randevu değil de yani, normal ve dümdüz bir buluşma. Film izlemeye gitmece falan. Artık ne denmesi gerekiyorsa ona hazırdı işte.
Tabii kendisinin jilet gibi bir halde olmasına karşın kapıyı tatlı gözükmeye çalışıyormuşçasına mahcup bir gülümsemeyle açan Lisa'nın ıslaklıktan birbirine dolaşmış saçlarını ve üstünde siyah kısa bornozunu görünce afallamıştı Jungkook. Bir an günü ya da saati mi karıştırdığını düşündü ama hayır, karıştırmamıştı.
"8'de çıkarız dememiş miydik?"
Lisa açık kapının eşiğinde, elindeki beyaz kafa havlusuna kafasını yana atıp ıslak saçlarını kurularken hala aynı sözde tatlı gülümsemesini sürdürmeye devam ediyordu, "Demiştik. Ne oldu ki?"
"Sanırım böyle geleceksin çünkü saat 8."
"15 dakikaya hazırım," dedi Lisa. Leo'nun tırnaklarını kestikten sonra kedisiyle birazcık oynaşmış, tesadüfen telefonuna gelen bildirime baktığında saatin 7:37 olduğunu görmüş, hızlıca banyoya koşmuştu ama suyun altında durup şarkı söyleyerek vücudunu keselemek o kadar keyifli gelmişti ki zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı.
"Saat 8'de çıkarız demek 8'de evden çıkmak demek, duştan çıkmak demek değil."
Jungkook'un vır vır konuşup durmasıyla Lisa'nın tatlı gülümsemesi yok oldu. Suratı her zamanki o bıkkın ve her şeyden nefret eden o sert haline dönmüştü, "Ne kafa siktin," dedi sinirli bir şekilde, "15 dakikaya hazırız dedik işte."
"Yüzüne maske yapmışsın," dedi Jungkook bıkkınlıkla. Mümkün değildi 15 dakikaya falan Lisa'nın hazır olması. Kadınların şu buluşma saatini, hazırlanmaya başlama saati olarak algılaması gerçekten sinir bozucuydu.
Daha da sinir bozucu olanı Jungkook'un hemen binip giderler diye düşündüğü için elinde arabasının anahtarını tutmasına kadar tam takım hazır olması ama Lisa'nın umursamadan, buluşmalarını önemli bir şey bile görmeden suratına maske yapıp bornozla geziniyor olmasıydı. Jungkook sanki çok hevesliymiş gibi gözüküyordu şuan.
Öyle olmadığından değil ama öyle gözükmemesi gerekiyordu.
Yani sonuçta Lisa'yla vakit geçirmek eğlenceliydi ve Arin olmadan baş başa bir şeyler yapacakları için de değişik bir merak hissediyordu Jungkook. Tamamen baş başa vakit geçirmeleri pek mümkün olmuyordu ve bundan 1-2 hafta önce, fizik ödevini yaparken, Lisa'yla baş başa bir şeyler yapmaktan oldukça keyif almıştı ve bu akşamın nasıl olacağını, gerçekten beraberlerken nasıl bir dinamik oluşturacaklarını merak ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
oak ridge, st.23 | liskook
Fanficbekar bir baba olan jeon jungkook, üniversite öğrencisi olan yan komşusunun uçuk yaşam tarzı ile on yaşındaki küçük kızı arin için kötü bir örnek olacağını düşünüyordu. tek sorun ise, arin kesinlikle çok havalı olduğunu düşündüğü yan komşuları lisa'...