Jeongin
minhoxjeongin
minho
konum
attım konumu gel hadijeongin
tamamMinho'nun ne yapmaya çalıştığını biliyordum. Bana Giselle söylemişti bunu. Açıkçası Minho'dan eskiden hoşlanıyordum. Halada biraz olsun hoşlanıyorum. Benim adıma iddiaya girseler bile Giselle bana herşeyi anlatmıştı. Minho'nun aslında bunu istemediğini ve karşı çıktığını anlatmıştı. Ama yinede kabul ettiği için artık ondan o kadar çok hoşlanmıyordum ama yinede içimde bir hoşlantı vardı.
Şuan da tam olarak evin önünde duruyordum. Kapıyı Minho acmisti. (artik ing klavye ile yazacagim)
"Hosgeldin gec iceri." dedigi zaman gulumseyip iceri gecmistim.
Evleri gercekten buyuktu.
Minho iceriye sasirmiscasina baktigimi fark etmis olacak ki "Evimiz buyuktur." demisti gulumseyerek.
"Odan nerede?"
"Pesimden gel." dedi ve merdivenlere yoneldi. Bende arkasindan gittim.
Bir kapinin onune geldigimizde durduk ve kapiyi acti.
"Gel otur calisma masam burasi."
"Yeniden cok cok cok tesekkur ederim hyung."
"Bisey degil. Neyse simdi napacagiz anlat bana."
--------
minho
"Bu gunluk bu kadar yeter bence." dedi Jeongin.
"Tamam. Eve gidebilecek misin?"
"Gidebilirim tek basima merak etme."
"Emin misin? Saat 1 bucuk falan. İstersen bende kal. Sabah beraber gideriz okula."
Jeongin once elindeki telefondan saate sonra da bana bakti.
"Tamam. Bana kiyafet verebilir misin?"
"Tabii." dedim ve dolabimdan bir tane tshirt bir tanede sort cikardim. Benim max kombin.
"Bunlarla rahat edersin."
"Tamam., Tesekkur ederim."
"Birsey degil."
--------
Evet, Jeongin bizde kalmisti ama oyle ohalik bisey yasanmamisti.
Suan da okula dogru beraber yuruyorduk. Cidden ona nasil bunu yapacagimi bilmiyordum.
"Minhoooo!" arkamdan gelen se sile Jeongin'le konusmamiz yarida kesilmisti. Off suan sirasimiydi ya.
"Nasilsiin? Oh bu cocuk kim? Kuzenin falan mi?" dedi koluma girerken.
"Sevgilin mi?" dedi Jeongin.
"Hayir hayir. Sevgilim falan yok benim." dedim Jung'un elini kolumdan cekerken.
"Soylesene kim bu cocuk?" bunu degerlendirmeliydim.
"Sevgilim Jung." dedim ve Jeongin'in elini tuttum.
"Ne? Sen es cinsel misin?"
"Evet, bir sorun mu vardi?" suanda Jeongin'e bakamiyordum.
"Tamam o zaman. Ben sizi tek basiniza birakayim." dedi ve biz yururken o arkamizdan yurumustu.
"Sevgilin miyim gercekten?" dedi taklit yaparak. Sonra da guldu. Cidden onunla tanistiktan sonra ilk defa guldugunu gormustum.
"Evet, sevgilimsin."
"Minho!" arkamdan gelen kisiler 1 degil 2 kisilerdi. Changbin ve Karina olduklarini bildiklerim icin icim rahatti.
Onlarda yanimiza gelince ilk basta Karina konustu.
"Neden el ele tutusuyorsunuz?" dedi.
"Hyunjung yuzunden."
Changbin gulup "Sevgili yalani mi attiniz?" dedi. Bu da leb demeden leblebiyi anliyordu.
"Hee. Bir sorun mu vardi?" dedim.
"Siz kimsiniz?" dedi Jeongin. Evet, daha Jeongin onlari tanimiyordu.
"Tanistirayim, bu kasli cocuk Changbin, Changbin bu da Jeongin." ikisi birbirine selam verdikten sonra Karina'ya dondum.
"Bu mukemmel kizda Karina, Karina bu da Jeongin." dedim. İkiside birbirine selam verdikten sonra yolumuza devam etmistik.
--------
"Cocugu uyurken optun mu!" dedi Changbin sasirmis bir sekilde.
--------
selamm
bos bir bolum oldu ama uzun zamandir bolum atmadigimi fark ettim o yuzden bunu yazdim (o yb yazan sahisa tesekkurler)
neyse
oy vermeyi unutmayin (yoksa bir daha yb yok😠😡🤬)
gorusruuuzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kissing in the moonlight///jeongho
FanfictionMinho, arkadaslarıyla bir iddiaya girmişti. Okulun elde edilmesi en zor cocuga kendisine aşık ettirip sonrada ayrılması lazımdı. Sonuçta eğlenmek istiyorlardı. O kişi ise Jeongin'di. ________ yan shipler: changlix,kariselle ve winning ________ 27072...