Nefret

π 1

Merhaba ben Jungkook, Jeon Jungkook. Hayatım kendimi bildim bileli pek de iyi değil. Annem ölür ölmez babam başkasıyla evlendi ve evlendiği kişinin 1 tane çocuğu var. Okuduğum okul da bir sürü zorba var ve tabii ki benim de bir zorbam var, Kim Taehyung. Ailemle olan meseleyi sadece Taehyung biliyordu ve öğrendiği anda okul grubuna sırrı atmış.
Nasıl öğrendiğini ben de bilmiyorum. Okuldakiler de dahil meseleyi öğrendikten sonra kimse benle arkadaş olmak istemedi.

(...)

Çalan alarmla birlikte küfürler saçarak  uyanmaya çalıştım. "Neden bu kadar erken çaldı bu amk!" Saate baktığım anda çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. Saat 12:00'dı. Koşarak banyoya gittim, yüzümü yıkadım, saçımı taradım ve dişlerimi fırçaladım. Biraz da parfüm sıkıp çıktım. Okul yurdun da kalıyordum ve sınıfım yurt binasının hemen yanındaydı. Sınıfın önüne vardığımda kapıyı tıklattım ve 'gir' sesini duyunca kapıyı açtım ve girdim. Hoca bana sinirli bir şekilde bakıyordu.

Fizik Hocası:
Jungkook bu kaçıncı artık!! Neden bu kadar geç kalıyorsun!?!?

"Özür dilerim hocam söz veriyorum bir daha olmaz"

Fizik Hocası:
Bu sefer olmaz Jungkook. Ceza odasına gidiyorsun!!

Sırada oturanlar gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı. Sınıftan çıktım ve aşağı kata indim. Ceza sınıfına girdiğim de içeri de Taehyung'da vardı. Sıraya kafasını koymuş uyuyordu. Evet o benim zorbamdı ama çok güzel uyuyordu. Bir dakika! O senin zorban Jungkook, kendine gel!! Tam başka bir sıraya geçecekken ayağım sıranın ayağına takıldı ve yere düşmüştüm. Çok ses çıkarmıştı ve haliyle de Taehyung'da uyanmıştı. Onu uykusundayken uyandırmak en son isteyeceğim şey olabilirdi. O her zaman sinirlidir ama uykusundan uynadırırsanız daha da sinirli olur. Bir anda üstüme gelmeye başladı. Ben ise geriye doğru gidiyordum. Karşımda durduğu anda 'şimdi sıçtım' diye geçirdim içimden.

Taehyung:
LAN SEN KENDİNİ NE SANIYORSUN DA BENİ UYANDIRIYORSUN PİÇ KURUSU!!!

"Hyung, yemin ederim yanlışlıkla oldu"

Bağıra bağıra konuşuyor ve bana tekme atıyordu.

"L-lütfen dur hyung, karnım ağrıyor"

Zar zor söylediğim kelimelere aldırmamış aksine daha da sert vuruyordu. En sonunda durmuştu çünkü zil çalmıştı. Zil çalınca buraya temizlikçiler geliyordu. Tam gidiyordu ki bana döndü

Taehyung:
Seninle nasıl olurda küçükken o kadar yakın arkadaş olabiliriz. Senden nefret ediyorum..."

Ve sonra gitti. Son söyledikleri bana daha çok acı veriyordu. Vurması tekmelemesi bana bu kadar acı vermemişti. Kıyafetim de ki buruşuklar görünmesin diye üzerime ceket giydim. Tuvalete kadar idare ederdi, başka bir zorba bana bulaşmassa...

Tuvalete gittim ve elimi yüzümü yıkadım ve soyunma odasına gittim. Aslında hiç gitmek istemiyorum. Orada ki erkeklerin hepsi gay ve beni taciz edebilirlerdi.
Soyunma odasına girdim ve temiz kıyafetleri dolaptan çıkarttım odada sadece ben ve Kyung-sam vardı. Kıyafetleri dolaba koydum ve tam çıkacaktım ki Kyung beni belimden tutarak kendine çekti. Ondan kurtulmaya çalıştım ama olmuyordu. Beni çok sert tutuyordu. Beni kendine çevirdi ve yüzünü bana yaklaştırdı.  En kafamı geriye atıyordum ama o kendisine yaklaştırıyordu. Yanağıma ve dudağıma yumuşakça öpücükler bırakıyordu. Gömleğimin düğmelerini açmaya başlayınca bağırmaya ve ağlamaya başladım. Tam pantolonumu açıyordu ki biri kapıdan içeri girdi. Bu Yoongi'di.

Geldiği anda Kyung-sam geri çekildi. Yoongi onun yakasından tutup yüzüne bir yumruk attı. Kyung aldığı yumruk ile yere sertçe düştü. Ben de o sırada üstümü giyordum. Yoongi Kyung yerdeyken ona ayağıyla sertçe tekme atıyordu. Yoongi en sonunda durdu. Kyung'un yüzünde ve vücudunun çoğu bölgesin de kan vardı. Yoongi bana döndü ve gülümsedi. Ben de ona gülümsedim ve kolumu tutarak çıktık.

Yoongi:
O piç sana her gün böyle yapıyor muydu?

Hiç düşünmeden cevap verdim

"Evet. Neredeyse her gün."

Yoongi dediklerime çok şaşırmış ve üzülmüştü. Bir anda bana sarıldı. Ben de ona sarıldım.
Yoongi:
Eğer bir daha böyle bir şey olursa bana söyle tamam mı?

"Tamam hyung"