Bölüm 9 - Ne Sistemi?
Quinn eşyalarını boşaltmayı bitirdikten sonra günün geri kalanında istediğini yapmakta özgürdü. Hâlâ öğlendi, bu yüzden akademiyi keşfetmek ve istediğini yapmak için bol bol zamanı vardı.
Quinn şu anda odasını iki kişiyle paylaşıyordu ve şaşırtıcı bir şekilde ikisini de tanıyordu. Biri Vorden, diğeri ise Peter'dı. Odada her biri birbirinden ayrılmış üç adet tek kişilik yatak vardı ama bunun dışında oda oldukça boştu.
Öğrencilerin zamanlarının çoğunu çalışarak veya becerilerini uygulayarak geçirmeleri bekleniyordu. Zevk için zaman yoktu.
"O zaman ne yapmak istersiniz?" Vorden sordu.
"Hala eşyalarımı boşaltıyorum, siz ikiniz beni beklemenize gerek yok, istediğinizi yapın." diye yanıtladı Peter.
Peter ikisine biraz açılmıştı, ilk başta tamamen utangaçtı ve neredeyse tek kelime etmiyordu ama yavaş yavaş, özelliklede Quinn'in yanında kabuğundan çıkıyor gibiydi. Peter, kendisi gibi bir seviye 1yetenek kullanıcısı olduğunu bildiği için Quinn'in yanında kendini rahat hissediyordu.
"Kütüphaneye gitmeyi düşünüyordum." Quinn yanıtladı, "Bu muhtemelen senin için çok sıkıcı olacaktır."
"Hem de nasıl, ama her şeyi eğlenceli hale getirebilirim! Ayrıca şeyden beri kitap okumuyorum..." Vorden bir süre duraksadı. "Hatırlamıyorum bile."
Üçü güldü, ardından Vorden ve Quinn birlikte kütüphaneye gitmeye karar verdiler. Sonunda gelmişlerdi ve birinci kat çoktan öğrencilerle doluydu. Quinn, öğrencilerin oturdukları yerlere dağılmış çok sayıda yuvarlak sıra olduğunu ve sıranın ortasında parlayan bir küre olduğunu fark etti.
"Ahh, muhtemelen ortadaki küre olayının ne olduğunu merak ediyorsundur, değil mi?" Vorden sordu, "Devlet okullarında yok gibi görünüyor. Küreye dokunursan, o zaman bir alan yaratmana izin verir, o alanda sadece davet edilen kişiler duyulabilir. Bu şekilde insanlar başkalarını rahatsız etmeden istedikleri kadar konuşup sohbet edebiliyorlar."
"Teknoloji kesinlikle çok yol kat etti."
Quinn ve Vorden daha sonra diğer tarafında iki kişinin oturduğu bir masa seçtiler. Quinn, Vorden'ın dediği gibi, ikisinin konuştuğunu görebiliyor ama ne konuştuklarının tek kelimesini duyamıyordu. Küre, masanın yalnızca bir aralığına sahip gibi görünüyordu. Masadan ayrıldıktan sonra diğerleri seni normal şekilde duyabiliyordu.
Quinn kütüphaneye göz gezdirdi ve yetenekler hakkında bulabildiği kadar çok kitap seçti. Çoğu, dünyanın ne tür farklı yeteneklere sahip olduğunu anlatıyordu. Vorden fazla rahatsız olmadı ve okumak için rastgele bir kurgu kitabı seçmeye karar verdi.
Quinn birkaç kitap aldıktan sonra ikisi de masaya oturdu. Birkaç kitap okuduktan sonra Quinn yeni bir şey keşfetmemişti. Kitapta yazan yeteneklerin çoğunu zaten biliyordu ama hiçbiri Quinn'inki gibi bir yetenekten bahsetmemişti.
Vorden, Quinn'i yakından takip ediyordu ve onun ne tür kitaplar seçtiğini fark etmişti.
"Bu kitapların olayı ne, özellikle bir şey mi arıyorsun?"
Quinn, Vorden'a bir cevap vermeden önce bir süre düşündü. Akademisyenler söz konusu olduğunda Vorden en parlak insan değildi ama görünen o ki yetenekler konusunda oldukça bilgiliydi. Sahip olduğu yetenek türü nedeniyle olması gerekirdi.
"Okulun teklifini geri çevirdiğimden beri hangi yeteneğe sahip olacağıma karar vermeye çalışıyordum."
"Ah doğru, onu unutmuşum, yeteneklerden nefret eden Saf üyelerinden biri olabileceğini düşünmüştüm. Orduya köpek olmak istemediğin ortaya çıktı." Vorden yanıtladı, "Aradığın belirli bir şey var mı?"
"Pek değil, hiçbir fikrim yok. Yine de ilginç bir şey söyleyen biri vardı, hiç güneş ışığında daha zayıf olan bir yetenek duydun mu?"
Vorden birdenbire yüksek sesle gülmeye başladı.
"O ne be öyle? Hiç böyle bir şey duymadım. Yetenekler vücudumuzun öğrendiği bir şeydir. Elbette bazı insanların sınırları vardır ve daha güçlü yetenekler öğrenemezler veya diğerlerinden daha azını yaparlar ama güneş ışığında zayıflamak mı? Kulağa vampir gibi bir şeymiş gibi geliyor."
Quinn, Vorden'ın tepkisinden biraz utandı. Elbette Quinn, böyle bir şey sorduğunda bunun normal bir tepki olacağını biliyordu ama bu doğruydu. Quinn doğrudan güneş ışığı altında olduğu sürece tüm özellikleri yarı yarıya zayıflayacaktı.
Quinn bulabileceği başka bir şey olup olmadığını görmek için kütüphaneye bakmaya devam etti. Sonunda bulabildiği tüm yetenek kitaplarını tek tek inceledi ama hiçbir şey yoktu. Quinn daha sonra ikinci sınıf öğrencilerinin bulunduğu üst kata baktı.
"Belki yukarıda bir şeyler vardır ama akademinin kuralları çiğnersem bana ne yapılacağını hayal bile edemiyorum." diye düşündü Quinn.
Quinn kütüphanede dolaşmaya devam ederken, sonunda kurgu bölümüne girmeyi göze almış ve gözleri bir şeye takılmıştı.
"Vampirler Hakkındaki Gerçek" adlı bir kitap.
Quinn kitabı çıkardı ve hızlıca bir göz attı. Vampirler peri masalları, hatta efsanelerdi. İnsanlar güçleriyle ortaya çıkmaya başladığında bile vampir olduğunu iddia eden tek bir kişi çıkmadı.
Quinn kendini tutamayıp kitabı okumaya başladı. Uzak bir ihtimaldi ama belki bağ kurabileceği bir şeyler bulurdu.
Quinn, kitabı okuduktan ve gözden geçirdikten sonra çoğunun işe yaramaz olduğunu gördü. Vampirlerin yaptığı pek çok şey onunla hiç ilgili değildi. Vampirlerin insan kanı ile beslenmesi gerekiyordu. Bazıları kendilerini yarasalara dönüştürebilir ve illüzyonlar yaratabilirdi. Diğerleri kılıç ve hipnoz konusunda inanılmaz yetenekliyken, Quinn'de bunların hiçbiri yoktu.
Kitapta bağ kurabileceği tek şey güneşte daha zayıf olmaktı. Sonunda Quinn kitabı kapatmaya ve pes etmeye karar verdi. Kütüphanenin birinci katından bir şey bulacak gibi görünmüyordu.
Quinn kitabı kapatır kapatmaz. Tanıdık bir ses duyuldu.
*Ding
[Sistem hakkında daha fazla bilgi sahibi oldunuz.]
[10 tecrübe verildi.]
[15/100 Tecrübe]
"Yok artık..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Vampir Sistemim [ÇEVİRİ]
Fantasíaİnsan Irkı, vahşi Dalki ırkı ile savaş halindeydi ve yardıma her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduklarında ONLAR öne çıkmaya başladılar. Yüzlerce yıldır gölgelerde saklanan insanlar, yeteneklere sahip insanlar. Bazıları savaşı kazanma umuduyla bi...