Can't Remember To Forget You

497 92 167
                                    

selamlar

yorum falan yapın fic emek kokuyor

-"Tanrı aşkına sizin çift date'nize gelmek zorunda mıyım?"

-" Çift date olsaydı Jisung da gelmezdi, Minho."

-"Çocuklar sadece grupça kampa gidiyoruz ve hepiniz geliyorsunuz. İtiraz istemiyorum, özellikle Minho." Diyerek Chan gelmeme gibi bir seçeneğim olmadığını vurguladı.

Tamam en azından eğlenecektim?

Jisung ise benim aksime birşey dememişti. Diğerleri ise büyük ihtimal sevgilileri ile vakit geçirecekti.

Eşyaları arabaya topladık ve iki araba olarak yola çıktık. Orman tarzı insanlardan uzak bir yer seçtiğimiz için yol uzun sürmüştü. Araba sakin olduğu için bir süre uyumuştum.

Üyeler geldiğimiz de beni uyandırdılar, kamp alanına gelmiştik. Chan hyung çoktan eşyaları yerleştirmeye başlamıştı bile. Hepimiz bir yandan yardım ettik. Tabii çadırları kurana kadar akşam olmuştu bile.

-" Changbin, Hyunjin, Jisung odun toplayın."

-" Hyung, Hyunjin'in zaten odun olmak gibi işlevleri var zaten!" Diye bağırdı Jeongin. Hyunjin ise karşılık olarak göz devirip dil çıkardı.

Birbirlerine dedikleri her ne kadar komik olmasa da atışmaları komikti. Özenilecek bir ilişkileri vardı ikilinin.

Chan hyung diğerlerine de kalan işleri söyledikten sonra bana beraber ateş yakacağımızı söyledi. Dediklerini yapmalıydık, lider oydu.

Başımızda Chan Hyung olmasaydı biri hepimizi farklı yerlerden toplamak zorunda olurdu.

Hayır hyung olarak o biri ben değilim.

Üyelerin odun getirmesini beklerken Chan Hyung,

-" Uykum geldi ya" diye esnedi. Güldüm ve,

-" Yaşlı olduğun içindir." dedim hala sırıtarak. Chan hyung ise sinirle omzuma vurup "Herkes senin gibi arabada uyumuyor Lee Minho." dedi. Dediğini umursamadan omzuma vurduğu için yalan bir acıyla bağırdım ve Chan Hyung 'un bana vurduğunu söyleyerek yakınmaya başladım. Chan Hyung ise sert vurmadığını bildiği için bana ters ters bakıyordu.

-" Seung gördün mü sevgilin bana vuruyor! Hiç iyi bir hyung değil!!" Seungmin ise bana kısık gözlerle bakıp sadece 'adımı öyle kısaltma.' demişti. Bu seferde hiçbir üyenin beni sevmediğini söyleyerek yakınmaya başlamıştım. Jisung, Hyunjin ve Changbin geldiğinde ise Jisung,

-" Tamam Hyung ben seni seviyorum yeter ki sus!" dediğinde zafer gülümsemesiyle sustum.

Her şey şuan tamamdı. Diğerleri yiyecekleri hazırlamış, odunları getirmişlerdi. Ve sadece birşey eksikti...

Ateş.

Chan Hyung eski yöntemlerle yakmaya ısrar etmişti. Niye diye sorduğumuzda ise 'zaten bunları öğrenmek zorundasınız/ kampın tadı böyle çıkar' tarzı şeyler söylemeye başlamıştı.

Hava soğuyordu ve hepimiz şuan odunların ucundan çıkacak bir kıvılcımı bekliyorduk.

Seungmin sevgilisine yakınmaya başlamıştı bile. Ona rağmen Chan Hyung bırakmıyordu...

En son elinden almaya karar verdim. Evet Chan Hyung inatçıydı ama bende Lee Minho inadı vardı.

Ve tabii ki ne yaptım? Elinden almayı başardım!

Ve Chan Hyung başka işlerle uğraşırken alttan çakmak ile yaktım.

-"Chan Hyung sonunda yaktım!"

Moonlight / MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin