Kız rahatsız edici bir sesle uyandı. Başı dönüyor ve ağrıyordu. Kendine geldiğinde etrafının karanlık olduğunu gördü. Gözü karanlığa alışınca bir kutunun içinde bazı malzemelerle olduğunu ve haraket ettiğini fark etti. Kız panikle geri adım attı ama bir şeye takıldı ve düştü. havlama sesi geldi, arkasına baktığında bir kafeste duran köpeği gördü. Köpek ona saldırmaya çalışıyordu ama kafes onu engelliyordu. Kız hiç bir sey hatırlamadığını fark etti,bu onu dahada strese sokmuştu. O an aklına bir şey geldi. Rose. Bu ismiydi ve tek hatırladığı buydu. Rose haraket eden kutunun kenarına yaklaştı ve demirliklere vurarak bağırmaya başladı.
Rose: KİMSE VAR MI?! YARDIM EDİN!
Kutunun haraket sesi ve köpeğin havlamarı hariç hiç bir sey duyulmuyordu. Rose'ın bedeni titriyor, korkudan dolayı ayakları onu zor taşıyordu. Sonra kutu aniden haraket etmeyi bıraktı ve bu ani duruş rose'nin düşmesine sebep oldu. Kutunun içindeki karanlık bir anda kayıp oldu ve yakıcı bir güneş ortaya çıktı. Rose stres ve panik yapıyordu, bu panik onun midesini bulandırmaya başladı. Kutunun üstündeki kapaklar açıldı ve içeri birisi atladı. Rose kişiyi inceleyince çekik gözleri,kahve rengi düz saçları, uzun boyu olduğunu gördü.
Rose: kimsin sen!?
" bak sakin ol tamam'mı? Benim ismim seojun"
Rose: nerdeyim ben!?
Seojun: seni burdan çıkartınca her şeyi anlatıcaz.
O sıra yukardan birisi bağırdı.
" onu yukarı çıkart seojun"
Seojun: tamam ama bir sorun var Alby.
Adının Alby olduğunu öğrendiğim kişi bir daha seslendi.
Alby: sorun ne?
Seojun: O bir kız.
Yukardan daha fazla fısıldaşma sesi geldi.
" o güzel mi!?"
" o benim!"
Ve benzeri sesler, bunlar beni aşırı rahatsız etmişti bile.
Seojun: hadi seni burdan çıkartalım.
Rose hiç bir şey diyememıştı çünkü tek yapabileceği şey burdan çıkmaktı.
Seojun rose'yi yukarı çıkarttı ve sonra kendisi çıktı.
Rose etrafına bile bakmadan koşmaya başladı. Koştuğu yere bakınca iki büyük duvarın arasındaki bir aralık olduğunu gördü
Herkez peşinden koşuyor ve çoğu bağırıyordu.
" HEY DUR!"
" ORAYA GİTME!"
" BİRİSİ ONU DURDURSUN!"
Rose aniden iki kol tarafından geriye doğru çekildi. Birisinin karınına değdiğini hissedebiliyordu ama kim olduğunu görmüyordu, çünkü çok hızlı koşmuştu ve nefesini düzeltmesi gerekiyordu. Onu tutan kişi konuşmaya başladı.
" sakin ol, kimse sana zarar vermeyecek"
Rose: bırak beni!
" oraya girmeyeceğine veya kaçmayacağına söz ver"
Rose bir süre düşündü.
Rose: tamam.
Rose'yi tutan kişi onu bıraktı ve rose arkasını dönüp onu tutan kişiyi inceleyince sarı ve kahverengi karışımı dağınık saçları olduğunu,çikolata rengi kahverengi gözlerini,uzun zayıf ama güçlü bedenini, sakinleştirici bakışlarını gördü.
Oğlan elini kıza uzattı ve konuşmaya başladı.
Newt: ben newt.
Rose oğlanın elini tutamadı çünkü kahverengi gözlerinde kayıp olmuştu.
Newt: iyi misin?
Rose: hıh? Evet şey ben... nerdeyim?
Newt: sana her şeyi anlatıcaz. FELİX!
Rose'nin gözünden:
Newt felix anında birisine seslendi. Uzaktan bir oğlan buraya doğru koştu. Newt'e göre daha sarı ve uzun saçları,çekik gözleri ve uzun boyu vardı.
Felix: hey merhaba.
Rose: merhaba.
Newt: felix sen çaylağı gezdir benin işlerim var.
Felix: tabikide. Hadi gel çaylak.
Rose: bana çaylak demeyin.
Felix: ismini hatırlıyormusun?
Rose: evet, rose.
Newt: Rose...güzelmiş.
Rose: teşekkürler.
Felix: hadi gidelim!
Dedi ve kolumdan tutup yürümeye başladı.{ yeni başlangıçlar,yeni insanlar}
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK
Bí ẩn / Giật gânizinsiz bir misafir labirente girerse ve o kız ava paige'in kızı çıkarsa sizce olaylar nasıl gelişir? işte burda bunu öğreneceğiz. İyi okumalar.