SAKAR

30.Bölüm [FİNAL BÖLÜMÜ]

Kulağıma pirinç tanesi kadar küçük olan kulaklıkları takıp ağzıma ses değiştiriciyi geçirdim

Yüzümede maskeyi taktığımda herşey tamdı, yer altında ticaret yaptığımız için herkes bizi tanırdı

Daha çok tanıdıklarını zannederlerdi, sadece yüzümüzdeki maskeyi tanırlardı halbuki

Yer altını dış dünyadan ayıran hiç bişey yoktu aslında ikiside birbirinden farklıydı

Her ne olursa olsun biyolojikleri görmemeliydim çünkü onlar Sedat baba yüzünden beni tanıyabilirlerdi

Ağzını sıkı tutamamıştıki

Herkes hazırlık içindeydi, Belime uyuşturucu silah, normal silah çakı vb. Heşeyi sığdırmştım

Şuan yer altında kendi ofisimizdeydik, Can bilgiseyara bakarak "Tam 2 saatimiz var kameralar bozuldu diye gösterilicek, tuttuğumuz adamlarsa elllerinden geldikçe geç gelip oyalayarak kameraları tamir edicekler" dediğinde hepimiz başımızı salladık

"Hazırsanız başlayalım" dediğinde hepimiz birbirimize bakıp gülümsedik "Hakkınızı helal edin ölüm var kalım var" dediğimde herkes onaylar anlamda başını salladı

"Hazırsanız kameraları kapatıyorum" dediğinde başımı sallayıp kapıya doğru adımladım

"3"

"2"

"1"

"Çık"

Dediğinde hızlıca kapıyı açıp koşmaya başladım, burdakiler benim koşmalarıma alışıktı

Buluşma saatini hazırlanmaya başlama saati olarak gördüğüm için

Genellikle bu kolidorlarda hep koştururdum, önümde gördüğüm 5 yol ayrımıyla çok kısık bi sesle konuşmaya başladım

"Hangisi" dediğimde üstümdeki gizli kameradan beni izliyorlardı

"En ortadaki üçüncüye gir" demeleriyle koşarak orta yoldan devam ettim, yüzümdeki büyük maskeden dolayı konuştuğum dışardan anlaşılmıyordu

Hatta benim bağırmam onlara normal bi konuşma olarak duyuluyordu

Tam sağa dönecekken duyduğum sesle kendimi geriye attım "Cihan orda diğer taraftan gir" dediklerinde kafamı hafifçe çıkarıp baktım

Cihan sahiden ordaydı, görev öncesi içki içmemeliydim dikkatim dağılıyordu. "Nerden gitmeliyim" diye fısıldadığımda haritadan yola baktıklarına emindim

Yer altı epeyce bi büyüktü, hatta bazı söylentilere göre içerde gizli bi yol olduğu ve o yoldan yurt dışına kadat ticaret yapıldığı söyleniyordu

Tabi bu ticaret normal bi ticaret değildi,  İçinde çok büyük boklukların döndüğü bi ticaretti

Kadın ticaretine kadar uzanıyordu

Ve Sedat baba benim buna burnumu sokup başımı belaya sokmamam için orayı çok iyi saklıyordu

Orayı hele bi bulim hepinizin anasini ağlatacam varya

"Cengaverin odası için başka bi yol yok, beklemen lazım" dediklerinde cebimden uyuşturucu silahı çıkartıp Cihana doğru baktım

Arkası dönük birisiyle konuşuyordu, tek değildi yapamazdım, kafamı o taragtan çekicekken arkamda duyduğum seslerle Azad'ı görmem bir oldu

Oysa gülümseyerek bana bakıyordu "A sen şu namı değer kaçak değilmisin" dediğinde duvarın arkasına baktım

CİHAN lanet şey bu tarafa doğru geliyordu