Ateş Viskisi [Snupin]

*Ateş Viskisi*

"Uzaklaş Remus."

Severus nazik bir biçimde gittikçe ona daha da yaklaşan kurt adamı itekledi.

"Sana ateş viskisi vermemeliydim."

Remus, Severus'un odasına sadece kurtboğan iksiri almak için gelmişti.
Fakat severusu elinde bir kadeh ateş viskisiyle yakalamıştı.

Kurt adamı içeriye davet etmemek ayıp olurdu.

Eski günlerden bahsederken kumral adam içkiyi fazla kaçırmıştı.

"Sadece izin ver Sev bunu daha öncede yapmıştık."

Siyah saçlı olan sırtını duvara yasladı.

"O zaman sarhoştuk Mr. Lupin. Ama Tanrıya şükür şu an birimizin aklı yerinde."

Remus diğerini duvarla arasına sıkıştırdı ve yüzüne düşen siyah bir saç tutamını kulaklarının arkasına yerleştirdi.

"Artık şu Mr. Lupin olayını bırakma vakti geldi."

Yaptığı bu hareket karşısında kızaran adama sırıttı.

"Bembeyaz tenine renk geldiğinde her zamankinden daha da güzelsin."

"Ayıldığında pişman olacaksın Remus."

Adam karşılığı dudaklarına yapışarak verdi.

Kurt adam gayet tutkuluydu. Fakat onun yanında küçük kalan iksir profesörü karşılık vermiyor ittirmeye çalışıyordu.

Konuşmak için ağzının açıldığı vakti fırsat bilen Remus dilini adamın ağzının içine yolladı.

Bu hareket karşısında daha fazla karşı gelemeyeceğini hisseden severus kendini adamın kollarına bıraktı.

Siyah saçlı onun dilini emerken diğerinin elleri yavaşça onu soymaya başladı.

Severus tamamen çıplak kaldığında onu boş olan yatağa ittirdi.

"Aynı eskisi gibi gözüküyorsun."

Artık Lupin'de çıplaktı. Aralarında herhangi bir engel kalmamıştı.

İksir profesörünün beyaz ve dolgun kalçalarını okşadı.

"Bunları o giysilerin altında nasıl saklıyorsun Sev? Şu ana kadar gördüğüm tüm kadınlardan daha güzel bir vücudun var."

Kurt adamın bir eli Severus'un deliğini okşamaya başlayınca adam zevkle inledi,

"Artık itiraz etmeye gerek yok sev, sende istiyorsun."

Adamın belini bir yastıkla destekleyip uzanmasını sağladı.

Dilini diğerinin deliğinde gezdiriyordu.

"REMUS!"

Remus altta olanın bu çığlığı sayesinde doğru yeri bulduğunu fark etti. Geri çekildi ve penisini deliğe sürtmeye başladı.

"Sok artık şu Lanet şeyi içime!"

Kurt adam kıkırdadı.

"Yalvarman gerekecek bebeğim."

Severus bu duydukları karşısında çok daha fazla şaşırdı. Bu adama alkol yaramıyordu. O bu tarz sevişmezdi. Ayık olan Remus daha sevgi doluydu. Sarhoş Remus ise yalvarmasından zevk alıyordu.

İksir profesörü bir süre sonra adamın ciddi olduğunu fark etti.

"Yal... Ah bu bir saçmalı-"

Remus bir parmağını hızla deliğin içine gönderdi. Severus inleyerek ona eşlik etti.

"Şimdi Severus, daha fazlasını istiyorsan yalvaracaksın. Yoksa tek bir parmak dışında bir şeye sahip olamayacaksın."

"Ya-yalvarırım. Yalvarırım içime gir Remus. Ne istersen yaparım. Lütfen Remus. Seni istiyorumh"

Adamın diğer iki parmağını içime sokmasıyla beraber inledi.

Üç parmağını içeriye göndermiş olan adam sabrını tüketiyordu.

Artık o deliğin tadına o da bakmalıydı.

Parmaklarını hızla çıkardı ve sordu,

"Beni içinde istiyor musun sev?"

"Evet, efendim. Sizi istiyorum. İçime girin. Beni kullanın."

Severus efendim dediği anda kan Remus'un aletine hücum etti ve hızlıca içine girdi.

"AH REMUS DAHA HIZLI! LÜTFEN HIZLANIN EFENDİM."

Remus sanki çıldırmış gibiydi hızlı ve sert biçimde alttakini beceriyordu.

"B-ben geleceğim!"

Siyah saçlının dediği bu şey üzerine içinden çıktı ve boşalmasını engeledi.

"Seni becerirken o güzel suratını görmek istiyorum."

Lupin oturdu ve Snape'in kucağına yerleşmesini sağladı.

Başta yavaş yavaş zıplayan severus gittikçe hızlandı.

"Ah, Remus! Muh-teşemmah"

Severus titreyerek boşaldığında kumral onun içinden çıktı.

"Bana da yardımcı olmalısın."

Lupin ayağa kalktı ve diğer adam onun önünde dizlerinin üstünde çömeldi.

Yavaşça dilini penisinin üzerinde gezdirdi.

Kurt adam daha fazla bekleyemezdı. Diğerinin uzun siyah saçlarını sertçe tutarak sonuna kadar ağzına almasını sağladı.

"Evet severus! İşte böyle! Aferin. İyi çocuk."

Remus inlemeler eşliğinde konuşmaya çalışıyordu. Aynı zamanda siyahlının saçlarını sertçe çekiştiriyordu.

Sonunda haz noktasına ulaştığında siyahlının saçlarını serbest bıraktı ve onun güzel yüzünü menileriyle buluşturdu.

"Menilerim sana yakışıyor Severus. Bunu sık sık giymelisin."

İkiside temizlendikten sonra beraber uyumak üzerine yatağa geçtiler.

Sabah Remus büyük bir baş ağrısıyla ve kolunun üzerinde ki ağırlıkla uyandı.

Severus'un başı onun kolundaydı.

"Siktir!"

Genç adam hızla giyindi ve odayı terk etti.

Severus yanında kimse yokken uyandığında çok şaşırmadı.

Tipik utangaç Remus.

Ancak kapısının önünde çikolata dolu bir sepet bulduğunda şaşırmıştı,

" Sevgili Severus,

Dün akşam için özür dilerim. Her şeyi tam olarak hatırlamasamda zamanla her şey yerine oturuyor. Senden tekrardan özür dilerim. O kadar içmemeliydim. Umarım bütün bu çikolatalar beni affetmene yardımcı olur.

Sevgilerle Remus."

Siyah saçlı gözlerini devirdi. Hızlıca mürekkebini ve parşomenini çıkardı.

" Gerizekalı Remus,

Özür dilemene gerek yok. Eğer kendini affettirmek istersen bu çikolatalardan fazlasını yapman gerekecek. Ama dün geceyi sonsuza kadar tekrarlamayı kabul edersen özürünü seve seve kabul ederim.

Sevgilerle Severus."