8. Bölüm: Gizli Kimlik

16 7 17
                                    








Yavaşça yataktan kalktım. Sessiz olmam gerekiyordu. Üzerime siyah bir crop altıma siyah deri pantalonumu giyip koluma siyah çantamı taktım. Şirkette staja kaldığım yerden tekrar başlayacaktım. Kayıtlarım için imzalamam gereken belgeleri imzalayıp şirketteki odama göz gezdirecektim. Özel bir hastane olduğu ve hastane bizim olduğu için okul konusunda zorluk çekeceğimi sanmıyordum. En son olan okul senemin çoğunu unutmuştum. Ah şu ilaçlar. Abimle de konuşmam lazımdı artık büyümüştüm her şeyden korkan kimseye yaklaşamayan Kamelya yoktu. (Ben staj için olan evrakları imzalayacağım. Abimle de konuşmam gerek. Kahvaltını yap ben gelince alışverişe çıkalım sarı kafa.) Deren'e notu bırakıp sessizce odadan çıktım.





(Kamelya'nın kombini)




Alt kata inerken mutfaktan gelen seslerle duraksadım. Abimler bu sabah erken gitmişlerdi.

"Kim var orada?" diye seslendim içeri doğru.

"Benim güzel kızım. Özlemedin mi yoksa beni?" annemin iğrenti dolu sesiyle durdum arkası dönük mutfakta oturuyordu.

"Baktım abin evlenmiş hiç haber de vermiyorsunuz, kırıldım. Babanın kemikleri sızlıyordur beni çağırmadınız. diye." Derin bir nefes aldım.

"Babamın kemikleri Yosun Şahin çocuklarını terk edip gitti arada gelip ağızlarına sıçıyor diye sızlıyor." dedim gür bir sesle.

"Okula başlıyormuşsun? Okuyamayacaksın. Asla mutlu olmana izin vermeyeceğim. Yine donduracaksın okulu seni her gün pişman ederim buna." dedi o Yosun Şahindi, yapardı. Derdim ama bende Kamelya Şahindim artık. Korhan Şahin'in kızı olan Kamelya Şahindim. Babamın istediği gibi doktor olacaktım. Kendi istediğim gibi doktor olacaktım. Hiç bir çocuğun babasını kaybetmesini istemiyordum. Güçlü olacaktım.

"Evet başlıyorum ve bitireceğim. Git evimden." dedim. Sesim ifadesizdi.

"Babanı öldürdün sen. Başka çocukların babaları da ölür sen girersen o ameliyatlara. Sen aptalsın. Uyuşturucu kullanıyorsun. Hastasın sen." dedi. Yine aklımla oynamayı başarıyordu.

"Üç odalı bir evde güneşin ısıtmadığı tek odada yıllardır ben yaşıyorum. Bunun ne demek olduğunu anlıyor musun anne?" sesime acı bulaştı. "Annesiyle arası iyi olan kızları kıskanıyorum hep biliyor musun? Çünkü sen benim yanımda olsan da hiç bir zaman yanımda olduğunu hissettirmedin. Yanımda olmaktan kastım yaşıyor olman. Kalbimde değil. Bir çocuğa yapılabilecek en kötü şeyi yaptın bana, sevmedin, görmedin. Hep sevgiye muhtaç kaldım senin yüzünden. Bana karşı neden böylesin Yosun Şahin? Bu işin altında aslında ne var? Söylesene." kasıldı hala yüzüme bakmıyordu.

"Bana bak!" diye bağırdım en sonunda. Yavaşça bana döndü.

"SİKTİRLER OLSUN!" yüzü kıpkırmızıydı. Göz altları o kadar çökük ve mordu ki esmer olması bile bir şey ifade etmiyordu. Saçları yolunmuş gibi duruyordu. Bu manzarayı tanıyordum. Ben bu görüntüyü hatırlıyordum.








"Ah inanamıyorum sana Kamelya yine uyuşturucu krizine girip kendini mi yoldun? Seni aptal!" diye bağıran ablamın sesi doldu kulaklarıma.

"Sen daha 19 yaşındasın abicim, ne yaptın kendine?" diye bağıran abimin sesi çınladı beynimde. Daha 19 yaşındaydım kardeşimin ölümüyle suçlanıyordum. Daha 19 yaşındaydım babamın ölümüyle annem tarafından suçlanıyordum. Daha 19 yaşındaydım ama bu yaşadıklarım değildi sorun, kendimi öldürmemdi sorun.






Ölüme adım adım Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin