|TAMAMLANDI|
-My body belongs to you-
Dudaklarımı ısırmayı bırakıp ona doğru döndüm. Yüzündeki ciddiyetle beni izliyordu. Konuşmama fırsat vermeden o konuştu.
"Senin için neler yaptığımın farkında mısın?"
Bakışları bedenime kaydı ve tekrar yüzüme b...
Kaşlarım mümkünmüş gibi daha da çattım. "Eun şuanda hazırlanıyor. Ben arkadaşıyım. Ayrıca..bana böyle emir veremezsiniz"
Adam dudaklarını yaladı bakışlarım şekilli dudaklarını Bulurken o beni tekrar süzdü.
"Eun nerde?"
Söylediklerimden sadece bunu çıkarmasına göz devirdim. Oda benim bu hareketimden memnun olmamış olacakkki yüzü sinirli bir hal aldı.
"Hazırlanıyor..nerde bilmiyorum"
Başını salladı. O sırada bizi buraya kadar getiren kadın yanımıza geldi. Benim suratıma bile bakmadan hemen önüme geçip karşımdaki yakışıklı ama kibirli adamla konuştu. "Bir isteğiniz mi vardı Bay Jeon?"
Bay Jeon? Kim böyle bu adam? "Bay Jeon" ona döndü ve sesini oldukça sert çıkararak konuştu. "Modelimizi görmek istiyorum. Hemen hazırlayın ve çekimlere başlamadan önce odama gönderin"
Ben onları izlerken bana baktı. Orda daha fazla durmayıp sağa bir adım attım ki dediği şeyle durdum. "Bu kızı da gözünüzden ayırmayın. Onunla daha sonra ilgileneceğim"
Sinirlerim gerginleşirken dişlerimi sıkıp ona döndüm ki hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Peşinden gidecekken kadın beni tuttu. Bende o odadan çıkmadan arkasından bağırdım. "Sen kendini ne sanıyorsun be! Gidiyorum! Kimse tutamaz beni burda!"
Asla beni umursamamış boşuna kendimi yormuştum. Beni umursamaması beni daha da sinirlendiriyordu. "Bay Jeon'a karşı kelimelerinize dikkat edin lütfen. Kendisi şirket sahibi ve bu markanın ana yüzüdür"
Ağzımı sinirle araladım ki kadın birden arkasını dönüp gitti. Kaşlarım daha da çatıp. Sinirimi içimde tutmaya çalıştım.
Ne berbat bir yerdi burası! Şirket sahibiymiş..hah! El kadar şirketi yönetiyor. (O sırada şirketi ilk gördüğünde söyledikleri..)
Şirket yönetiyor diye zorla beni burda tutamazdı.
Eun'u bulmak için etrafa baktım. Hangi taraftan gitmişti ki?
Hayır lena bu kadar unutkan olamazsın. Eun soldan gitmişti.
Evet.
Soldan gittim ve karşıma bir koridor çıktı. İlerde bir kapı vardı. Sadece bir kapı.
Kapıya ilerleyip. Açtım. Oha!
Hayatımda bu kadar kıyafeti ilk defa görüyordum ama bunlar pek kıyafet olarak sayılmazdı. Gördüklerim hepsi iç çamaşırı!
Ben şok olmuş şekilde etrafa bakarken kıyafetlerin arasında kocaman bir resim.
Bu şu kibirli şirket sahibine benziyordu. Sanırım oydu. Nerden mi anlamıştım? Çünkü dövlemeri aynıydı.
Yalnız bu adamda baya iyimiş he(ne sandın ya)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
