1.bölüm

101 7 51
                                    

Bölüm müzikleri;

1-) The Neighbourbood- softcore

2-) beach weather -sex, drugs, etc.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Gece saat ikiydi clay babasının uyumasını dört gözle bekliyordu sonunda salonda oturan adam son kez viskisinden bir yudum aldı ve odasına çıkıp uyudu.

On altı yaşındaki clay ise salona bakan odasının kapısını yavaşca kapattı ve sessizce yatağının altına sakladığı laptop'u çıkarıp gizlice oyuna başladı.

Bunu neden gizli yaptığını bilmek istiyorsanız bundan tam iki hafta önceye gitmeliyiz

Clay odasında bilgisayarından Minecraft oynuyordu
Onu mutlu eden tek şey buydu hayatta ve o gün bilgisayarın başında kaç saat geçirdiğini bile bilmiyordu ve saat akşam on ikiye geliyordu babası sinirli bir şekilde odasına girdi kokusundan belliydi sarhoştu clay hemen kulaklıklarını çıkardı

"Ne yapıyorsun" dedi adam sertçe. Clay ise titrek sesi ile "sadece oyun" adam bir adım yaklaştı ve sigarasını yere atıp "saat kaçtan beri"

Clay babasının ona vurucağını anlayıp sandalyeden kalktı ve bur bir kaç adım geri giderken adam bilgisayarı alıp clay a fırlattı bacağına gelmesi ile yere düştü "bu ailenin başına oyun oynarak mı geçeceksin" clay yerde ağlarken babası daha da bağırarak "ne kadar titrek bir şeysin birde ağlıyor hala adam olamadın on altı yaşına geldin ama merak etme ben seni adam etmesini bilirim tüm teknolojik aletlerini toplattırıyorum" dedi ve sandalyesini tekmeleyip attı yere.

Clay ise o gece ağladı, ağladı ve ağladı...

Sabah erkenden Clay'ı hizmetliler kaldırdı ve okul kıyafetlerini verdiler ne kadar istemese gitmesi gerekiyordu.

En arka sıradaki yerine oturdu ve kafasını sırasına gömdü...

Ve o zamanlarda başka bir hayat yaşayan bir çok insan vardı ve biriside George du.

George un üniversitede ilk günüydü ve çoktan arkadaş edilmişti kendini insanlara gösterebiliyor ve oldukça açık sözlü açık fikirli bir insandı.

Dersteyken kapı çaldı ve bir kız geç kalmıştı sessizce George un yanına oturdu "merhaba ben holly" george gülümsedi ve "bende george" o sırada dersi anlayan profesör ters bir şekilde ikisine bakıp "burası rasgele insanlarla sohbet edebileceğiniz bir yer değil orası neresi biliyor musunuz? Orası kapsüsün iki adım ötesindeki kafe şimdi çıkın dersimden"

İkiside sessizce eşyalarını toplayıp çıktı kapıdan çıkınca george büyük bir kahkaha attı "tuhaftı" kız da gülüp "kesinlikle zaten geç kaldığım için beni atmak istiyordu" george olumluca kafa sallayıp "peki kampüsün iki adım ötesindeki kafede kahve içmeye ne dersin" kız olumluca kafa salladı ve gittiler...

Clay ise okulda nerdeyse gün boyu kafasını sıradan kaldırmadı ve okul bittiğinde onu almaya gelen özel araba ile evine doğru gitti bilmiyordu ki evde onu bekleyen büyük bir sürpriz olduğunu.

Ve eve geldi duş aldı yemeğini yedi sonra içeriden gelen ses ile odasının kapısından salona baktı.

Annesi bağırıyordu "o daha on altı yaşında" adam hiç umurunda değilmiş gibi "adam olma zamanı geldi eli silah tutmayı öğrenecek" clay korkuyla onları dinlerken babası "clay buraya gel" clay başı eğik şekilde gitti yanlarına annesi korku ile bakıyordu adam ise viskisinden yudumunu alıp

"Giyin gel seninle bir yere gideceğiz" clay annesine yardım et derce baktı ama annesi oğluna bakmak yerine dolu gözleri ile yere bakıyordu clay ise üzerini giyinmek için odasına gitti...

Stars (DNF) ASKIDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin