2.BÖLÜM:Anahtar

1.2K 5 0
                                    




İyi okumalar dilerim.

Bölüm müzigi: Mattıa Cupelli-Love Lost

1999


Sabah uyandığımda gün o kadar kasvetliydi ki sanki bir derdi vardı ama asla açıklamak istemiyordu. Bugün Cenk gelecekti. Onun için hazırlık yapmam gerekiyordu. Bundan birkaç ay sonra Cenk ile düğünümüz vardı. Onun için gelinlik seçmelerine yavaştan başlamıştık düğün organizasyonuna, davetiye basımlarına. Bu sıralar o kadar yoğundum ki hiç anlatılamayacak kadar. Gerçekten doğruymuş düğün hazırlıkları çok yoğun geçermiş. Etrafımdaki hiçbir şeye zaman ayıramayacak kadar, özelliklede en yakın arkadaşım Selin'i çok ihmal ettiğimi anladım bir an.Neyse ki buğün geliceğini söylemişti.Oda merak ediyordu gelinlikte verdiğim kararı.

  İlk önce yüzümü yıkadım annem çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı. Babam elinde günün gazetesini okuyordu. "Günaydın." Dedim sabahın huzurlu olabilme hevesiyle."Günaydın kızım hadi kahvaltıya gel ."  "Tamam, anne yatağımı toparlayıp geliyorum."

Yatağımı toparlayıp üzerimi değiştirdim birkaç hazırlık yapacağım için en özensiz bir şekilde giyindim. Sofraya geçtiğimde annem ve babam beni bekliyordu.

"Kızım neden bu şekilde giyindin bugün cenk gelecekti."dedi annem.

"Birkaç hazırlık yapacaktım anne; kek, poğaça falan zaten uzun zaman olmuştu yapmayalı daha iyi olur ."

"Haklısın evet, neyse kahvaltıdan sonra hallederiz."   "Tamam anne."

Kahvaltıdan sonra ilk önce kek yaptım peşine hemen poğaça yaptım sıra sıra fırına atarken haşlanmış olan patatesleri sudan geçirip soydum. Dolaba baktığımda kıvırcık kalmamıştı fırına baktığımda poğaçanın pişmesine daha vardı. Annem salonda oturuyordu " Anne ben markete gidiyorum bir şey ister misin ?"   "Hayır, tatlım ne için gidiyordun?"   "Kıvırcık için patatesleri hallettim de kıvırcığı alıp gelince işim bitiyor... A bu arada anne poğaça fırında rica etsem bakabilir misin birazdan pişer." "Tamam, canım merak etme."

Dedikten sonra üzerime bir şey giyinip cüzdanımı aldım. Evin iki sokak aşağısın da ki markete gittim.

"Başka bir şey ister miydiniz hanımefendi."  "Hayır, teşekkür ederim."

Eve doğru yürüyordum arkamdan araba o kadar çok yavaş geliyor ki ben duracağını zannederken o adeta beni takip ediyordu. Adımlarımı koşarcasına hızlandırdım araba benimle beraber hızlandı tedirginliğimden ilk karşıma çıkan ara sokağa girdim. Arkamı gözetmekten gerçekten önümü göremiyordum şuan, etrafıma baktığımda tek bir kişi bile yoktu. Ben adımlarımı hızlandırdıkça arkamdan birinin beni takip ettiğini hissettim hafif sağ omzumdan arkaya bakarken üzerinde siyah bir kapüşonlu hırka olan elleri cebinde uzun boylu bir adam vardı. Ben daha çok hızlandıkça o da bana doğru koşuyordu tam sokağın sonuna geldiğim an sağ kolumdan sertçe çekip kendine dönderdi sırtım o kadar sert duvara çarptı ki çarpmamla adamın sağ elinin çenemi boğarcasına tutması bir oldu. O anda kapüşonu açıldı ince kaşlı, ince dudaklı, hafif sarı saçlı, renkli gözlü biriydi Kendimi can havliyle elinden kurtarmaya çalışsam da izin vermeyecek kadar güçlüydü.

"Şşş. Nereye gitmeye çalıştığını sanıyorsun sen he ?"

"Ya, bırak beni sen kimsin, ne istiyorsun benden?" 

"Bence sen benden daha iyi biliyorsun nerde anahtar?"  Anahtar mı?

"Ne diyorsun ya ne anahtarı ?"

"Bana bak kızım bana deli numarası yapma anahtarın sende olduğunu yeteri kadar iyi biliyorum yarından tezi yok o anahtarı bana getiriyorsun anladın mı beni ."

Yaz ÇiçeğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin