.

513 84 139
                                    

Han uzun uzun sevdiği adama bakıp iç çekiyordu,sevdiği adam korktuğunu bile bile sigara içiyordu. Minho sigaraya bağımlıydı.

Gerçi kim ciğerlerini öldürerek acısını hafifletmeye bağımlı olmazdı ki?

Peki sigara gerçekten acıyı geçiriyor muydu? Yoksa bizim sigaraya inanmamız mı geçiriyordu? Sigara içmek duman çekmek değil miydi? Dumandan bol bir şey yoktu ki havada.

"Şunu içmesen olmaz mı?"

"Merak etme öldürmez."

Aslında öldürürdü. Ama Minho ve küçüğü bunu daha sonra anlayacaklardı.

"Nereden biliyorsun? Sigarayı sen mi buldun zehir içmeyi bırak."

"Sevgilim zaten azalttım geç sen içeri dumanı sana gelmesin."

"Neden öldürmez ya sonuçta?"

"Han güzelim geç içeri."

"Beni sigaradan koruyacak kadar çok seviyorsunda sigarayı bırakacak kadar sevemiyor musun?"

"Seviyorum. Ama sen rahatlama yolunu bırakır mıydın? Sahi sigara içmeden nasıl rahatlıyorsun?"

"Sana bakarak."

Minho gülümseyip küçüğünü saçlarını okşadı yarım kalan sigarasını söndürüp dişlerini fırçalamaya gitti. Küçüğü sigaradan nefret ederdi ama Minho ne yaparsa yapsın bırakamıyordu.

Sanırım artık bırakması gerekiyordu lavaboda gördüğü kan neyin nesiydi böyle?

"Han bu ne kanı?"

Han hızlıca suyu açıp kanın gitmesini bekledi.

"Ne kanı?"

Minho bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı küçüğünü vücudunu kontrol etmeye başlamıştı.

"Bir yerini mi kestin?"

"Hayır hayır. İyiyim."

Minho küçüğünü göğüs kafesine hafif baskı uygulayarak konuştu.

"Yalan söyleme,ne saklıyors- Han iyi misin?"

Sert bir tavırla konuşuyordu ta ki küçüğünü ağzından gelen kanları görene dek.

"Han lütfen bak bana güzelim."

İki eliyle küçüğünün yüzünü kapladı Minho. Han bulduğu son güçle büyüğünün sigara kokan elini yüzünden çekti.

Minho o an anlamıştı. Küçüğünde bir şeyler o zehirli duman yüzünden yolunda değildi.

Dikkatli bir şekilde aldı küçüğünü kucağına. İçinden sadece korktuğu zaman hatırladığı tanrısına dualar ediyordu.

Ya küçüğü onu bırakırsa? Nasıl severdi kendini? Nasıl bakardı aynaya? Nasıl girerdi evlerine?

"Güzelim yalvarırım doğruyu söyle ne zamandır böylesin?

"Bir kaç haftadır."

Han aylardır öyleydi aslında. 5 aydır öyleydi.

"5 aydır böyleyim sevgilim."

Minho duyduğu şey ile bir an yerinde duraksadı vücudu titremeye başladı. Ama bu titreme küçüğünün ağırlığı yüzünden değildi,Han kuş gibiydi. Bu titremenin sebebi kuş gibi hafif olan küçüğünün ağzından çıkan kelimelerdi. Minhonun öpmeye doyamadığı ağızdan çıkan kelimeler.

Minho gözünden süzülen yaşları umursamadan hızla arabaya doğru ilerledi.

Küçüğünü arka koltuğa dikkatlice yatırıp hızla sürücü koltuğuna geçti. İçinden bir yandan kendine küfür edip bir yandan da küçüğü için dualar ediyordu. Bu yüzden mi nefret ediyordu sigaradan.

Kül,Porselen ve HanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin