1

684 64 40
                                    

[Seungmin]

Derin nefesler alarak, salına salına yürüyorum okula doğru, her günüm cehennem gibi geçiyor. Zorbalık korede oldukça yaygın, bende kurbanlardan biriyim anlayacağınız üzere. Yıllardır üstüne düşünüyorum ama benim gibilere böyle davrandıklarında tam olarak ne hissettiklerini anlayamıyorum, bu beni daha çok yoruyor.

Sanki hayatım birilerinin oynaması için yapılmış bir kuklaymış gibi.

Sınıfa girdiğimde kimse yoktu, her zamanki gibi. Neden bilmem ama erken gelmeyi çok uzun zamandır huy edindim, sanırım yolda kimseyi görmek istemediğim için.

Yaklaşık yirmi dakika tek başıma bekledikten sonra yavaş yavaş dolmaya başlayan sınıfa Felix girdi. En yakın iki arkadaşımdan biri, okula sırf bu ikisi yüzünden katlanıyorum bile diyebilirim.

"Günaydın Seungmin!"

Gereksiz neşe. Normalde sinirimi bozar ama bu çocuk yaptığı zaman aşırı sevimli görünüyor.

"Günaydın. Pek bir mutlusun bugün, n'oldu?"

"Mhh şey, ben anneme söyledim."

"Neyi?"

"Etek giydiğimi falan işte."

En yakını olduğum halde bana söylerken bile utanıyor. O kadar kısık sesle söyledi ki zor anladım resmen.

"İyi gitti sanırım?"

"Evet! Bu kadar iyi karşılayacağını hiç tahmin etmezdim."

"Bin defa söyledik sana, Bayan Lee'nin iyi karşılayacağı belliydi."

"İyi karşılayacağını bende biliyordum ama korktum işte. Babama da söylemeyi düşündüm ama sanırım sırası değil?"

"Sen bilirsin."

"Annem bana etek verdi biliyor musun? Benim dolabımdakileri görmüş ve ilk başta kız arkadaşıma aldığımı falan sanmış ona vermem için de hediye almış. O zaman sen giymelisin çünkü çok yakışır sana, dedi. Ve inanamazsın ama efsane tatlı bir etek. Bak fotoğrafını göstereyim."

Onu bu kadar mutlu görmeyeli epey zaman oldu bu yüzden bende mutlu hissediyorum.

Her zaman ,özellikle benim, yüzümüzden düşen bin parçadır. Tamam her zaman değilse bile çoğu zaman, başımızdaki belalar asla azalmadığı için bizde ,ben, pek gülemiyoruz diyeyim.

"Nerede kaldın Jeongin?"

"Otobüsü kaçırdım."

Felix, nefes nefese kalan Jeongin'i yanına çekip aynı heyecanla olayı anlatmaya başladı, Jeongin'in tepkileri daha büyüktü tabi. Ben genelde tepkisiz ve hissiz biriydim.

Bazen yakın arkadaşlarımdan geri kaldığımı düşünüyorum çünkü her şeye rağmen gülebiliyorlar, ben gülümsemeyi pek beceremiyorum.

Ders başlamadan iki dakika önce gelen ve buna rağmen rahat rahat konuşup gülüşen tayfaya baktım. Lise hayatımın mahvolmasının sebebi onlardı. İğrenç kişilikleri yetmiyormuş gibi bir de sürekli küfürleşerek konuşuyorlar, ağızlarından çıkan pisliğin haddi hesabı yok.

"Neye bakıyorsun öyle?"

Bana bağrılmasıyla hemen kafamı önüme eydim. Biraz uzun süre dik dik bakmış olmalıyım ki benimle dalga geçmediler, bir süre ciddileşip onlarda bana ters ters baktı. Tenefüsü bekleyecekler gibi.

---

"Bok gibi bir dersti."

"Üff hemde ne! Sırtım çatladı şu sıralar yüzünden, biraz düzgün yapsalar ölürler şunları."

Merhem / ChanMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin