Şiddetle başlayan hazlar şiddetle son bulurlar ölümleri olur zaferleri öpüşürken yok olan ateşle barut gibi.
Okuduğu satırları bir kez daha içinden okuyan genç çocuk beğenmişlikle dudaklarını büzdü.Bu kitabı gerçekten çok seviyordu.Sanki okudukça daha fazla ayrıntı yakalıyormuş gibi hissediyordu.Aşk mı şiddeti getiriyordu ya da şiddetli duygular mı aşka dönüşüyordu?Bu soruyu kafasında tartmıştı ama cevabını verememişti.
Gerçek aşk.
Ona göre gerçek aşk çok kapsamlı bir tanımdı.Kalıplara sığamayacak kadar genişti.Spesifik düşüncelerinin içinde bile aşk ayrı bir boyuttu.Bir çok kişi gibi gerçekten aşka inanıyordu.Çünkü kalbinin ritimlerinde gizli sevdiği bir adama sahipti.Okumaktan yorulan gözlerini dinlendirmek için yumruk yaptığı elleri ile ovuşturdu.Yanına doğru gelen kampüsün büyük çapta besili kedisi Mia'yı gördüğünde dudaklarına yerleşen tebessümle kucağına kıvrılmasını izledi.Tatlı mırıltılar bırakarak başını genç çocuğun bedenine sürtüyordu.
Kayıtsız kalamayan Jimin kitabı büyük bir hazineymişçesine özenle çantasına yerleştirip içinde ki mama paketini çıkartmıştı.Mia'nın yanına neden geldiğini çok iyi biliyordu.Plastik kaba mamayı boşalttıktan sonra şişman kedinin yemeğine hızla saldırmasını şefkatli gözleri ile seyretmeye başladı."Nasılda aç gözlüsün sen öyle tüy yumağı."Mia'yı dürttüğünde aldığı hoşnutsuz bakışlar ve mırıltılarla küçük kıkırdamasını engeleyememişti Jimin.Tam olarak sevimli ve gri tüylere sahip bir canavardı.
Hala huysuzca yemeğini yiyen kedi ile Jimin onun değişmeyen tavırlarına gülmüştü.İlk zamanlarda vakit öldürmek için sürekli Mia ile uğraşırdı lakin görüntüsünün aksine içinde bir kaplan barındıran kedi patilerinin arasında gizlediği tırnakları ile Jimin'e zarar vermekten hiç çekinmemişti.Tabi onun bu hoyrat tavırlarına sinir olan genç çocuk bir kaç defa karşısına alıp zarar vermeyeceği sözünü alarak mama ile ödüllendirmişti lakin sonuç biraz hüsrandı kendi açısından.Söz almasına rağmen arada bir tırmalıyordu yine!
Jimin bu dünya üzerinde ki en saf ve naif denilecek düzeyde hassas bir omegaydı.Kampüs kedilerinin,her ne kadar rektörlük tarafından beslenselerde,doyduklarına inanmadığı için kendi bursundan ve çalıştığı kütüphaneden artırdığı para ile mama alıyordu.Yine de bu nankör tüy yumaklarına bir türlü yaranamıyordu.Diğer kedilerde mama için geldiğinde Jimin çantasına yemekhaneden gizlice aşırdığı kemikleri çıkartarak hepsinin yemesi için önlerine koymuştu.
"Keşke bende sizler gibi olsam tek derdim akşama kadar sıcak bir yer aramak ve kuyruğumu yalamak olurdu."dediğinde karşılığında aldığı sevimsiz bakışlarla susmuştu hemencecik.Bu hayvanlardan bazı zamanlarda ürkmesine engel olamıyordu.Sanki kendisini anlıyormuş gibilerdi!
"İncitmiş olabilirim sözlerimle sizi özür dilerim gerçekten kabalık yapmak istememiştim."Üzgünce mırıldanmaktan kendisini geri alamamıştı.
Bir süre daha soğuk çimlerin üzerinde kedilerle oynamış ve onları sevmişti ta ki duyduğu gürültülü motor sesine kadar.Başını kaldırmasına bile gerek yoktu gelenin kim olduğunu heyecanla dört dönen kurdu sayesinde çok iyi biliyordu.
Jeon Jungkook.
Jungkook Uluslarası İlişkiler son sınıftı öncesinde bir kaç kulaktan dolma bilgiye göre de ilk üniversitesinde Ekonometri okumuştu.Yirmi altında yaşında olması da bunu kanıtlar nitelikteydi.
Omegası çıldırmış gibi feromon salgılamak için can atıyorken Jimin onu zorlukla baskıladı.Başını küçük bir açı ile kaldırarak ona bakmıştı.Nefes kesecek kadar iyi görünüyordu.
Dört yıllık üniversite öğrenciliği boyunca gözü ondan başkasını görmemişti Jimin'in.Ne gözü bir başkasını kabul ederdi ne de kalbi buna müsade.Hatta tüm hayatı boyunca bir kez aşık olmuştu oda bu her şeyiyle mükemmel olan deltaydı.