Şarkımız Cem Adrian Sen benim dediğim yerde açalım lütfen :)
Nil'den
"Sarılmayı kısa tutmuştuk ayrılırken mahçupca konuştu...
"Ben özür dilerim boş bulundum"
"Yok.Önemli değil" diyebildim sadece. Yine dilimin ucuna geliyordu olanları sormak ama yine yapamadım!..
"Şey ben gitsem iyi olacak" ayağa kalktım tam gidiyordum konuştu...
"Teşekkür ederim" dedi kafasını kaldırıp minnetle...
"Neden?"
"Hiçbirşey sormadığın için"
"İsteseydin, zaten anlatırdın. Görüşürüz"
"Görüşürüz" kafamı çevirdiğimde kavgayı görünce elimden yolun ortasına bir dik şekilde düşen portakal paketini fark ettim. Hızla gidip, araba üzerinden geçip mahf etmeden aldım. Ve Dirhan'ın yanına geri geldim. Önce birşeyler söylemek istedim ama sonra vazgetim. Öyle dirsekleri izlerinin üzerinde başı aşağıda duruyordu. Bende kalktığım yere yani kaldırımın üzerine paketi sessizce bıraktım ve yoluma devam ettim...
....
"Şarkıyı açalım. Sonuna kadar açık kalsın :)
"Kulağımdaki kulaklıkta Cem Adrian sen benim" şarkısı çalıyordu tek şarkı moduna getirdim durmadan dinlemek için.
Akşama kadar öyle yolda yürüdüm sonra Her zaman gittiğim deniz kenarıdaki kayalıklara gittim. Hep oturduğum o yüksek kayanın üzerine oturdum. Dalgalarının vuruşunu izlemeye başladım..."Kendimi o dalgalar gibi hisettmemek elimde değildi. Kalbim çaresizce bu kayalara vuruyordu sanki. İçimde suçluluğun sancısı, ve sevgilimin bana güvensizliğnin acısı vardı. Ben Sinan'ı gerçekten sevdim. Tamam, o rüyanın etkisiyle kalbime çok kızdım, hâlâ bile çok kızıyorum, ama sevdim. Yaptığım yanlışlar vardı evet, o gece yaşananlardan sonra Dirhan'ı eve aldığımı söylemem gerekirdi biliyorum...
"Keşke bilmem bir şeyleri değiştirseydi. Ama korktum Dirhan'ı gözumün önünde öldüresiye dönmüştü o. O anlar tekrar gözlerinin önünde geldi...
"KES ŞUNU!"
"KES SESİNİ! SAKIN BANA BİR DAHA DOKUNMAYA KALKMA! ALLAH BELANI VERSİN! ÖLDÜRÜYORDUN ONU!"
"Gebertememişim " deyince, derin nefes aldım.
"Sen ne anlatıyorsun hala bana ya? Ölebilrdi ama! Biz, katil olabilirdik! Sen, katil olabilirdin! Kafan basmıyor mu senin?! Sinan'a bağırdığım sırada öksürük sesi duymamla Dirhan'a baktım...
Nil- götür- beni-" dedi kesik kesik...
"Yere tamamen oturup başını kucağıma koyacaken Sinan bileğinden tuttu...
"Eğer ona dokunursan-"
"Ne olur?"
"Herşey biter. Ayrılırım senden"
"Tehditle sevgili olduk da mı, ayrılmakla tehtit ediyorsun? Bana bak yürü git işine, beni daha fazla çileden çıkartma" Dirhan'a doğru kafamı çevirdim...
"Sakin ol kımıldama. Ben ambulansı arıyorum" telefonu çantamdan aldım 112 'yi tuşladım tam arayacaktım, bileğimden nazikçe tuttu. O refleksle önce bileğimi sarmalanmış eline, ardındansa, gözlerine baktım...
"Yapma- sakın. İstemiyorum"
"Saç-malama"diyerek kekeledim...
"Hava- alsam geç- ah! Geçer" sürekli böyle kesik nefesler alarak cümle kuruyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portakal Saçlı Kız
Ficção AdolescentePortakal saçlı bir kızla asil prensin öyküsü...