15.

286 38 16
                                    

Riki oflayarak Sunghoon'u izliyordu dünkü şekilde oturarak. İşi bitti bitecekti ve birlikte çıkacaklardı. Sunghoon onu bugün de odaya almamış, bütün işi kendisi halletmişti. Neyse ki bugün cezaları sonlanıyordu.

"Bitirdim, gidelim artık." Riki sonunda Sunghoon'un yanına gelmesiyle ayağa kalktı ve ona bakmadan yürümeye başladı. Bu kez Sunghoon'un çantasını da sandalyeye bırakmıştı, o alırdı. Dünkü gibi rezil olmayı tercih etmezdi.

Tam yürümeye başlamışken çalan telefonunu eline aldı Riki. Arayan Heeseung idi. Ne olmuştu birden?

"Alo, efendim hyung?"

"Riki! Bir sorunumuz var ama sakin ol tamam mı?"

Riki'nin korkudan dizlerinin bağı çözülmüştü bile. Sakin olmasını söylemesi kesinlikle büyük bir soruna işaretti.

"Hyung ne oldu? NE OLDU?"

"Hastanedeyiz. Jungwon düşmüş ve... kolu kötü durumda. Ayrıca bilinci yerinde değil. Gelsen iyi olabilir. Diğer herkes burada, Sunoo dahil."

"Geliyorum hemen."

Riki telefonu kapatır kapatmaz koşmak üzereydi ki Sunghoon'un onu çekmesiyle durdu.

"Ne olmuş Riki? Bir sorun mu var? Yüzün bembeyaz olmuş."

Riki o an o kadar paniklemiş durumdaydı ki Sunghoon'un kendisine dikkat ettiğini falan fark edememişti.

"Jungwon'un kolu kırılmış ayrıca baygın haldeymiş. Gitmem gerek hyung."

"Pekala, gel gidiyoruz. Niye öyle bakıyorsun? Hastaneye giden otobüs gelmek üzeredir."

Riki Sunghoon'a en içten gülümsemesini hediye edip yanında otobüs durağına yürümeye başladı.

*****

"Hyung, Jungwon'un odası üst katta. Gel de gidelim."

Riki Sunghoon'un kolundan çekiştirip gitmeye çalışırken o yürümemekte ısrar ediyordu. Riki neden gelmek istemediğini anlamamıştı.

"Sen git Riki. Ben seni dışarıda beklerim. Döneceğin zaman birlikte döneriz. Jungwon'a geçmiş olsun dileklerimi ilet, yanlarına gidemeyeceğimi o da biliyor."

Riki acele ettiği için onu onaylayıp Jungwon'un odasına doğru hareket etti. Eğer acele etmeyecek olsa Sunghoon'a bütün bunların kendi hatası olduğunu belirtmiş olurdu.

Kapıyı tıklatıp içeri girdiğinde yatakta yatan Jungwon'u gördü. Uyanmıştı ancak kolu kötü görünüyordu. Ayrıca başında bir sargı vardı.

"JUNGWON! İYİ MİSİN?"

Jungwon sargıda olmayan eliyle Riki'yi yanına çağırdı. Neşesi eksilmiş görünmüyordu pek. Riki aceleyle yanına yaklaştı ve sordu.

"Neler oldu Won? Şimdi iyi misin? Canın acıyor mu?"

"Halimi görüyorsun Riki. Mükemmel değilim ama kötü de değilim."

Riki cevabını alır almaz yanına gelip oturmuştu Jungwon'un. Onun canının acıdığı düşüncesi Riki'nin canını sıkıyordu.

"Bu arada Riki, sizin cezanız yok muydu bugün Sunghoon ile?"

Riki'nin Sunghoon ile cezası sorulunca yüzüne bir gülümseme yerleşmişti bile. İki gündür bütün yaşadıklarını anlattı aynı gülümseme eşliğinde.

"Acaba pişman mı oldu?"

"Ya da belki başka bir şey yapacak, o yüzden kötü davranıyor?"

"Tabii, bizim yüzümüze bakamayacağı için buraya gelemedi."

Riki arkadaşlarından gelen tepkilere sevinmişti. Sunghoon hakkında dedikleri pek önemli değildi, zaten çoğunda haklılardı ya neyse. Riki önemsendiğini iliklerine kadar hissediyordu. Sunghoon'dan sonra bu kesinlikle iyi gelmişti ona.

*****

"Hyung, birlikte gidelim mi şimdi? Jungwon onunla kalmama gerek olmadığını söyledi. Yani tabii istemezsen..."

Sunghoon karşısında konuşamayan Riki'ye karşılık kolundan tutarak yürütmeye başladı. Riki'nin kendisine göstermemeye çalışarak güldüğünü de fark etmişti Sunghoon. Ancak güzel göründüğü için ses etmemişti.

İkili birlikte hastanenin yakınında bulunan otobüs durağında beklemeye başladılar. Sonunda otobüs geldiğinde, Sunghoon ikisi için kart okutma işini Riki'ye bırakıp yerleşmişti otobüste. Riki de karşı çıkmadan yapmıştı bunu. Sunghoon'un yanına geldiğinde oturacak yer olmadığını görünce onun önünde ayakta dikilmeye başladı. Sunghoon dalga geçer gibi onu süzmeye başlamıştı. Riki'yi ter basmıştı bile.

"Ee Riki? Ayakta kaldın, oturmayacak mısın?"

Riki onun ne ima ettiğini anlamıştı ama bilmezden gelmenin daha iyi olacağından emindi. "Nereye oturacağım ki hyung? İyiyim ben böyle."

Sunghoon ise alaycı bakışlarını sürdürmekte kararlıydı anlaşılan. "Ayıp ettin ama Riki. Kucağıma oturacaksın elbette."

Riki gözleri şokla açılmış bir şekilde önüne bakıyordu. Bakışlarını aşağı indirse Sunghoon ile göz göze geleceğinden emindi ama ona bakamazdı şuan.

"Hyung, abartma istersen."

Sunghoon devamında sessizce güldü ve ayağa kalkıp Riki'nin yanına geldi. Riki'nin tutunduğu direkte, elinin üzerine elini koydu Sunghoon. Riki ile oynamanın zevkini çıkaran bir ifadesi vardı.

Riki bütün klişelerde olduğu gibi otobüsün aniden fren yapıp çarpışmalarına sebep olmaması için dua ediyordu. Ancak bilmediği bir şey vardı, o klişe bir kitaptaydı.

Otobüsün kuvvetli freni üzerine en son, Sunghoon'un üzerine doğru uçtuğunu hatırlıyordu Riki. Sunghoon ise anın etkisiyle ona sarılan Riki'nin beline sarmıştı elini. Umalım ki Riki nefes almayı unutmasın.

Mixed Up~HoonkiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin