Toplasan 1km bile yok bedenlerimiz arasında ama ruhlarımız tahmin ettiğinden daha uzakta. Bir zamanlar ruhlarımız da bir bütün iken nasıl oldu da bu kadar mesafe girdi aralarına bende bilmiyorum. Seninleyken düşünürdüm nasıl birbirimizi bu kadar güzel tamamlıyoruz diye. Tamamlayamıyormuşuz. Belki de yanlış zamandı, yada doğru zamandı ama doğru kişi ben değilim. Ama doğru kişi olmayı o kadar çok isterdim ki. Ama olmadı işte bazı şeyler olmayınca olmuyormuş.Bana çok şey öğrettin. Bir şeyi çok istersen onunla ilgili hayaller kurarsan o istediğin şey olmuyormuş.Üstelememeyi öğrettin bana. Ama en başta sevilmeyi, güvenmeyi. Kimseye anlatamadığım şeyleri anlattım sana. Kafamın içinde durmadan konuşan sesi susturdun sen. Kendime bile itiraf edemediğim şeyleri sana söyledim. Böylece çekip gitmen sence de biraz garip değil mi? Babamdan görmediğim ilgiyi gösterdikten sonra, gözlerime o kadar güzel baktıktan sonra, yüzüme düşen saç tellerimi izledikten sonra gitmen çok canımı yaktı. Ruhsuz bir insanken, gülmez, eğlenmezken seni canımı yakacak kadar sevmem daha da acıttı kafesine sığmayan kalbimi.
Ciddi birşey söylemek gerekirse seni ciddi anlamda çok sevdim. Hayatımın merkezine koydum seni. Sen herşeyden ve herkesten önce geldin. Şey diyorlar ya hayatında 3 defa aşık olursun. İlki peri masalı gibiymiş saçma bir nedenle bitermis. İkincisi en toksik olanıymış. Üçüncüsü ve en son olan da gerçek aşkmış. Bence hepsi yalan bir insan hayatında bir defa aşık olur diğerleri de birine karşı duyduğu fazla sevgidir.Ama hiçbir zaman aşk değildir o duygu.Bir insanin kalbi sadece birini gördüğünde yerinden çıkacakmış gibi çarpar. Diğerleri adrenalindendir. Aştan falan değil anlayacağınız. Aşk o kadar kolay birşey de değil halbuki.Sonunda birbirini çok iyi tanıyan iki yabancı oluyorsunuz. Her iki taraf birbirini ne kadar çok sevsede işin sonunda hiçbir şey olmamış, hiçbir şey yaşanmamış, o kadar güzel gülünmemiş gibi ve en önemlisi hiç tanışmamış gibi davranıyorsunuz. Ve ilerde o yabancıladığın yüzü gerçekten tanıyamıyorsun. Davranışları tanınmaz hale geliyo. Biz zamanlar aranızdan su sızmazken şimdi sular durmaz oluyo. Sen düzeltmeye çalıştıkça düzelmeyen aranız aslında onun umursamazlığından olduğunu geç anlıyorsun. İşte anlayana kadar o kalbin içindeki bütün aşk tükeniyo.Ne tekrar sevmeye yürek kalıyo,ne de tekrar birşeyler hissedecek duygu.
Beraber hayaller kurardık seninle, şimdi senin olduğun bütün hayaller canımı acıtır oldu.Sensiz güldüğüm anlar haram oldu sanki. Ben bir köşede seni düşünürken senin tek yaptığın aynı yoldan yürürken yolunu değiştirmek oldu. Ne bilim hiç mi özlemedin. O kadar yaşanmışlığın hiç mi hatrı yoktu sende. Kalbinde bir yara olarak kaldığımda,herkes mi kapattı kimse yarama tuz basmadı mı? Ben yaralarımı görmesinler diye yıldızlar çizdim üstüne, gizledim. Sevmediysen niye devam ettirdin ben seviyorsun sandım, belki de sevdin ama kabullenemedin -aynı senin gidişini kabullenemediğim gibi- Yanımda durman gerekirken beni bir köşeye atıp kendi kendimi toparlamamı istedin. Halbuki bana bütün yaralarını ben kapatıcam,beraber iyileşicez diyen de sendin. Bir insanın elinden ilacını alıp iyileşmesini beklemek çok saçma. Sen aslında hep gitmek istedin ben seni hep durmaya zorladım. Ama en sonunda o ip koptu ve sen gittin. Ama ben hala ipin ucunu yakalamaya çalıştım. İki ayrı ipin ucuna ne kadar düğüm atarsam atayım bir yerden incelip koptular. Toparlayamadım sonra ne elimden kayıp giden ipi ne de yürütemediğim hayatımı. Hiçbiri yoluna girmedi. Düzelir diye bekledim hep. Sürekli böyle kalmaz diye düşündüm, ama öyle kaldı ta ki ben kendimi toparlayana kadar, yada toparladığımı sanana kadar. Senden sonrası olmadı işte devam ettim ama nasıl devam ettim... Yoldan geçen her arabanın içine baktım belki sensindir diye, her şarkıda seni aradım belki seni anlatıyordur diye, sen hayatıma girdiğinden beri bütün şarkılar senin için çalar oldu zaten, İstanbul'un bilmediğin sokaklarında seni aradım. Senin cesaretin yoktu ama belki bu şehir bize acır,göz göze getirir diye.
Dönmeni de bekledim halkuki ne kadar acıtsan da-zamanında çiçekler açtırdığın- kalbimi çok bekledim.Bitkisel hayattaki bir insanın kalbinin attığını bilmene rağmen aklına gelmeyi ummak gibi birşey di işte. Sen nefes aldığın sürece hep bi umut var diye avuttum kendimi. Ama zamanla içimdeki umut da bitti. Kendimi avutabilecek şeyler de bulamadım. Bütün seçenekler beni vazgeçmeye sürükledi. Senin tek nedenle vazgeçtiğin aşkımızı, o kadar nedene karşı bir umutla kalbimde tutmaya çalıştım.Ama tek seni tutamadım elimde. Kalan olmayı istemezdim. Eminim ki sende giden olmayı istemezdin. İstememene rağmen neden giden olmayı seçtin, beni anılarımızla yalnız bıraktın.
Kimseye farkettirmemeye çalışsam da bazı zamanlar cidden kalbimi söküp bir süre kalpsiz yaşamayı istedim. Ama zamanla yitirdim bu isteği. Nasıl sen kalbinde bitirdiysen bana karşı duyduğun aşkı bende bitirdim sana karşı olan özlem duygumu, ama işte sadece özlem duygumu bitirebildim. İçimde hala dinmek bilmeyen bir acı,bir boşluk var sanki...Çok karışığım.Bir yanım çok yorgun,çok huzursuz, hiçbir seye inanmak istemiyor ki buna da gücü kalmamış diğer yanımsa mucizelere,hayal ettiğim herşeyin birgün gerçek olabileceğine inanıyor hâlâ. Ama iki yanımda seni hala çok seviyor...
Belki de ben abartiyorumdur. O kadar da üzülecek birşey yoktur. Sen benim üzüldüğün kadar üzülmüyor. Benim uyuyamadığım günler güzel güzel uyuyosundur kim bilir. Ama eminim ki sende hissettiğim duyguların bir kibrit tanesi ucu kadar hissetseydin, o kibriti yakıp herkesi yakardım. Ama sen o kibriti bana sigara ateşi yapmayı tercih ettin. İşin sonunda o sigara bitti ve sen sadece izmarit olarak kaldın. Neler kurmuştum kafamda onlarca hayal,gerçek olmayacağını bile bile kurmaya da devam ediyorum.İnsan yediremiyor kendine zamanında her şeyin saydığın kişinin hiç birşeyin oluşunu izlemek insanın canını daha da yakıyor.Anılar kalıyor sadece bir daha yaşanması mümkün olmayan güzel anılar. Yaşarken kıymetini bilmediğimiz güzel anılar kalıyor sadece geride.
Aşk aşkı yaşayana zor, gidene mi kalana mı onu sen belirlersin.Bazen gidendir aşkı yaşayan kalana zarar vermemek için giden,bazen kalandır aşkı en derinlerinde hisseden.Ama aşk aşkı yaşayana zordur.. Aşkı yaşatmak için de bazen giden olmak zorunda kalırsın.Etrafına ve sevdiğine zarar vermemek için. Ama bazense iki tarafta gitmez,gidemez birbirinden. Kopamaz aşk ile bağlandıkları hayatlarından. Zaman geçtikçe daha çok özler özler. Ama hikayenin sonu gelmiştir eğer ki bitirmezseniz ikinize de yazık olacaktır ve içinizdeki aşk gittikçe azalacak ve yavaş yavaş uzaklaşacaktır bedenleriniz. Erkenden bitirmektir en iyisi kimse zarar görmeden içinizdeki aşk bitip birbirinizden uzaklaşmadan bitirilmesi gerekir bazı yaşanmışlıkları.
İkinizde yalnız kalırsınız sonucunda tıpkı en başında olduğu gibi. İki yalnız bir doğru edebilirken şimdi ise bir bütün bile edemezsiniz.
Bazen etrafa anlatmak iyi gelir insana, ama insanoğlu herşeyden korkar. Eleştirilmekten,yaptığı hatanın yüzüne vurulmasından korkar. Korktuğu için de savaşamaz. Savaşamadığı içinde elindeki en kıymetli varlığını kaybeder. Bazen birşeylere sahip olmak için çaba gerekir. Sen çabalamayı bile çok gördün bize. Sanki ben yoktum senin için sadece biz vardık sen ve biz. Aşkı için çabalamayan birini ne yapacaktım ki. Bizimkisi aşk mıydı orası muamma tabii. Kimi takıntı der kimi bağımlılık ama ben sana karşı çok derin duydular hissediyordum. Aşk mı bilmem ama çok derindi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaramızda Kalsın
Teen FictionBomboş dünyada niye boş şeyler için ağlıyoruz ki. Bize de yazık değil mi. Her şeyin sonu var senin bile. Birgün zamanın dolucak ağladığın, güldüğün ne varsa hepsi geride kalıcak. Sende geride kalıcaksın. Senin için üzülmeyi de öğrendim kazandırdıkla...