2.1

5.2K 621 462
                                    

300 oy, 400 yorum

***

Karanlık, sadece ay ışığının aydınlattığı evin içinde ikiliden çıkan nefes sesleri hariç ses yokken Chan, sevgilisinin dudaklarına yaklaşarak "Bekle," diye konuştu. "Seni öyle bir zevkten ağlatacağım ki hayatın boyunca unutamayacaksın."

Sözleri biter bitmez, kollarını boynuna saran Minho'nun alt dudağını kendi dudakları arasına alıp sıkıca kavramış, aceleci fakat sert bir şekilde öpmeye başlamıştı. Minho'nun çıplak belini sıkıp baş parmağı ile küçük küçük okşarken Minho onun saçlarını kavradı.

Siyah tutamları sertçe çekerken ikisi de acıdan çok zevk hissediyordu, hafiften terleyen bedenleri, üstüne üstlük çıkardıkları sesler ortamın yoğunluğunu daha da arttırırken Chan geri çekilmiş, tek elini belinden çekip Minho'nun yanağına yerleştirmişti.

Kendisine nefes nefese bakan sevgilisine dikti gözlerini, sıcaktan yüzü kızarmış, saçları dağılmıştı. Bir an sadece dalıp ağır ağır Minho'nun yüzünü tararken baş parmağı yavaşça dudağını okşadı.

Çenesini kavramış ve yavaşça aşağı çekip dudaklarını aralamasını sağlamıştı, Minho hiç ona engel olmadan istediklerini yaparken tekrardan dudakları üstüne konan parmağı ağzına alarak gözlerini kapattı.

O, Chan'ın baş parmağını emerken dudaklarından çıkan kısık kısık mırıldanmalar ile Chan sessiz bir küfür savurdu. Minho'nun bacakları arasına yerleştiği zaman Minho kendi ellerini onun geniş omuzlarında gezdirmiş, ağzının içindeki parmak ayrıldığı gibi de yerini Chan'ın dili almıştı.

Neredeyse hiç nefes almadan öpüşürlerken Minho onun elini tutup kendi göğüslerinde gezdirdi, Chan da hiç reddetmemiş, dokunuşlarını isteyen sevgilisinin vücudunu okşamaya başlamıştı.

Geri çekilmeleriyle beraber Chan beline sarıldı. "Burası? Yatak odası?"

Minho gülerek kolunu boynuna doladı. "Farklı yerleri severim fakat daha önce hiç altta olmadığımı varsayarsak yatağını tercih ederim."

"Hım..."

Bilardo masasından inerek onun elini tuttu ve Chan'ın odasına doğru ilerlemeye başladı Minho fakat Chan arkasından beline sarılınca duraksayıp başını geriye atmış, vücuduna dokunan Chan'ın elleri üstüne koymuştu ellerini.

Chan'ın odasına girmeleriyle beraber "Daha önce birinin altında olmak için bu kadar delirmemiştim," diye konuşarak sevgilisine doğru döndüğünde Chan onu iterek yatağa uzanmasını sağlamış, tek elini de yanına koyarak üstüne eğilmişti. "Ne tesadüf," diye konuştu dudaklarına atılmadan önce. "Ben de daha önce birini altıma almak için hiç bu kadar delirmemiştim."

Öpüşmelerini, ellerini onun yanaklarına koyarak kesti Minho. "Yapabiliyorsan, dediğin gibi zevkten ağlat beni Bang Chan."

Boynuna doğru eğildi Chan. "Bebeğim..."

Minho bu lafla onun kolunu sıktı, "Bebeğim," diye konuştu Chan'a doğru. "Tadını çıkar çünkü ben seni altıma aldığımda harcayacağım."

Chan'ın tek yaptığı gülmek oldu, altta ya da üstte olmak hiç fark etmezdi onun için ne de olsa Minho'nun iki türlü de delicesine zevk vereceğini biliyordu. Önce kulağının altına dudaklarını bastırmış ardından da boynuna sıralamıştı öpücüklerini.

Başını geriye atıp sertçe onun saçlarını kavradı Minho, gittikçe ıslak olan öpücükler yüzünden en son kendini tutamadan inlemiş, tam da o an dudaklarına yapışan Chan ile beraber sesi onun ağzına hapsolmuştu.

hall of fame, minchan ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin