Bölüm4

964 62 53
                                    

YENİ BÖLÜM VE BEN!!! NASILSINIZ ÇİÇEKLERİM😊🦋 İLK DEFA BİR ŞARKI KOYDUM BU ŞARKI BANA SEMRA VİBE'Sİ VERİYOR ONDAN KOYMAK İSTEDİM UMARIM SİZDE SEMRA İLE  ALAKALI BULURSUNUZ ŞARKIYI İYİ OKUMALAR DİLİYORUM:)

PARAGRAF ARASI YORUM VE OY ATMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN :)

"SEEN!" Ağzımdan dökülen tek mırıltı bu olmuştu... Beni günlerce evinde misafir eden adam o olamazdı değil mi? Ben şaşkınlıkla karşımdaki adama bakarken o yavaş bir şekilde ayağa kalktı.

"Semra bak b-"

"SUS ONUR!" Aniden bağırmam beklediği bir hareket değildi.

"Sen onunla düşmansın benim ondan yediğim çoğu dayağın sorumlusu sensin!"

"Ne, ne diyorsun Semra benim ile yediğin dayağın ne alakası var? Ben sadece onun belalı ve edebi düşmanıyım!"

"Sen onunla her uğraşmanda, ne yaptığını tam olarak bilmediğim illegal işlerini mahvettiğinde, evde canı yanan bendim." Yavaş ve kısık konuşmam, korku filminin gözlerimin önünden geçmesi, yavaş akan gözyaşlarım, titreyen bacağım, yere dizlerimin üzerine düşen aciz bedenim, aciz bedenime sarılan güçlü sıkı kollar... Hepsi kısa bir saniye gibi geçen zamanda gözlerim çekilen karanlığa hiç tereddüt etmeden boyun eğiyor bilincim ona uyuyordu...

YAZAR ANLATIMI;

Onur kollarına yığılan bedene korkuyla bakarken. Onun "SEMRA" diye haykırışlarını duyan Melih acele ile odaya geldi.

"Ne oluyor oğlum, ne oldu bu kıza?" Melih'in bir anda şaşkınlıkla konuşmasına Onur'un korku dolu gözleri eşlik etti.

"Melih doktoru çağır, tansiyon aletini getir soru SORMA!" Melih acele ile odadan çıkarken, Onur kucağındaki kadının masum yüzüne pişmanlığın verdiği korkuyla bakıyordu.

Korkusu ise kucağında yatan değer verdiği masum kadına bir şey olmasıydı.

Pişmanlığı bilmeden mahvolan bir hayatın daha da mahvolmasına neden olacak sebebin kendisinin yaptıkları ile öne sürülen neden olması. Belki kendisi Emir'e karışmasa o Semra'ya yaptığı işkencelerde onun adını vermeyecek belki daha az işkence edecek ve Semra ona en son baktığı pişmanlıkla bakmayacaktı...

Onur kucağında yatan kadına her baktıkça pişmanlığı artarken silkelenip ayağa kalktı ve kucağındaki masum bedeni koltuğa yatırdı. Ayaklarının altına belli yüksekliği sağlayacak yastık koydu, üzerine giydiği kazağın bol olup olmadığına baktı kazağı bol olan kadına yapabileceği tek şey ayaklarını yüksekte tutmaktı. Son olarak pencereleri açıp koltuğa yatırdığı bedene yakın olmak adına yere çöktü.

Koltukta tüm masumiyeti ile yatan kadının el bileğini tutup hissedilmeyecek kadar zayıf atan nabzını kontrol etmeye başladı. Ona bir şey olacak korkusu Onur'u diri diri toprağa gömüyordu. Neden bu haldeydi halbuki o kaç insanın hayatını kendi eli ile sonlandırmamış mıydı? Nabzını hissedemediği her durumda Onur mahvolurken Melih doktoru kapıda bekliyordu. Az kalmıştı Onur'un masum yüzlü kızı tekrar kendine gelecekti.

Odaya giren doktorla annesi pamuk şeker alan çocuklar gibi sevinen Onur hızla ayağa kalkıp doktora bayılmalarının sık sık gerçekleştiğini, bayılırken titreyen bedenini, kızaran yüzünü, kayan gözlerini anlatmıştı. Doktor Hikmet bey anladığını belli edercesine kafasını sallayıp Semra'nın yanına ilerledi ilk tansiyonunu ölçtü oldukça düşük tansiyon beklendik bir durumdu. Evi buraya yakın olmasa eğer üç dakika içinde gelmeseydi Allah bilir neler olurdu.

SEMRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin