Aşk Lekesi

2. Bölüm: İntikam Öpücüğü

Bölüm Şarkıları: Taylor Swift- Bad Blood, Artcic Monkeys-Do I Wanna Know

Almina yaptığı şeyden sonra arkasına bile bakmadan hızlı adımlarla oradan uzaklaştı.Hala olayın şokunu atlatamamıştı ve yaptığı şeye inanamıyordu fakat bunu arkadaşı için yaptığını düşündüğünde kendini iyi hissediyordu ayrıca kendini haklı olarak görüyordu.

"Arkadaşımı üzmeseydi böyle bir şey yapmazdım ama o sadece bir ayakkabı yüzünden bu kadar tribe giriyorsa psikolojik sorunları olabilir" diye düşünüyordu ve yaptığından hiç de pişman değildi ancak aklında o çocuk vardı .Kimdi ,neden bu kadar agresifti ve okuldakiler neden ondan korkuyordu. Okuldakiler Tuğçe ' nin zorbalığa uğradığını görmelerine rağmen sadece izlemekle ve video çekmekle yetinmişlerdi.
Aklına gelen sorular bitmiyordu kafasında bir sürü soru işareti vardı. Ama bütün bu soru işaretlerini zamanla öğrenecekti . Koridor hala çok kalabalıktı hemen sakin bir yer bulmalıydı. Derse de geç kalmıştı ama şu an Tuğçeyi merak ediyordu. Onu tanıdığından beri fazla ağlayan biri değildi fakat bugün o kalabalık, üstüne gelen o çocuk gözünü korkutmuş olmalıydı. Kıyıda köşede bir yer buldu cebinden telefonunu çıkarttı ve hemen Tuğçeyi aradı,ilk başta telefona cevap vermedi Almina iyice meraklandı neden cevap vermiyordu ki ?
Açana kadar aramaya karar verdi beşinci aramasında Tuğçe telefonunu açtı .Almina biraz da olsun rahatlamıştı
Almina gergin ve meraklı bir ses ile
- Neredesin tatlım seni çok merak ettim hemen neredesin söyle geliyim yanına

- Almina ben iyiyim gelmene gerek yok

- Ne demek yok iyi misin, neden yerini söylemiyorsun ki ?

- Almina şöyle yapalım.Sen derse git zaten ben girmedim. En azından girip benim için notları alabilirsin.
Almina daha fazla üstüme gitmenin bir anlamı olmadığını biraz yanlız kalmasının işe yarayacağını düşündü .

-Peki Tuğçe o zaman şimdi derse gireceğim ama nerede olduğunu söyle ki aklım sende kalmasın.
- Bahçede en büyük ağacın yanında oturuyorum
- Tamam kuzum ben gelene kadar orada oturmaya devam et eğer bir şey olursa hemen beni ara

- Olur sen beni merak etme hadi derse git sonra görüşürüz.
Diyerek telefonu kapattı.

Almina'nın ağzından

Sanırım bu 1 saatlik ders hayatımdaki en uzun saatlerden biriydi. Hem hoca ile iletişime geçmeye çalışıyorum hem de aklımdaki sorularla mücadele ediyorum. O çocuk kimdi ? Birisi ayakkabısına bastı diye bu kadar olay çıkartacak derecede psikopat bir insan mıydı ? Neyse bu soruları zamanı gelince öğreneceğimi çok iyi biliyorum.
Ben bu soruları kendi kendime sorarken hoca öğrencilere ilk gün olduğu için hakkımızda sorular sormaya başladı. Umarım bana bir şey sormaz ,hiç odaklanamadığım için ilk günden hocaya kötü bir izlenim vermek istemiyorum. Benim bir sıra önümde oturan çocukta konuştu sanırım sıra bende derken bir zafer marşı çaldı, Dersin bittiğini gösteren zil. Hoca kısa bir konuşma yaptı ve sınıftan çıktı.

Benim de hemen Tuğçe'nin yanına gitmem gerekiyordu. Bahçeye inmek için koridorda hızlı bir şekilde yürüyordum. Tam merdivenler ineceğim ki arkadan biri çarptı. Ne olduğunu anlamadım kimin çarptığına bakmak için arkamı döndüğümde gördüğüm manzara canımı sıktı. Bugün kavga ettiğim, ayakkabısına kahve döktüğüm ve kim olduğunu anlamadığım o çocuk. Bilerek çarptığına o kadar eminim ki " Ne yaptığını sanıyorsun sen bilerek çarptın değil mi neyse seninle şuan uğraşacağım sonra ne dersen de " deyip arkamı döndüğümde kolumu tuttu ve kendine doğru döndürdü beni " Sen kaçınca ben seninle konuşmaya geldim ama ortam müsait değil burası çok kalabalık hemen yanda kütüphane var orda konuşalım, " dedi. Gerçekten de konuşacak mıydı yoksa bu bir oyun muydu? Ama hayır işimi riske atamam tabi ki de onunla kütüphaneye girmeyeceğim " hayır dediğim gibi sonra şuan arkadaşımın yanına gitmem gerek ve o elini de kolumdan hemen çek yoksa... " dedim. Söylediğim cümle ile elini kolumdan çekti. " ben senin iyiliğin için konuşmak istiyorum belki ortak bir yol buluruz o yüzden beni takip etsen iyi olacak" deyip bu seferde elimden tutarak beni kütüphaneye sürükledi.