"Bir duyguyu duymaya ikna edebilir misiniz, bir insanı?"
Ayla: yıllardır sarhoş olmadım olduğum anda denk gelen şeye bak.Ayla: kusura bakma gece için, baya saçmalamışım.
Ayla: yanlış bir hareket yaptıysam da özür dilerim şimdiden.
Banyoya geçip zonklayan başımın acısını biraz dindirmesini umarak soğuk bir duş almak istedim. Gece olanlar aklımdan belli belirsiz geçerken olayın şokunu atlatmaya çalışıyordum. Sarhoş olduğumda benliğimden tamamen uzak bir insana dönüşüyordum. Belki de özüme dönüyordum, kim bilir.
Soğuk bir duşun ardından kendimi yeniden yatağa atmıştım. Akşamdan kalma olmak beni yoruyordu. Yataktan başımı kaldırıp komodinimdeki küçük dijital saate baktım.
08.30
Hızla yerimde doğrulup sıkkınca bir nefes verdim. Dersime bir buçuk saat vardı ve ben öylece ayılmayı bekliyordum. Harika!
Mutfağa gidip önce sade Türk kahvesi yapmıştım. Nescafe ve türevi kahveleri içmeyi sevmiyordum bu yüzden ayılmak için en iyi seçenek Türk kahvesiydi.
Kahvaltıyı es geçip üstümü giyinmeye koyuldum. Beyaz gömleğimi ve siyah mini eteğimi giyip üstüne siyah desensiz korsemi giyindim. Ayakkabı dolabıma bir göz gezdirip siyah, deri ve sivri uçlu çizmemi gözüme kestirdikten sonra ayağıma geçirip beyaz baget çantamı da omzuma taktım. Ardından özensiz bir makyaj yapıp elime ajandamı da alıp çantama attım ve evden çıktım.
...
Kampüsün içerisinde bulunan kafeteryaya oturmuş ajandama göz gezdiriyordum. O sırada telefonumdan bildirim sesi geldi. Masanın bir tarafına bıraktığım telefonu alıp bildirimlere baktım.
Oydu.
0530.: hiç özür falan dileme.
0530.: benim için oldukça keyifli anlardı
seni o şekilde görmek pek mümkün olmuyor.0530.: özellikle "çok hoş kokuyorsun." dediğinde çok tatlıydın.
0530.: sarhoş olmana kızmıştım ama benim karşımda hep sarhoş olmanı isteyebilirim.
Ayla: ne?
Ayla: sana ne demişim?
Ayla: şaka yapıyorsun o yüzden bende
gülüp geçiyorum.Ayla: güzel espriydi.
Espri olmasına dua ediyordum. Sarhoşken gardım iniyor, duvarlarım bir bir yıkılarak enkaza dönüyordu. Kolay kolay sarhoş olmasam da bu durum beni sinirlendiriyordu.
Düşüncelerimi masaya bırakılan kitapla bir rafa kaldırmış ardından gelenin kim olduğuna bakmıştım. Derslikten arkadaşım Gökçe gelmişti. Kocaman gülümsemesini bana bahşederken bende gülmeden edememiştim. Pozitiflik yayıyordu girdiği ortama.
Fakülteden tek arkadaşım oydu. Zaten pek çevre edinmeyi seven biri değildim, kendi hâlimde takılmak hep bana daha iyi hissettirmiştir. Gökçe ise görünmez duvarlarımı yavaş yavaş yıkmaya benimle dostluk kurmaya çalışıyordu. Ondan zarar gelmeyeceğini bir yılda anlamış bu yüzden biraz daha rahatlamıştım.
Ara sırada onun arkadaş grubuyla bir araya gelsem de pek bir samimiyetim yoktu ta ki bir ay öncesine kadar. Onlarda zamanla Gökçe gibi duvarlarımı yıkmış ve gardını indirmişlerdi.
"Nasılsın güzellik?" gülümseyip omuz silktim. "Akşamdan kalma?" diye kaşlarını çatıp dik dik bakışıyla gülümsedim.
"Tam olarak öyle." ardından şakaklarımı ovdum. Hâlâ ağrıyordu başım. "Sen nasılsın?" sorduğum soruyla gülümsemesi genişledi.
"Çok iyiyim, hatta muazzamım." verdiği cevapla gülümsedim. Her ne olmuşsa iyi olmuştu, onu mutlu görmek bana da iyi geliyordu. Seviyordum bu deli kızı.
"Yüzünü bu denli güldürecek ne oldu?" diye sorarken meraklı bakışlarımı üzerine kilitlemiştim.
"Yarın cafe bara gideceğiz hep birlikte. Yıllardır sınavdan sınava gördüğümüz bir arkadaş yeniden aramızda olacak." gülümsemesi sinsi bir sırıtışa dönüşürken işaret parmağı ile beni gösterdi. "Ve sende bizimle geliyorsun." dudaklarımı aralamış bir şeyler diyerek onu savuşturacaktım ki beni susturdu. "İtiraz istemiyorum, Ayla." sesi oldukça net çıkınca ağzıma fermuar çekip kollarımı göğsümde buluşturdum.
Gökçe biraz sohbet ettikten sonra gitmiş beni yalnızlığım ile yeniden baş başa bırakmıştı. Elime telefonu aldığımda mesaj attığını gördüm. Kim olduğunu bilmesem de onunla konuşmak hoşuma gitmişti. Tek hoşuma giden bu değildi elbette, ilk defa birinden bu denli duygu dolu sözleri duymakta hoşuma gitmişti. Hoşuma gitmek değildi aslında mutlu olmuştum işte.
0530.: espri olmasını çok istediğini biliyorum
ama oldukça gerçekti.0530.: benim en güzel gerçeğim.
Ayla: neden?
0530.: ne neden?
Ayla: neden beni seviyorsun?
Ayla: bu zamana kadar hiç saçı dahi okşanmamış bir kızı neden bu kadar çok seviyorsun?
(İletilmedi!)0530.: sevmemek için çok neden aradım
kaç kez sordum kendime 'neden o, neden onu sevdi kalbin?'diye.0530.: çok cevap aradım Ayla, ama yok işte
seni sevmemek için sebep yok.0530.: ama sevmek için var.
0530.: sen sevilmek için yaratılmışsın Ayla.
0530.: ama başkası sevmesin,
başkası görmesin sende gördüklerimi.0530.: başkasına parlamasın buz mavisi harelerin, ya da fark etmesinler işte.
0530.: kimse görmesin senin en güzel yanlarını
bilmesinler kalbindeki minik kız çocuğunu.0530.: o kız çocuğu ilk ben gördüm,
ben sevdim Ayla.0530.: başkasının görüp sevmesine izin verme.
🧚🏻♀️
Of of of aşk neden bu kadar krocasın qlalsöxöcmv
Bölümü beğendiniz mi ballarımmm??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sende hissettin mi?
Teen Fiction[yarı texting,] Bitirdiği sigarasını yere atıp is kokan ellerini kahverengi saçlarının arasından geçirip tebessüm etti. Acı bir tebessümdü bu, az önce benim ona sunduğum tebessüme çok benziyordu. "Yalnız olmam gerekiyordu. Herkesin üstüme düşüp 'her...