Balık.beyin.hücresi.
siz, xiao, venti, kazuha, scarasiz:
ABLANIZ AŞIK OKDUUYDYDUYDXiao:
Ne diyon arap sabunu.Venti:
Açikliyim mi.Xiao:
Hayır.Kazuha:
NEY NE NE KİME AŞIK OLDUN OHA😍Siz:
YA ŞEY senin kuzen..Kazuha:
ney. NE DUR BENİM KUZENŞM KŞMDİ Bİ YAPYAO VAR ANNEMİN KIZ KARDEŞİNİN VELEDİ Bİ.. lan.Siz:
Ehe.Kazuha:
has. LAN YANFEİ SENİ ÇİĞ ÇİĞ YER.Scara:
Abartma amk ne yapabilir?Kazuha:
gözünü dolao ile oyarXiao:
HAY SİKİCEM SİZİ YATIN ZIBARIN YARIN SINAV VAR.herkes çevrimdışı...
Hu Tao o gece uyumamıştı. sürekli Yanfei'yı düşüniyordu, ona neden bu kadar bağlanmıştı bilmiyordu ama onu kendisinden çok üst bir seviyede görüyordu.
Sabaha karşın Hu Tao daha yeni uyumuşken Xiao kalkmıştı. Kız kardeline baktı.. üstünün açık olduğunu görünce yanına gitti. üzerini ötrüp yatağına oturdu. onun saçlarını okşadı.. "Hm... Çok belirsiz haraketlerin var be Hu.. Ne kadar fazla Yanfei'yı düşündüğünü biliyorum minik kardeş.." Hu Tao Xiao ve Ganyu'nun üvey kız kardeşiydi.. Xiao'dan bir yaş küçüktü ama genede aynı sınıftalardı. Hu Tao küçükken büyükbabasını kaybetmesi ile kendisini sokağa bırakmıştı.. kalacağı bir yer yoktu, avuçlarının içinde büyükbabasının toprağı vardı.. uykusuzluktan yere yığılmış. ellerini sol göğüsüne bastırmış duruyordu, toprağı bir hazine gibi koruyordu. O zamanlar Zhongli yağmur altında kaldığından eve doğru gidiyordu, orada Hu Tao'yu yağmur altında kalmış, üşürken bulmuştu.. uyuyordu, Zhongli onu orda bıkarmak istememişti. ona yaklaştı.. 6-7 yaşında bir kız çocuğuydu.. Onu yavaşça kucağına aldı. onunla eve gitmişti.. eve vardıkları sıra Hu Tao uyanmıştı. anlık bir korku ile bağırmıştı.. Zhongli biraz zor olsada kendisini ona güvendirdi.. beraber eve girdiler. Guizhong onları karşılamıştı. Hu Tao'yu görünce şaşırsada onu tek gözle samimi ve tatlı bulmuştu. Hu Tao'nun elindeki toprağı bir kaba koydular.. evde büyükbabasının en sevdiği çiçek olduğundan o çiçeği toprağına gömdüler. Guizhong Hu Tao'yu bir güzel yıkadı, onun giyebileceği şeyler verip üstünü değiştirmesine yardım etti.. o ikisi beraber salona geçince Xiao'da gelmişti.. Hu Tao ile bir süre birbirlerine baktılar.. Xiao Hu Tao'dan sadece iki yaş büyüktü.. gene de bunu hiç bir zaman hatırlamadı.
Xiao yataktan kalkıp mutfağa gitti, bir bardak su içip çiçek saksısına baktılar.. Hu Tao Guizhong öldükten sonra onun toprağını saklamıştı.. Xiao bir iç çekti.. geri odaya gitti. saat 07:45 olduğundan Hu Tao'yu zorda olsa uyandırdı. ikiside hazırlandı.. iki bir şey yiyip evden çıktılar..
"Uhhg! Okuldan nefret ediyorum! Of.." Hu Tao'nun söylenmesi Xiao'ya komik geliyordu, ona gülerek bakmıştı. "Vay, Yanfei için gittiğini sanıyordum." Hu Tao kıpkırmızı olmuştu. kaşlarını çatarak ona baktı, "Sus sana sen Aether manyağı!" Xiao parmağını iki yana salladı. "Yo yoo, Aether benim eski sevgilimin Hu, ondan ayrıldım. Artık Venti var." Hu Tao göz devirdi, çantasından telefonunu aldı.. "HAH-!" anlık bir bağırması ile Xiao yerinden hoplamıştı.."NOLDU KIZ."
"ULAN STARTEYVAT'IN YENİ BÖLÜMÜ GELMİŞ"
"HARBİ Mİ?"
"HE LAN."
yürürken yeni bölümü izliyolar...
Sonunda okula varmışlardı.. sınıfın katına geldikleri zaman kapı kapalıydı.. o an sıçtıklarını anladılar çünkü ders AlHaitham hocanındi.. Hu Tao bir cesaret ile kapıyı tıklattı, gel komutu ile ikisi de içeri girdi.. AlHaitham masaya yaşlanmış, kollarını birbirine kavuşturmuş ayak kısmını diğer bacağının ayak bileğine atmıştı.. gözlüklerini düzeltti.. klasik hoca duruşuydu bu.. AlHaitham ciddi ses tonunu değiştirmemişti "Bahane duymak istemiyorum yerinize geçin." Hu Tao ve Xiao hemen yerlerine geçti.. AlHaitham pozisyonunu bozmadan derse devam ediyordu..
ŞÜKÜR ders bitmişti, Hu Tao hemen sınıftan çıkıp Kazuha'nın sınıfına uçtu. Kazuha onu görüp yanına gelmişti "Vay, birileri fazla aşık?" Hu Tao'nun yanaklarını kızarmıştı.. buna karşı ne diyebilirdi ki??! Elini ensesine koyarak gergince güldü "Ehehe... Ne alaka ya.." Kazuha kollarını birbirine bağlayıp kapıya yasladı "Çok alaka seni domates." Hu Tao kaşlarını çatarak ona baktı.. Sonra yanlarına Yanfei yaklaşınca git gide daha da kızarmaya başlamıştı.. "Huh? Kazuha, bu senin yanında her zaman gezip Qiqi ile uğraşan kız değil mi?" dedi sakin sesi ile.. Kazuha başı ile onaylamıştı. "Ah.. Bunu yüzüne de söylesem iyi canım, Qiqi'ye acıyorum. senin gibi manyak bir kuzeni var. her gün peşimdesin salsan mı?" Hu Tao anlık bir durdu.. Neden böyle demişti ki şimdi? Kazuha Yanfei'yu susturmuştu.. "Öhm.. Yanfei ne kadarda ayıp.." Yanfei Kazuha'nın ağzına koyduğu elini çekti. "Ben burda dürüst konuşuyorum seni yaprak bozuntusu, ne dediğimi duydun seni hayalet kafa. yaklaşmasan iyi." Yanfei onları kenara iterek oradan uzaklaştı.. Hu Tao elini ağzına yaklaştırmıştı.. dizleri hafifçe kırılarak yere çökmüştü.. Kazuha ona moral vermeye çalışıyordu..
Okul bitmişti.. Hu Tao bu sefer yüzü asık şekilde yürüdüğünden Xiao'nun dikkatını çekmişti.. "Hey kardeş, ne oldu sana?" Hu Tao yumruğunu sıktı.. "Yanfei.. bugün.. duymak istemediğim şeyler söyledi.. Ama onu çok seviyorum! Ne derse desin aşırı seviyorum!!" Xiao bir anlık şaşırsada ağzını açmamıştı.. Zaten dertleşme konusunda çok kötüydü.. İkiside evin önüne geldiler, kapıyı babaları açtı. biraz geri çekilerek onları içeri aldı. "Yemeğe geliyorsunuz. Yoksa ikinizede tek lokma vermem." Zhongli normalde bunu demezdi ama bugün Ajax yüzünden ayrı bir siniri vardı...
şuanlk bitiriyorum gecenin körğnce yazdığımdan yakalanma şansım%100
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜYORUM KIZIM ANLASANA. //yantao
General FictionHu Tao pembeliğe aşık olmuştu ama pembeli anca onu anlayabildi..