Iteawon Katili dosyası ellerinde sadece çizim dışında bir şey olmayan emniyeti duraksatırken herkesi başta endişelendiren dava askıya alınmış, bir yandan rahatlarken bir yandan da herkes bu davanın kapanmadığını, askıya alındığını bildiği için endişeliydi.
Savcılık ve emniyet bu sırada başka davalarla ilgilenirken Jeongin'in hayatındaki tek değişiklik, Doktor Hwang ile görüşmeye başlamasıydı, Soo He'yi bahane etmeden.
Mahkemeden çıkıp savcılığa giren Jeongin odasına geçecekti ki "Savcı'm," diyerek elinde dosyalarla yanına geldi Seungmin. "Yeni bir davaya ne dersiniz?"
"Ben de nerede kaldı diyordum."
Jeongin kapıyı açınca elleri dolu olan Seungmin içeri girip dosyaları masaya bıraktı. "Şu son zamanlarda meşhur olan kaçırılma davası size verildi, gözler üstünüzde yani." diye açıkladı. "Adam güpegündüz mal kaçırır gibi insan kaçırıyor, kurbanların otopsisine göre hepsi su ile boğularak öldürülmüş."
"Belirli bir yaş aralığı var mı peki?"
Kafa salladı. "Üç kişi otuzlu yaşlarda, taksinin plakasını değiştirdiğinden büyük bir ihtimalle bulunamadı. İkisi çocuk, biri de yirmilerde. Kaçırılan iki çocuktan hâlâ haber yok."
İşin içinde çocuk olması Jeongin'i her zaman farklı etkiliyordu, bunu baba olmasıyla bağdaştırıyordu. Kaşları çatılırken masasına yerleşti. "Kaçırılan diğer kişilerin hepsi de öldüğüne göre çocukları onun kaçırdığından emin miyiz?"
"Kamera kayıtlarında görülen taksi yine aynı taksi Savcı'm."
Jeongin teşekkür edip arkadaşını göndermiş, dosyayı incelemeye başlamıştı. Sırayla kurbanların fotoğraflarını beyaz tahtasına asmış, altlarına da not düşmüştü. Haritada kaçırılan kişilerin son görüldükleri yerleri ve bulundukları yerleri işaretlerken elini beline koydu.
"Kaçırılan kişilerin en geç üç gün içinde ölüm haberi geldi ama çocuklardan haber yok?" Duraksadı. "Çocukları başka birilerini ağına düşürmek için kaçırmış olma ihtimali?"
Hızla bunu not aldı, bu kuvvetli bir ihtimaldi, insanlar tanımadıkları yetişkinlerle bir yere gitmezdi fakat çocuklar onları kandırmak için büyük araçtı.
"Hepsi su ile boğularak öldürülmüş, eski spor salonlarında." Telefonunu kulağına götürdü. "Felix bana Iteawon'da bulunan tüm eski yeni fark etmez spor salonlarının haritasını gönderebilir misin?"
"Hemen Savcı'm."
Telefon açıldığı gibi direkt kapanırken ayaklarını masasına uzatan Felix dudakları arasına lolipopunu yerleştirmiş ve bilgisayarını kucağına çekip işe koyulmuştu. Jeongin başsavcı ile görüşmek için onun odasına geçti.
"Çocukların fotoğraflarının paylaşılmasını istiyorum."
"Bunun ne kadar riskli olduğunu biliyorsun değil mi?"
"Evet ama," deyip kafa salladı. "Çocukları şehrin tüm her yerine tanıtırsak katilimizin insanları çekmek için elinde bir bahanesi kalmaz ayrıca çocukların yakınlarını sorgulamamız lazım."
"Neden?"
"Şöyle," deyip mobese görüntülerini önlerine itti. "İki çocuk neden bilmediği bir taksiye binsin?"
Başsavcı duraksadı, ihtimalle kaşlarını kaldırdı. "Dikkatlerini çekecek bir şey söyleme ihtimali var?"
"Evet ama bu devirde çocuklar sana şeker vereceğim şakasına kanmıyor, çocukların yüzünde korku ifadesi de olmadığına göre tehdit yok. Emin olun ikinci sınıfa giden kızım bile bunları yapmaz ki bu çocuklar ondan büyük, ortak tanıdıkları biri olmalı."