"Uğur bu olanları unutur musun nolur?"
"Unutmam."
"Unutucaksın ."
"Unutmam."
"Unutucaksın rica etmiyorum."Uğur artık karşı çıkmamıştı. Unutamayacağın harfi harfine hatırlayacağını bilsemde yine de denemiştim. Belki unuturdu. Ona geçmiş kötü anılarını hatırlatan bu olayın dışında kalan her kes bize dikkatle bakıyorlardı. Uğurdan ayrıldım. O göz yaşlarını silerken ben timin geri kalanına baktım.
"Bir şey olmadı. Lütfen sormayın. Uğur bugün burada kalsın. Gece hiç uyumadık. Uyusak iyi olur. Gidebilirsinizde kalabilirsiniz de bana fark etmez."
"Biz gidelim, sizde iyicene dinlenin" sezgin
"Aynen." mert
"Görüşürüz o zaman" ben
"&görüşürüz komutanım"Kendi odama adımladım ve içeri girip anında kapıyı kapattım. Ellerim titreyerek ağzıma gitti. Yaslandığım kapıdan yere doğru kayınca oturur pozisyona geçtim. Gözlerim sım sıkı kapalı. Ellerim titrek ve terli, nefesim kesik kesik ve buğuluydu. Kafamı dizlerime yasladım ellerimizde kafamın altına koydum ve öylece duvarı izlemeye başladım.
60 salise
200 saniye
10 dakika
30 dakka
1 saat
2saat
5saat
Geçti. İçimdeki tek olumlu şey geçmiş olması. Tek kaybetmemem gereken umut kendiliğinden kaybolmuştu. Dinginlemiştim kendimi, tutmuştum. Gitmesini söylemiştim, uyarmıştım, karşı çıkmıştım. Aynı kişiler, farklı zamanlar. Birisinde delirmeye başlamış, çırpınan ben diğerinde daha dingin savaşan ben. Tek ortak nokta aynı kişiler ve en acı şeyde bu aynı kişiler. Farklıydı zamanları ama aynı zaman etkisi veriyordu. Hatırlatıyordu. Bana bunu unutturmuyordu. Hayatımdan silmeme izin vermiyordu. Beni bir yere kitleyip havasız kalmamı bekliyor sonra hava aldırıyor ve sonra yine havasız bırakıyordu. Öldürmüyordu. Ama hayatta tutmayada çalışmıyordu. Kalbime bıçak saplayıp kanamasını engelliyordu. Beni geçmişimle vuruyordu. Bana hep söylediği şey geldi aklıma,
Anneler ölür ama babalar ölmez.
Anneler rüyadadır babalar kabusunda.
Anneler öldürür babalar acı çektirir...Tek uyguladığı buydu. Annemi öldürmüş kendisi yaşamıştı. Annemi rüyamda görürken onu kabuslarımda görüyordum. Annem intihar etmeme neden olurken babam acı çekmeme neden oluyordu. Ben annemin fotoğrafını 22 yaşımda ilk defa görmüştüm. Ben annemi rüyamda sadece sesiyle tanımıştım. Çok güzeldi, mavi gözleri vardı, simsiyah saçları. Yüzünde her fotoğrafta acının tatlı tebessümü vardı. Silinmeyen tek şeydi. Acının tatlı tebessümü. Gözlerimiz benzemesede saçlarımın rengini, yüz şeklimi ondan almıştım. Ben ondan bir parçayken o yok olmuştu. Hem de benim doğduğum gün o ölmüştü. Hastane odasında kanını akıtmış oda yetmemiş kaçırıp çile çektirerek öldürmüşler. Canilerdi. Ben annemin elini hiç tutmazken onlar, tırnaklarını dibinden sökmüşlerdi. Acımamışlardı. Bir an annemin çığlıkları vardı kulağıma, acı çığlıkları.
Uğurun sesini duydum kabus görüyordu. Babasının kabusunu. Hemen ayaklandım ve odadan çıktım. Uğurun kaldığı odaya girdim. Gözleri kapalı nefesi kesik kesikti. Her yeri terdi. Çok sessiz çıkan sesi hırlar gibiydi. Bir eli düzgün dururken diğeri ise yorganı sıktırıyordu.
Yanına gittim. Ellerimi saçlarına götürdüm, yavaşça okşadım. Timden hiçbirinin acılarını tamamen incelememiştim. Sadece dikkatli olacağım konuları kafama yazmıştım. Uğurda geçmişinde kardeşini çok küçükken kaybetmişti. Ve ekstra olarak annesinde boğularak ölmüştü. Şiddetli bir ailede büyümüştü. Çok şiddetli yaralar bırakmıştı bu onda. Onu zayıf kılıyor, güçlü duvarlarını yıkıyordu. Babam sandığım adamın benim duvarlarımı yıktığı gibi. Beni güçsüz kıldığı gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEK AMAÇ VATAN
Teen FictionYa annen delirtilerek öldürülseydi. Canice değil mi? Ya baban gerçek değilse. Bir umut değil mi? Ya tanımadığın kardeşlerin varsa. Keşkeler olur değil mi? Ya tanımadığın abin asker ve tanımadığın gerçek baban da askerse. Çok gururlu değil mi? Ya bi...