Babam onu mutfağa çağırdı, yine kavga edecekler gibi... En son çizdiği resimi istedi, evet, o bir anime çizimi. Babamın ses tonunda katılık var... Tehtid ediyor gibi, ama sadece uyarıyor. Bu uyarısı bile bir emir gibi.. Onu istemediği şeylere zorluyor....
—Bırak şu animeleri çizmeyi!!! 20 mekan, 20 insan, 20 insan pozisyonu ve 20 hayvan çizene kadar anime çizmeyeceksin! Eğer çizersen resimlerini yırtar, resim malzemelerini çöpe atarım!!
—Bu sayı çok fazla! Bunu yapman sadece beni resimden soğutur!!
—Soğutursa soğutsun! O resimleri çizeceksin!! İstesen de istemesen de!!!
Gözleri dolu şekilde odasına gidiyor, babam bunu fark etmedi bile. Kapı aralığından ona bakıyorum, sinir krizi geçiriyor... Ona sevdiği tatlıyı almak için dışarı çıkıyorum, eve geldiğimde ise sinirden ağlıyor. Tatlısını masasına bırakıyorum ve şimdilik onu yalnız bırakıyorum, ama elbet ki geri döneceğim.
✧
Hafif hıçkırık sesleri kesiliyor, odasına gidiyorum. Ona daha iyi olup olmadığını soruyor, az önce ağladığını söylüyorum.
—Yanlış anlamışsın, ben ağlamadım. Sadece uyuyordum.
—Hafif hıçkırıklarını duydum, bana yalan söyleme Ata.
Bana sahte bir gülümseme gösteriyor, sahte olduğunu kolayca anlıyorum.
—Bemim için endişelenme, ben iyiyim. Üzülmedim, sadece biraz sinirlendim.
—Pekâlâ, sana inanıyorum. Bir şey olursa bana anlat. Ha bu arada... Tatlını yemeyi unutma, boşuna almadım o tatlıyı!
Aslında ona inanmıyorum... Kafasıyla "tamam" diyor, ben de kafa karışıklığı ile odama çekiliyorum. Onu düşünmeden edemiyorm. "İyi olacak mı?" "Çok üzüldü mü? Ya da sinirlendi mi?" kafamı dağıtmak için oyuna giriyorum... Kafam çok dağınık, sürekli bir şeyler düşünüyorum. Ne yazık ki çoktan ölmüşüm "En azından sadece bir oyun.." diyorum kendikendime. Birden aklıma saçma bir düşünce geliyor, "Ya bu da bir oyunsa? Kardeşimin eski, neşeli hali yerine şimdiki ruhtan farksız haline dönüştüğü bir oyunda mıyım?" garip bir düşünce, aynı zamanda aptalca... Bu düşünceyi bir kenara atıyorum. "Oyun olmayabilir, ama onun eskisi gibi olmasını sağlayacağım..." diye düşünüp yeni bir ele giriyorum, saatler sonra oturduğum yerde uyuyakalıyorum....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
O'nun Nefret Dolu Gözleri
Short StoryAtagami Nakamura, resim ile ilgilenen genç bir kız. Ailesindeki yaşadığı sorunlar ve okulda yaşadığı sorunlara karşı direniyor. Yanındaki tek kişi ise abisi... Resim ile ilgili bir lisede okuyor, ailesi bu yüzden sevdiği tarzdan çok kendisini geliş...