|TAMAMLANDI|
-My body belongs to you-
Dudaklarımı ısırmayı bırakıp ona doğru döndüm. Yüzündeki ciddiyetle beni izliyordu. Konuşmama fırsat vermeden o konuştu.
"Senin için neler yaptığımın farkında mısın?"
Bakışları bedenime kaydı ve tekrar yüzüme b...
"Çekil Jungkook"diyip kollarımı kurtarmaya çalıştım ama kaslı iri vücudu asla yerinden oynamıyordu.
Sert soğuk sesi ile beni cevapladı. "Cezalısın lena..unuttun mu?"
Göz devirdim. Hala vücudu bana çok yakındı. Gözlerini vücudumda kısa bir süreliğine gezdirdi tekrar gözlerime baktı. "Unutmadım. Ve iş dışında ceza uygulayamazsınız"
"Erken çıkıyordun?"demiş kaşlarını havalandırıp kollarımı tutan elleri biraz gevşemişti ama hala bırakmamıştı beni. "Erken işimi bitirdim?" Onun gibi kaşlarımı havalandırdım. Dudaklarını yaladı ve birden geri çekildi.
Birden yaptığı hareket afallamama sebep olsada hemen kendimi toparladım. "Peki. Gidebilirsin"
Asansör düğmesine bastı ve kapı açılıp hızlı adımlarla yanımdan geçip çıkmıştı. Geriye mükemmel ve sexy kokusu kalmıştı.
•••
Gözlerimi zorlukla açtım. Erken uyanmak zordu. Umarım çabuk alışırdım.
Yatağımda daha fazla kalmadan hemen çıktım. Daha fazla kalsaydım yatağımın mikememmel cazibesine kapılıp geri uyurdum.
Banyoya gidip kısa bir duş aldım ve işlerimi bitirip banyodan çıktım. Dolabımdan bir elbise seçtim ve hızlıca giyip hafif bir makyaj yaptım ve çantamı alıp evden çıkmak için kapıya yöneldim.
Telefonumdan saate baktım. 07:45 hala yetişebilirdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Arabama ilerledim ve binip şirkete doğru sürdüm. Jungkook'un vereceği cezayı oldukça merak ediyordum.
Umarım beni zorlamazdı. Üstelik bugün ilk çekimlerim olucaktı..Jungkook'la.
Arabayı durdurdum ve şirkete ilerledim.
Herkesin bana bakması beni rahatsız etsene takmadım. Asansöre ilerlerken yanıma Lina geldi. "Günaydın Bayan Park"
"Günaydın lina"
Asansöre girince oda peşimden gerdi. Gözlüğünü düzeltti ve gideceğimiz kata bastı. "Bugün bir kaç e-posta cevaplamanız gerekiyor daha sonra çekimlere hazırlanmanız gerek"
"Peki"
Asansörden indim ve tekrar peşimden geldi. Odama giricekken aklıma Jungkook geldi. Acaba yine sabah seksi yapıyor muydu? Bunu aklımdan çıkarıp odama girdim. Lina gitmişti. Odadaki cama baktım. Jungkook sandalyesine yaslanmış telefonla konuşuyordu. Beni gördü ve üstümü süzdü.
Her zamanki hareketine göz devirip Masama yaklaştım. Ah bide eşya getirecektim. Unutmuşum. Sandalyemi biraz geri çekip oturdum ve Bilgisayarıma yaklaştım. O sırada kulağımı dolduran seslerle kaşlarımı çattım.
"Babacığım neden yüzüme kapattın?"
Jungkook'un olduğu tarafa baktım. Oha bu kız kim!? Fahişeye benziyor o ne estetik be! Yüzünde dudak dolgusu dışında bir estetik yoktu ama göt meme bel her şeyi yapmış kendine.
Ben onları meraklı meraklı izlerken Jungkook bana kısa bir bakış atıp ayağa kalktı ve kıza yaklaştı. Kız hemen ellerini onun boynuna doladı.
Önüme döndüm. Bu adam sabah seksi yapmadan uyanamıyordu sanırım.
"Neden geldin? Beni evde beklemem gerekiyordu." Tanrım! Neden bu kadar meraklıyım!
Çaktırmadan göz ucuyla onlara baktım. Jungkook kızın belinden tutmuş kendine yapıştırmıştı. Oha yani çüş!
Bari şu camı kapat ben görmek zorundamıyım?!
"Bekleyemem. Süt içmek istiyorum..şimdi babacık"
Gözlerim şokla açılırken hızla onlara baktım. Kız dudaklarını büzmüş Jungkook'a bakıyordu. Jungkook başını eğip gülmüştü. "Sabırlı olmalısın..evde seni doyuracağım"
Bende Bilgisayarda yalandan uğraşıyor gibi yapıyordum. Asıl odağım şu kızla Jungkook'tu. Neden çünkü meraklıyım.
Kızın sinirle topuklu ayakkabısını yere vurmasını duydum. Ardından cırtlak sesi. "Hayır ben şimdi istiyorum" Bu çocuksu haline gülmemeye çalışıp dudaklarımı birbirine bastırdım ama başarılı olamayıp küçük bir gülmüştüm.
Ya napayım kömik yani¿
Bakışlarımı kıza çevirdiğimde bana bakıyordu. Gözlerini kıstı ve beni süzdü. Yaw yeter önüne gelen beni süzüyor. Bu ne ya!
"Babacık bu kız niye bizi görüyor?"
"Of yeji(idol değil)çık artık işlerim var" Kız bana sinirle bakmaya devam ederek odadan çıktı. Jungkook'a baktığımda işleri ile ilgileniyordu.
Ben her sabah Jungkook'un kediciklerini mi görecektim?
••• Kahvemden bir yudum aldım ve Lina ya gülümsedim. "Teşekkür ederim Lina."
"Rica ederim. Öğleden sonra çekimleriniz başlıyor gecikmeyin lütfen Bayan Park"
"Tamam" O çıkınca geri işlerime döndüm. Bilgisayarda son işlemimi halledip arkama yaslandım.
Yorulmuştum ve birazdan öğle yemeğine çıkacaktım. Jungkook'un olduğu tarafa baktım. Oda arkasına yaslanmış kafasını geriye atmıştı gözleri kapalıydı.
Önüme döndüm ve çantamı alıp ayağı kalktım. Ayağı kalkmam ile Jungkook konuştu. "Odama gel lena" Jungkook'a baktığımda gözleri kapalı konuşuyordu. yemek yicektim ben! Açım aç!
"Öğle yemeğine çıkacağım Jungkook. Sonra gelirim."
Odamın kapısına ilerlerken konuştu. "Odama gel lena..tekrarlamayacağım"
Göz devirip kapıyı açtım ve Jungkook'un odasına ilerleyip sinirle kapıyı açtım ve tekrar sinirle kapatıp masasına yaklaşıp durdum. "Geldim..Ee?"
Gözlerini açtı ve bana bakıp tekrar gözlerini kapattı. "Başım ağrıyor..masaj yapmanı istiyorum"
Kaşlarımı çattım ve odanın çıkışına ilerlerken konuştum. "Kediciklerini çağır Jungkook. Ben böyle şeylerle ilgilenmiyorum"
Yani niye ben? O kadar kediciğin var birini çağır yapsın. "Yanıma gelmen için 1dakikan var lena(!)" Göz devirdim ve odadan çıkıp asansöre ilerledim. Oh ne güzel emir veriyor. Bende yapacağım sanki hah!
Asansörün düğmesine bastım ve beklemeye başladım o sırada bileğimden bir el tutmuş ve beni sürüklemeye başlamıştı.
Baktığımda bu Jungkook'tu. Elimi kurtarmaya çalışsamda işe yaramıyordu. "Ya bıraksana beni hayvan!"
