~saat 7.30 mu. Okulun 8de başlaması ne itici yaa. Yatağımın yanından sarkıp alarmı kapattım. Duş alacağım için geç kalacağım sanırım, umarım gojo-kızmaz. ya da kızsın, götü yiyiyorsa atsın la okuldan, aaahahahahah. Her neyse, duşa girdim. Neyse ki 15dk sürdü. Okula temelli geç varacaktım, orası kesim.
saçımı düzleştirdim. Banyoda işim bittiğinde saat 8.02'ydi.
"amaan gojo-sensei biraz beklese nolur ki?"
yeni aldığım makyaj malzemeleriyle hafif bir kapatıcı sürdüm, maskara ve ruj tamamladı. bunları yaparken saat 8.30 olmuştu. Biraz irkilmiştim, kızar mıydı acaba?
Hadi ama bunu kendi isteğimle yaptım.
Üstüm giyinik olduğu için hemen evi kitleyip çıktım. Ne kadar rezil görünüyordum dışardan kim bilir.
Okul yanı başımızda olduğu için fazla da koşmama gerek yoktu nasıl olsa geç kalmıştım.
Oh, sınıf karşımda duruyordu. Kapıyı çalmadan açtım.
-"Sensei geç kaldığım için özü-"
-"Nerde kaldın sen! Hani beraber gidecektik falan filandı?"
Nobara ah. Her zamanki gibi sinirli.
-"eeeeee, işim çıkmıştı ondan"
-"Gene alarmı erteledin değil mi."
Kafamı utanarak başka bir tarafa çevirdim.
Gojo yanıma yaklaştı.
-"Bence hesap vermem kişi burada. Saat 9.30 oldu. Bu saate kadar ne yaptığınızı sorabilir miyim bayan?"
-"alarmı ertelemişim, özür dilerim." Kırılmış bir ifadeyle gojoya baktım.
Gojo parmağıyla kafama vurmuş gibi yaptı.
-"bir daha geç kalırsan, bu devamsızlıktan atılabilirsin."
-"özür dilerim."
Neden hep özür diledim ki?!
-"ahhah. Sorun değil! Ama bir daha istemiyorum yn"
anlamış bir şekilde kafamı salladım ve oturdum.
-"evet okulun bitmesine 2 saate yakın kaldı ama y/n hanım yeni geldiği için işlemeye devam edeceğiz.
Megumi bir offf çekti.
Benim dersleri dinlememe gerek yoktu. zaten diğerlerinden çok daha öndeyim bu aptal okul koydu böyle bir şey.
Zaman atlaması*
-"yarın görüşürüz!"
Yarın görüşmeyelim gojo.
Şaka bir yana, ben de öğretmenler odasına girebiliyordum. Nasıl olsa gojo senseinin öğrencisiyim. Gojoya seslendim. Herkes sınıftan çıkmıştı. Bende aynaya bakıp gloss sürmeye dalmıştım.
-"Efendim y/n"
-"Nereye gidiyorsun?"
-"Ahahah. Öğrencim benim nereye gittiğimi mi merak ediyor?"
Hadi ama bırak şu öğrenci-öğretmen ilişkilerini.
-"sanırsam."
Gojo sırıtarak bakıyordu.
-"senle daha çok işimiz var."
-"derken?"
-"diyorum ki öğretmenler odasına"
-"Bende gelebilir miyim?"
-"geel?"
Umursamaz gibi elimle kafasına hafifçe vurdum. Derken o dokunmamızı sağlayan engelden vardı. ne kadar saçma bir özellik.
Gojo yaklaştı çok yakınlaşınca kızarmaya engel olamadım. Gojonun da hoşuna giden şey buydu.
-"Ay pardon hanımefendi dokunmanıza izin veremedim."
