Mafya'm°^°minsung

1.1

Jisung İçeriye girdiğinde Minho altında gri şortu ve üzerine giydiği oversize tişörtü ile yatakta yarı yatar yarı oturur pozisyonda duruyordu. Jisung 'Çok şükür tişörtü kapatıyor' diye düşünmeden edemedi. Kurşunu çıkarırken dikkati dağılsın istemezdi ne de olsa. "Felix ben kurşunu çıkarırken sen de Seungmin ile Jeongin'in yanına git. Kan mideni bulandırmasın." demişti. Felix de başını sallamış ve çıkmıştı odadan.

"Şimdi Minho hyung. Önce bacağını uyuşturacağım. Ardından biraz keseceğim ki kurşunu çıkarabileyim. Kurşunu çıkardıktan sonra eğer yapmam gerekirse iç dikiş atacağım. Daha sonra yarayı temizleyip dikeceğim." Jisung maskesini takıp eline eldiven geçirirken konuşmuştu.

"Şimdi şortunu biraz sıyırman lazım. Yaranın bir karış üzerine kadar. Yapamazsan yardım edeceğim." demişti Jisung tekrardan. Minho ise kafa sallamış ve yukarıya doğru çekmişti dizlerine kadar uzanan şortunun paçalarını. Jisung hizlica kurumuş kanları temizlenmiş, pamuğa döktüğü bir şey ile bacağı silmişti. 'Ben şimdi bu bacağı nasıl kesiyim?? Ya da iğne bu bacağa nasıl girsin?? Bacak bacak değil ki! KAS AMK! ' diye geçirdi içinden Jisung eline iğneyi ve uyuşturucu serum şişesini alırken.

İğneyi şişeye aldırmış ve gerekli olacak kadar içini doldurmuştu. Şırıngada bulunan hava boşluğunu yok etmek için yukarı doğru döndürüp birazcık sıkmış ve ucundan hafifçe bacağı uyuşturacak sıvının çıkmasına neden olmuştu. Daha sonra şırıncaya iki defa hafifçe tırnağı ile vurmuş ve ucunu bacağa yaklaştırmıştı. "Lütfen bacağınızı kasmayın." diyerek iğneyi bacağa saplanmış ve içindeki sıvıyı enjekte etmişti. Bir pamuğu almış ve iğnenin ucunu çıkarırken aynı anda pamuğu iğneyi soktuğu yere bastırmıştı. Elindekilerin yerlerini değiştirdikten sonra şırıncaya bırakmış ve pamuk ile biraz daha bekledikten sonra pamuğu da çekmişti.

"Uyuştu mu bacağın? Hissediyor musun?" diye sordu önünde yarı yatar yarı oturur pozisyonda ki Minho'ya. "Uyuşturmadan da yapabilirdin. Ama evet uyuştu." dedi kalıplı beden. "Uyuşması daha iyi. Keseceğim için bir de onun acısını çekerdin diğer türlü." demiş ve eline neşter alıp kurşunun girdiği yerin biraz üzerinden kesmeye başlamıştı. Minho uyuşmuş bacağına rağmen ne olduğunu gördüğü için acıdığını hissetmiş ve inlemişti. Jisung ise neşter bırakınca "Bacağın uyuşuksa bir şey hissedemezsin. Büyük ihtimalle acımıyor ama gördüğün için beynin acıdığına kendini inandırıyor olmalı. O yüzden bakmamaya çalış." demişti.

"Tıp okuduğunu biliyorum da kaçıncı sınıfsın sen? Bu kadar şey bildiğine göre? Gerçi dışarıdan biraz salak duruyordun? Tıp okumana bile şaşırdım açıkçası." demişti Minho. Sanki bilmiyormuş gibi konuşmuştu ve bu çocuğu sinir etmek en sevdiği aktivitesi haline gelmişti. Ancak uğraştığı çocuk ondan geri kalmıyor o da uğraşıyordu. "Son sınıfım. Ve biliyorsun ki bacağında ki kurşunu çıkarmak için uğraşan bu salak çocuk eğer biraz daha konuşmaya ve sinirini bozmaya devam edersen, kurşunu çıkarmadan ve üzerine yaranı da kapatmadan gider. Bacağının uyuşukluğu geçene ve kendine yeni bir doktor bulana kadar da acı çekersin? Nasıl? Bence harika bir anlaşma." demişti gülümseyerek.

Jisung kesiğin etrafını temizlenmiş ve kurşunu çıkarmaya başlamıştı. Çok geçmeden kurşun çıktığında kurşunu yanındaki küçük bir peçetenin üzerine koymuş ve yarayı tekrar temizlemişti. "Dikmeye başlıyorum." demiş ve eline iğneyi almıştı küçük olan. İç dikişe gerek olmadığı için yarayı direkt düzgün bir şekilde dikmiş, temizlenmiş ve dikişin üzerini sarmıştı. Daha sonra eldivenlerini ve maskesini çıkarırken konuştu. "Bir kaç gün su değmesin bacağına. Ben şimdi diğer ikisine bakmaya gidiyorum senin işin bitti. Bacağını kapatabilirsin. Bir şey olursa eğer Chan hyung falan aşağıdaydı en son." demiş ve eşyaları toplayıp aşağıya inmişti.